Müebbet hapisle cezalandırılan Hava Harp Okulu öğrencisi Bilal Bilger’in annesi Aysu Bilger, yaşadıklarını, “Şu camın önündeki erik ağacının beş senedir nasıl erik verdiğini bilmiyorum” sözleriyle anlattı.
Hava Harp Okulu 3. Sınıf öğrencisi Bilal Bilger, 2016’daki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından müebbet hapis cezasına çarptırılan askeri okul öğrencilerinden biri.
Komutanlarının ‘tatbikat yapılıyor’ diyerek kışladan çıkardığı Bilger, olaylar nedeniyle tutuklanıp cezaevine gönderildi.Yargılama sonucu müebbet hapisle cezalandırılan Bilal Bilger, mahkemede, Yalova’dan Sabiha Gökçen Havalimanı’na ‘güvenliği sağlamak’ için götürüldüklerini anlatmıştı.
Bilal Bilger’in annesi Aysu Bilger, cezaevinde yakalandığı kansere yenik düşen Hava Harp Okulu öğrencisi Yusuf Kurt’un ardından yayınladığı video ile yaşadıklarını anlattı.
“BİZİ HİÇ DUYMADILAR”
Gözyaşları içerisinde seslerinin kimse tarafından duyulmadığını anlatan anne Aysu Bilger, “Buradan yetkililere seslenmeyeceğim, çünkü yetkililerin bizi duyduklarını zannetmiyorum. Beş seneyi aşkındır bizi hiç duymadılar. Çünkü kulakları sağır, bağrı yanık annelere. Çok gittik, çok kapılarına gittik ama hiç kimse bizi dinlemedi. ‘Tamam biz sizi anlıyoruz’ diyorlar. Bizi kimse anlamaz. Bizi, bizim gibi ciğerleri yanan anneler anlıyor ancak” dedi.
Yusuf Kurt’u hatırlatan Aysu Bilger, “Biz Hava Harp Okullu Yusufların anneleriyiz. Dün bir Yusuf’umuzu toprağa verdik. Ve başka Yusufları toprağa vermek istemiyoruz. O Yusuf’un annesini şu anda aklıma bile getirmek istemiyorum gerçekten. Çünkü evlat ne demek ben biliyorum. Evlat acısı ve o toprağa verdiği Yusuf’u” şeklinde konuştu.
“BİZİM GÖZÜMÜZ KAPILARDA, CAMLARDA, TELEFONLARDA”
Erkek annelerinin, çocukları büyüyünce oğullarına kız bakmaya başladıklarını anlatan Aydu Bilger, “Erkek anneleri biraz çocukları büyüyünce kızlara gözleri takılıyor acaba hangi kızı alayım çocuğuma, hangi kızı yakıştırayım diye. Bizim kızlarda gözümüz yok. Bizim gözümüz kapılarda, camlarda, telefonlarda. Belki Yusuf’un da bir kız arkadaşı vardı, belki annesi ona sandıkta çeyiz kaldırmıştı. Nice hayalleri vardı, hani nerde? Hani Yusuf nerde? Bizim evlatlarımız yok, dört duvar arasında” ifadelerini kullandı.
“ERİK AĞACI NASIL ÇİÇEK AÇTI BİLMİYORUM…”
Yaşadıkları nedeniyle yıllardır topluma karışmadığını, cenazelere, düğünlere gitmediğini de aktaran Harbiyeli annesi Aysu Bilger, şöyle devam etti: “Benim şu camın önünde bir tane erik ağacı var. Beş senedir ben o erik ağacının nasıl çiçek verdiğini, nasıl erik olduğunu bilmiyorum. Şimdi yasak getirmişler, diyorlar ki koronavirüs var çıkmayalım. Ben beş senedir düğünlere gitmiyorum, cenazelere gitmiyorum, hiçbir topluma karışmıyorum. Koronavirüs bizi beş sene önce zaten beter etti.”
“YUSUFLARIMIN SUÇLARI EMRE İTAAT ETMEKTİ”
Harbiyeli öğrencilerin emre itaat ettiği için cezalandırıldığını kaydeden anne Aysu Bilger, “Benim çocuklarımın, Yusuflarımın suçları sadece emre itaat etmekti. O suç değildir, bir asker gerçekten emre itaat etmek zorunda değildir. Ama nedense bu ülkede suç oluyor? Ben bunu anlamış değilim. Benim aklım ermiyor artık. Ben sadece diyorum ki gerçekten vicdanı olan, gerçekten anne baba olan insanlara seslenmek istiyorum: Ben artık dayanamıyorum. Artık hazmedemiyorum, kabullenemiyorum hiçbir şeyi. Şimdi bu videoyu izleyenler diyecek ki ‘sen de göndermeseydin o zaman Hava Harp Okuluna’. Dağa mı gönderseydim, nereye gönderseydim? Başka nereye gönderecektim ki yavrumu? Ben kuzumu kimlere emanet edecektim başka?” şeklinde konuştu.