Pazartesi günü Almanya merkezli BioNTech firması, Amerikan ilaç devi Pfizer’la birlikte yürüttükleri koronavirüs aşısı çalışmasında yüzde 90’ın üzerinde başarı sağladıklarını açıkladı.
Bu açıklamadan sonra dünyanın gözü bir anda BioNTech’e döndü. Şirketin kurucuları karı koca, Dr. Uğur Şahin (55) ve Dr. Özlem Türeci’nin (53) başarısı, hem bir yıldır dünyayı sarsan pandemiye karşı rahat nefes almamızı sağladı, hem de göçmenlerle ilgili önyargılara ağır bir darbe indirdi.
Uğur Şahin, İskenderun doğumlu. 4 yaşındayken ailecek Almanya’nın Köln şehrine göç ediyorlar. Babası buradaki Ford fabrikasında çalışmaya başlıyor. Almanya’da lisedeyken öğrencinin üniversiteye mi, yoksa teknik eğitim okuluna mı gideceği belirleniyor.
Genelde göçmen kökenli öğrencilerin akademik lise eğitiminde zorlanacağı vehmedilerek, öğretmenlerin onları teknik meslek eğitimine yönlendirdiği bir gerçek.Şahin de bu yönde ilerlerken, yerli Alman komşuları okula giderek hocalarıyla konuşuyor ve onun akademik eğitim almasını sağlıyor. Daha sonra Şahin, Köln üniversitesinde tıp okuyup 1993’te de burada doktorasını tamamlıyor.
Dr. Özlem Türeci’yle yolları henüz üniversitedeyken kesişmiş. Türeci, İstanbul’dan Almanya’ya göç eden bir doktorun kızı. Evlendikleri gün, birlikte laboratuvara gidip çalışmayı sürdürdüklerini söylemişler bir röportajlarında.
2001 yılında ikili, Ganymed isimli ilaç şirketi kuruyorlar. Burada kanserli hücrelerle savaşacak ilaçlar için çalışmalar yürütüyorlar. 2008 yılında bunun yanında BioNTech’i kurmaya karar veriyorlar.Dr. Uğur Şahin, koronavirüs aşısı için çalışmaya Ocak ayında The Lancet dergisindeki makaleleri okuduktan sonra karar vermiş. Bunun dünyayı sarsacak bir pandemiye dönüşeceğini sezmiş.
Nitekim, 2018 yılında katıldığı bir konferansta, BioNTech’in geliştirdiği mRNA moleküllerinin aşılamada bir çığır açacağını ve bir pandemi durumunda hızlıca aşı geliştirebileceklerini belirtmiş.Aynı yıl Pfizer’la etkili bir grip aşısı için çalışmalara başlamışlar. 1,800 çalışanı ve dünyanın farklı şehirlerinde yer alan ofisleriyle BioNTech koronavirüsten önce de önemli bir etkiye sahipti. Geçen yıl, Bill and Melinda Gates Vakfı, AIDS ve tüberküloz tedavisi araştırmaları için şirkete 55 milyon Dolar bağış yapmıştı.
Dr. Şahin ve Dr. Türeci, Ganymed isimli şirketlerini 2016’da 1.4 milyar Dolara satmış, BioNTech’i de halka arz etmişler. Böylece ikili Almanya’nın en zenginleri arasında yer alıyor. Ancak şirketlerinin yakınında mütevazı bir evde oturuyor ve işe de bisikletle gidip geliyorlar.
Pfizer’ın Yunan asıllı CEO’su Albert Bourla’yla Uğur Şahin’in dostlukları, daha eskiye dayanıyor. Aşının arkasındaki “Türk-Yunan dostluğu” medyanın da ilgisini çekmiş.Bourla’ya göre Dr. Şahin tam bir bilim insanı: “Sadece bilim umurundadır. İş konuşmak ona göre değil. Hiç sevmez. O bir bilim ve ilke insanı. Ona yüzde yüz güvenirim.”
Başka iş arkadaşları da Şahin’i mütevazı ve ılımlı bir insan olarak tanımlıyor.Bourla bir röportajda “100 yıl içindeki en önemli başarı” olarak adlandırıyor koronavirüs aşısını. BioNTech’in piyasa değeri şu anda 25 milyar Dolar’ı aşmış bulunuyor.
Avrupa Birliği yetkilileri BioNTech ve Pfizer’la iletişime geçerek ilk etapta 300 milyon doz aşı satın alacaklarını duyurdu. Dünyanın çeşitli yerlerinde ümit vaat eden başka çalışmalar da var ancak Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin geliştirdiği mRNA teknolojisi bundan sonra aşı konusunda gerçekten de çığır açacak.Alman Focus dergisi, koronavirüs başarısının ardından onlar hakkında şunları yazdı: “Bu çift sayesinde Almanya başarılı entegrasyonun parıldayan bir örneğine sahip oldu.”
Elbette aşıyı bulan çift, Almanya’daki tek başarılı göçmen örneği değil.