Yusuf Bilge Tunç, Türkiye’de son dört yıldır yaygınlaşan zorla kaybedilme kurbanlarından biri.
Devlet güçleri tarafından kaçırıldığı iddia edilen Tunç’la ilgili dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin gündeminde. Türkiye, AİHM’de yaptığı savunmada, Tunç’un devlet güçleri tarafından kaçırıldığı iddiasını reddetti.
Yusuf Bilge Tunç, Türkiye’de 15 Temmuz sonrası görevine son verilen 130 bin kamu personelinden biriydi. Mali hizmetler uzmanı olarak çalıştığı mesleğinden ihraç edildikten sonra 6 Ağustos 2019’da kaçırıldı. Ailesi yaklaşık 15 aydır, Tunç’un serbest bırakılması için hukuk mücadelesi sürdürüyor.
turkishminute.com‘dan Cevheri Güven’in haberine göre iç hukuk yollarından sonuç alamayan aile konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdı. Başvuruyu incelemeye alan AİHM, Türkiye’den savunma istedi.
19 Ekim’de AİHM’e savunma gönderen Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, başvurunun kabul edilemez bulunmasını istedi. Türkiye savunmasında; devlet görevlileri tarafından zorla kaybedildiği iddia edilen Yusuf Bilge Tunç’un Hizmet Hareketi ile bağlarının bulunduğunu ve bu sebeple kamu görevinden çıkarıldığını vurguladı. Tunç’un kamu görevinden çıkartıldıktan sonra hakkında yargılama başladığı ve bu sebeple ortadan kaybolduğu iddia edilen savunmada Adalet Bakanlığı, Tunç’u polisin de yargılamak için aradığı ancak bulamadığını belirtti. Türkiye savunmasında, Tunç’un devlet görevlileri tarafından kaçırılarak zorla kaybedildiği suçlamasını reddetti.
ETKİN İNCELEME YAPILMADI
Tunç ailesi AHİM’e yaptığı başvuruda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başvurulara rağmen Yusuf Bilge Tunç’un kaybolduğu bölgede kamera kayıtlarını toplamadığı, Tunç kaybolduktan sonra ıssız bir bölgede terkedilmiş şekilde bulunan aracında parmak izi ve delil incelemesi yaptırılmadığını belirtti. Başvuruda, savcılığın ve polisin etkin bir soruşturma yapmadığı vurgulandı.
KAYIP SAYISI ARTIYOR
15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminden sonra onlarca kişi zorla kaybedildi. Kayıplardan bazılarından hala haber alınamıyor.
Tunç’un kaçırılmasının üzerinden 1 yılı aşkın aman geçti. Aile, işkence altında hayatını kaybetmiş olmasından endişe ediyor. Tunç gibi kaçırılan kişilerin büyük bölümü aylar sonra polis merkezlerinde ortaya çıktı. Kaçırılanlar MİT’e ait gizli binalarda aylarca işkence gördüklerini anlattılar.
“Olaydan sonra hemen sonra bölgedeki tüm kameraları tespit ettik, numaralarını aldık, savcılığa bildirdik, incelenmesini istedik, hiçbir inceleme yapılmadı. Olay yeri inceleme 6 ay sonra, HTS kayıtları 10 ay sonra istendi, hala sonuçlanmadı, MOBESE kaydı ile ilgili herhangi bir araştırma yok. Dosyada bol bol yazışma var. O ona bu buna yazmış. Arayıp bulma konusunda ciddi bir araştırma yapılmadığını görüyoruz.”
DEVLETTE OLDUĞUNA EMİNİZ
Aile, Tunç’un devlet tarafından kaçırıldığına emin. Mustafa Tunç’a göre kaçırılma olayından sonra devlet görevlilerinin delilleri toplamamaktaki direnişi bunun en önemli göstergesi.
Yusuf Bilge Tunç’un 10, 7 ve 3 yaşlarında üç çocuğu var ve ailenin endişeli bekleyişi sürüyor.
KURTULANLAR MİT’İ SUÇLADI
Bugüne kadar kaçırılanların verdiği bilgilere göre, siyah Transporter’la kaçırılanlar MİT’in Çiftlik olarak isimlendirilen edilen Ankara’daki Anadolu Bulvarı ile Marşandiz’in kesiştiği noktadaki merkezine götürülüyorlar. 2016 ve 2017’de kaçırılanlardan bir kısmı, Çiftlik’e götürülmeden önce birkaç ay Ankara Yenimahalle’deki MİT’in merkez karargahında tutuldular ve ardından Çiftlik’e götürüldüler. Burası MİT’in Özel Operasyonlar Merkezi olarak biliniyor. Bu merkez 80’li yıllarda solcuların götürüldüğü işkence merkeziydi. 15 Temmuz’dan önce yenilenen merkezde Gülen Hareketi üyelerinin yanı sıra Suriye’den getirilen bazı Kürtlerin de işkence gördüğü belirtiliyor.
Ayten Öztürk ve Zabit Kişi ise yurt dışından kaçırıldıkları için MİT’in Yurt Dışı Operasyonlar Birimi tarafından farklı bir yere götürüldüler. Ankara Esenboğa Havalimanı yolunda Saray Tesisleri olarak bilinen yerdeki MİT’in yerleşkesinde bulunan merkezde Zabit Kişi ve Ayten Öztürk ağır işkence gördü.