Gümüşhane Ceza İnfaz Kurumu’nda tek kişilik hücrede beyaz bir sandalye ölüme terk edilen KHK’lı komiser yardımcısı Mustafa Kabakçıoğlu ilgili açıklama yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu ailesinin Kabakçıoğlu’nun ‘öldürüldüğünden’ şüphelendiğini açıkladı.
TBMM’de basın açıklaması yapan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mustafa Kabakçıoğlu’nun 29 Ağustos 2020 günü tek kişilik hücresinde ölü olarak bulunmasıyla ilgili fotoğraflarının cezaevlerinde yaşanan insan hak ve ihlallerini yansıttığını söyledi.
GERGERLİOĞLU: BU SIRADAN BİR ÖLÜM DEĞİL
Mustafa Kabakçıoğlu’nun ölümünün sıradan bir olay olmadığına dikkat çekerek elindeki fotoğrafları gösteren Gergerlioğlu, ‘‘Sabahleyin tek kişilik hücrenin kapısını açan infaz koruma memurları Mustafa Kabakçıoğlu’nun cesediyle karşılaşıyor. İşte bu şok eden fotoğrafla karşılaştılar. Bu fotoğraf aslında 48 gündür dosyadaydı ama kamuoyunun bundan haberi yoktu. Geçtiğimiz gün bu kamuoyun aksetti, biz de hem sosyal medyamızdan duyurduk hem de kamuoyu bunu gördü büyük tepki gösterdi. Bu fotoğrafa büyük tepki gösterildi neden; tek kişilik, bakımsız, kötü ve kirli bir karantina hücresinde yapayalnız bir insan, tükenmiş, bitmiş bir insan hayatının son anlarını yaşamış ve bu dünyaya veda etti.
Bu sıradan bir ölüm değildi; bu cezaevlerindeki on binlerce mahpusun yaşadığı hak ihlallerinin son gördüğümüz örneğiydi. Mustafa Kabakçıoğlu’nun ölümü gerçekten daha öncesinde onlarcasını yaşadığımız mahpus ölümlerinin ancak bir şekilde ortaya çıkan fotoğrafıyla kamuoyunun tepkisini çektiği son haliydi.’’ diye konuştu.
‘‘GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMIYOR, MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’’
Cezaevlerinde yaşanan insan hakkı ihlalleriyle ilgili defalarca soru önergesi verdiğini kaydeden Gergerlioğlu şöyle devam etti: ‘‘Bu fotoğraf ortaya çıkmasa kamuoyu tepki göstermeyecekti. Ama biz cezaevlerini yakından takip eden bir milletvekili olarak defalarca tek kişilik hücrelerde insanların öldüğünü görmüştük. Bu konuyu Adalet Bakanlığı’na götürmüştük. Ve yıllardır hücrelerdeki koğuşlardaki ölümler örtbas ediliyordu. İnanın ki bu tür ölümler için verdiğim tüm soru önergeleri örtbas edilmiş, sümenaltı edilmiştir. Ama güneş balçıkla sıvanmıyor, mızrak çuvala sığmıyor, yine bir ölüm yaşanıyor çünkü cezaevlerinde büyük insan hakkı ihlalleri var. Ve sonunda bu ölümlerden birinin fotoğrafı kamuoyuna aksediyor ve on binlerce kişinin yaşadığı ihlallerin ne olduğunu görüyoruz.Cezaevinde sıvası dökülmüş, tek başına yaşadığı hücrede hasta bir insan sandalyede başı arkaya düşmüş bir şekilde hayatını kaybetmiş olarak sabaha karşı bulundu.’’
‘‘MAHSUN VE MAZLUM ŞEKİLDE TEK KİŞİLİK PİS BİR HÜCREDE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR’’
Yoğun bakımda tedavi altında olması gereken Mustafa Kabakçıoğlu’nun tek kişilik pis bir hücrede tutulduğunu kaydeden Gergerlioğlu, ‘‘Bu insanın aslında yoğun bakıma kaldırılması gerekiyordu. Mahsun ve mazlum şekilde tek kişilik pis bir hücrede ölmüştür, daha doğru öldürülmüştür. Başka bir izahı yoktur. Bu sıradan bir ölüm değil ihmaller sonucu yaşanan bir ölümdür. Mustafa Kabakçıoğlu cezaevine girdiğinde kilolu sağlıklı bir insandı. 4 yıl boyunca 8 kişilik koğuşta 17 kişi yaşamak zorunda kaldı.’’ dedi.
4 yıl boyunca Mustafa Kabakçıoğlu’nun cezaevinde yaşadığı insan hakkı ihlallerini tuttuğu günlüklerde kayıt altına aldığını belirten Gergerlioğlu, günlüklerde Kabakçıoğlu’nun suçsuz yere hapse atıldığını, hapiste yaşadığı büyük üzüntüler sonrasında 3 Mart 2017 günü şeker hastalığına yakalandığını, o günden sonra sağlığının giderek bozulmaya başladığını anlattığını aktardı.
‘‘BİR HİÇ UĞRUNA SUÇSUZ VE GÜNAHSIZ BİR ŞEKİLDE CEZAEVİNDE TUTUKLU BULUNUYORUM’’
Kilolu, sağlıklı ve yapılı bir insanın gittikçe cezaevinde erimeye ve sağlığını yitirmeye başladığını söyleyen Gergerlioğlu sözlerine şöyle devam etti:
‘‘Cezaevinde sık sık baş döndüğü için yere düşme olayları yaşanıyor. Hastaneye kaldırılırken büyük insan hakkı ihlalleri yaşanıyor. Günlüklerinde diyor ki, hapishanedeki revirden hastaneye gidecekseniz bu ancak 5-10 gün içinde gerçekleşiyor. Acil olarak hastaneye gitmeniz gerekirse bu 7-8 saati buluyor. Günlüklerinde ne diyor; 28 Şubat 2017’de gittiği Gümüşhane Devlet Hastanesi acil kısmında yaşadıklarımı, oraya girişimini, kamera görüntülerini izlerseniz bir insanlık ayıbının nasıl yalandığını daha iyi görürsünüz.3 yıldan beri sağlık kontrollerini yaptıramadığını ve sağlıklı yaşayamadığını günlüklerinde anlatan Mustafa Kabakçıoğlu, ‘‘Allah kimseyi bu şekilde aciz ve sıkıntılı bırakmasın, bir hiç uğruna suçsuz ve günahsız bir şekilde cezaevinde tutuklu bulunuyorum. Tutuklu bulunmam sebebiyle sağlık kontrollerini yaptıramıyor ve sağlıklı yaşayamıyorum.’’ diye günlüklerine yazmış.’’
‘‘BURADA DERDİNİ KİMSEYE ANLATAMIYORSUN’’
8 kişilik koğuşta 17 kişi yaşadıklarını ve nefes dahi alamadıklarını günlüklerinden okuyan Gergerlioğlu, Mustafa Kabakçıoğlu’nun şunları yazdığını aktardı:‘‘Bize bunları layık görenleri Allah’a havale ediyorum. Gerçekten burası bir okul, burası bir üniversite hatta yüksek lisans yeri. Çünkü burada kimseye derdini anlatamıyorsun, yüzüne kapanan demir kapılar, üzerine geliyormuş gibi olan yüksek duvarlar senin her gün psikolojini bozuyor. Allah kimseyi buraya düşürmesin.’’
‘‘BU KÖTÜLÜKLERİ YAPANLARIN HESABINI ALLAH’IN MAHKEMESİNDE GÖRECEĞİM’’
3 Mart 2017’den beri sık sık hastanelik olan Mustafa Kabakçıoğlu’nun tedavisinin yapılmadığını ve sağlığının her geçen daha da bozulduğunu belirten Gergerlioğlu, ‘‘Mustafa Kabakçıoğlu şöyle yazmış; bana bu kötülükleri yapanların hesabını Allah’ın mahkemesinde göreceğim. Çünkü kişilik hakkımı helal etmiyor, etmeyeceğim.’’
“ZALİMİN ZULMU VARSA GARİBANIN ALLAH’I VAR. GARDİYAN BİZİ TEHDİT EDİYOR”
Mustafa Kabakçıoğlu’nun cezaevinden parayla satın aldığı battaniye ve yastığının koğuş aramasında zulmen elinden alındığını günlüğüne yazdığını anlatan Gergerlioğlu, 18 Ocak 2018’de yaşanan bu hadiseyi Kabaçıoğlu’nun günlüğüne şu sözlerle aktardığı söyledi: “Bu nasıl iş, zulüm zulüm. Aramadan sonra aynı memur koğuş kapısını açıyor bizi tehdit ediyor. Ama zalimin zulmü varsa garibanın Allah’ı var.”
‘‘HASTANEYE GİTMEK İÇİN DEFALARCA BAŞVURU YAPAN BİR KİŞİ NEDEN HASTANEYE GİTMEKTEN VAZGEÇER, BURASI KARANLIK’’
Zulüm ve sıkıntıyla yaşadığı hapishane günlerini yazan ve sonunda 29 Ağustos 2020’de şüpheli ve ihlal dolu bir şekilde hayatını kaybeden bir Mustafa Kabakçıoğlu’nun günlüklerini okuduğunu hatırlatan Gergerlioğlu şöyle devam etti:
‘‘Mustafa Kabakçıoğlu’nun 20 Ağustos 2020 günü iyice sağlığı bozuluyor ve hastaneye gitmek istediğini söylüyor. Cezaevi yetkilileri aileye ilk olarak 20 Ağustos’ta hastaneye sevk edildiğini söylüyor. Daha sonra ağız değiştiriliyor; ‘20 Ağustos’ta hastaneye gitmedi, ambulansa bindikten sonra fikir değiştirdi, koğuşuna döndü.’ diyor. Ölümüne 9 kalan bir insanın hastaneye gitmek istemediğini söylüyor cezaevi yetkilileri. Ama daha bitmedi 20 Ağustos’ta Kovid şüphesiyle hastaneye götüreceğiz diyor, hastaneye götürülmüyor. Kovid testi yapılmıyor. Ama ne yapılıyor; koğuşuna dönmesi gereken kişi tek kişilik hücreye götürülüyor. Kovid testi yapılmadığı halde cezaevinden çıkmadığı halde tek kişilik karantina hücresine götürülüyor. Bu kişi hasta bu kişi öksürüyor, bu kişi zayıflamış, bitkin bir durumda çok önemli sağlık sorunları var. 24 Ağustos’ta tekrar şikayetleri ortaya çıkıyor. Hastaneye gitmek istediğini söylüyor. Her nedense yine hastaneye götürülmüyor ve sağlığı oldukça kötüleşmiş kişi tekrar tek kişilik hücreye konuluyor. Ve 27 Ağustos günü tamamen kötüleşiyor ve doktora bir dilekçe yazıyor. Diyor ki, vermiş olduğunuz ilaçları düzenli olarak kullanmaktayım. Ancak ilaçların yan etki yaptığını düşünüyorum. Özellikle sol ağzım, sol bacağımda aşırı şişme oldu. Yürüyüş ve konuşma sıkıntısı yaşıyorum. Bu dilekçeyi yazarken kolumda uyuşukluk yaşıyorum. Bel altı hareket özgürlüğümü sağlayamıyorum. Hiçbir işlemimi yapamıyorum. Saygılarımla arz ederim. Revir doktoru da hastaneye sevkini yaptığını muhakkak hastaneye götürülmesini yününde dilekçesinin altına not yazmış. Ama 27 Ağustos’ta yine hastaneye gitmiyor.Neden gitmediğini sorguladığımızda karşımıza bir yazı çıkıyor, Mustafa Kabakçıoğlu’nun hastaneye kendi isteğiyle gitmediği yönünde tutanak tutulduğuna dair yazı var. Hastaneye gitmek için başvuru yapan bir kişi önemli sağlık sorunları olan bir kişi niye hastaneye gitmekten vazgeçer, burası karanlık. Görevliler öyle tutanak tutmuş ama Mustafa Kabakçıoğlu’nun gitmek istemediği yönünde bir dilekçe yok dosyada.”
“KABAKÇIOĞLU’NUN AİLESİ ‘ÖLDÜRÜLMÜŞ OLABİLİR’ DİYOR”
Mustafa Kabakçıoğlu’nun ailesiyle görüştüğünü ifade eden Gergerlioğlu, “Ben ailesi ile konuştum. Eşi ile konuştum. Büyük bir sevinçle çıkışına 4 ay kaldığını söylemiş. ‘Maddi açıdan yaşadığımız sıkıntıları daha yaşamayacağız, hanım çıkacağım bunları aşacağız, çalışacağım, maddi zorluklarımız bitecek’ diyor. Ailesi de bu durumu sorguluyor. ‘Ne oldu da aniden öldü’ diye yakınları soruyorlar. Eşi diyor ki ‘Bu adam nasıl tedaviyi kabul etmez’. Aile diyor ki bu kişi öldürülmüş olabilir. İnfaz koruma memurları ile tartışmaları olduğunu, sıkıntıları olduğunu öldürülme açısından da incelenmesi gerektiğini düşünüyor. Son derece ciddi bir vakayla karşı karşıyayız. Ailenin bu yönde iddiası da var.”
“FOTOĞRAFLAR ÇIKINCA MI SORUŞTURMA AÇILDI?
Gümüşhane Başsavcılığı’nın 48 gündür açıklama yapmadığına dikkat çeken Gergerlioğlu, ‘‘Ne zaman ki biz bu fotoğrafları gündeme getirdik, fotoğraflar sosyal medyada yayıldı, kamuoyuna yayıldı dün gece yarısı savcılık apar topar bir açıklama yaptı. Ölümden sonra Kovid testi negatif çıktı. Peki siz bu insanı neden tek kişilik hücrede tuttunuz. Ve bu insanın ölümü beklendi. Bunların hesabını verecek bir kimse yok mu? Bu fotoğraflar çıkınca mı soruşturma açıldı? Ailenin sitemi var biz 48 gündür açıklama bekliyoruz fotoğraflar ortaya çıkınca mı apar topar açıklama yapıldı. Bizim hiç mi değerimiz yok mu diyor.”
“BU YAŞADIKLARIM BANA DERS, SİZE DERT OLSUN” DEMİŞ
Cezaevlerindeki yaşadığı sıkıntıları günlüklerine dökmüş son olarak günlüklerinden sayfayı özetleGergerlioğlu, Kabakçıoğlu’nun günlüğüne “Bu yaşadıklarım bana ders size de dert olsun” dediğini de aktararak, olaya ilişkin koğuşu gören kamera kayıtları ile ölüm sonrası müdahalede bulunan 112 ekiplerinin tespit tutanaklarının bulunmadığını kaydederek, “Ölüm anında son görüntüsü bu mu bilmiyoruz ancak aradan 48 gün geçmiş koridor kamera kayıtları yok. 112 tespitleri tutanaklar yok. Değerli arkadaşlar bu konunun sonuna kadar üstüne gideceğiz.” dedi.