• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Peygambere yapılan hakaretlere nasıl tavır almalı?

Mart 13, 2023
in YAZARLAR
1
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, Allah Resulüne yapılan sözlü, yazılı veya resimli hakaretler, inananlar olarak bizleri derinden yaralamakta, yüreklerimizi burkmakta ve burnumuzun direğini sızlatmaktadır. Lakin, burada bir önemli hususu hatırlatmakta fayda var, bu hakaretler Allah Resulüne cahiliye devrinde fazlasıyla yapılmıştı. Mübarek zatına sihirbaz, meczub iftiraları atılmış, başından aşağı işkembeler dökülmüş, boğulmaya çalışılmıştı.

Günümüzde de Onun nurundan nasibini alamamış, sırrına vakıf olamamış bedbaht ruhlar, benzeri hakaretleri basın ve yayın yoluyla yapmaya devam ediyorlar.

Peki, bir Müslüman bu ve benzeri hakaretler karşısında nasıl bir tavır almalı?

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Gülten Nine de vicdanınızı kanatmıyor mu?

Azrail’e Sarılmak İsteyen Adam

Ben o ağacın talebesiyim!

Allah Resulü (sav) bir hadis-i şeriflerinde, bir kötülük gördüğünüzde, onu elinizle, gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltin, ona da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğuz edin, buyuruyor. Genelde bu hadis, bazı insanlar tarafından, “güçlü Müslüman kötülüğü eliyle düzeltendir” şeklinde yanlış yorumlanıyor. Halbuki, Hanefi fıkhının önemli eserlerinden Fetava-ı Hindiyye’de bu hadis şöyle yorumlanır; elle düzeltme devletin görevi, dille düzeltme ulemanın görevi, buğuz ise avamın görevidir. Yani, kötülükleri hukuk yoluyla engellemek devletin görevidir. Dil ile engellemek alimlerin, akademisyenlerin, sözü dinlenen insanların nasihatlarıyla olur. Buğuz ise, bunları yapmaya ne gücü, ne de ilmi olan avam tabakası tarafından yapılır. Yani o kötülükten rahatsızlık duyar, engellenmesi için dua eder ve gerekli mercilere şikayetini ulaştırır.

Dolayısıyla, bir Müslüman hukuku çiğneyemez, kanunu kendi eline alamaz, hele hele kesinlikle şiddetle mukabalede bulunamaz. Burada çok önemli bir ilahi prensibi hatırlamak lazım, Kul kullun ya’melu ‘alâ şâkiletihi (Isra, 84), herkes fıtratının gereğini yapar, ona göre davranır. Dolayısıyla, Ebu Cehiller, Ebu Cehil gibi darvanacak, Ebu Bekirler de, Ebu Bekir gibi davrancaklar. Bu prensip tabiatın en temel kurallarından biridir, hayvanlar aleminde bile bu kural geçerlidir. Yıllanlar, çiyanlar zehirlerini akıtmaktan zevk alırlar, ama koyun, deve, tavuk, arı gibi mübarek hayvanlar süt, yumurta ve bal vererek insanlığa ve doğaya hizmet ederler.

Müslümanlar da bu gibi durumlarda fıtratlarının gereğini yapmalı ve nasıl bir tepki vereceklerine Kur’an ve sünnete bakarak karar vermelidirler.

Burada öncelikle şu önemli hususu belirtelim, Allah Resulü hayatında hiç kimseyi öldürmedi, bu konuda siyer kaynaklarına müracaat edebilirsiniz. Hiç bir zaman hakarete, şiddete, şiddetle cevap vermedi. Müslim’de geçen bir hadiste, Hz Aişe (ra) validemiz, “O kendisine yapılan hiçbir kötülüğün intikamını almadı, intikam peşinde olmadı. Sadece hukuku çiğneyenlerle hukukla müdahele etti”, buyuruyor.

Evet, Allah Resulü, sevgili amcası Hamza’yı öldüren Vahşi’ye bile kucak açmış, Mekke fethinden sonra, kendisine en kötü hakaretleri ve işkenceleri yapanları bağışlamış, “bugün ben size Yusuf’un kardeşlerine davrandığı gibi davranacağım” diyerek, onları affetmişti.

Allah Resulü şefkat ve merhametinde insanlar arasında ayrım yapmazdı, dinleri, inaçları ne olursa olsun, onun için insan, insandı. Bir gün, bir cenaze karşısında ayağa kalkmış ve sahabelerden biri, “o bir Yahudinin cenazesi” dediğinde, “o bir insan”, demişti.

Asr-ı saadetten bir başka örnek, Allah Resulü’nün Zeyd ibn Sana isimli bir Yahudiye borcu vardı. Borcun vaadesi henüz dolmamasına rağmen, Zeyd ibn Sana Allah Resulüne gelerek hakaret etmeye başladı. Zeyd, Allah Resulüne, “borcuna bu kadar sadakatsiz bir insan görmedim, derhal paramı ver”, diye bağırıyordu. Bunu gören Ömer (ra) dayanamadı ve adamı tehdit etti. Duruma müdahele eden Allah Resulü, yüzünde beliren tebessümle, “ya Ömer, sen ikimize karşı farklı davrandın. Bana, neden borcunu ödemedin diyeceğin yerde, adamı tehdit edip, korkuttun”, buyurdu. Sonra, Hz Ömere Zeyd’in borcunun ödenmesi için talimat veriyor ve borcun üzerine bir miktar daha ilave etmesini istiyor. Bunun da, adamı korkutmanın tazminatı olduğunu belirtiyordu.

Daha sonra, bir Yahudi alimi olan Zeyd, Ömer’e niçin öyle davrandığını açıklıyor, “ben beklenen son peygamberin vasıflarını kendi kaynaklarımızda görmüştüm. Bunlardan ikisi, cömertliği gadabından önde olacak ve kendisine hakeret edildiğinde, şefkati artacak” diyordu. Hz Muhammed’de bu özellikleri gören Zeyd, onun peygamber olduğuna kanaat getirmişti.

Demek ki, kötü söze karşı şefkatli, merhametli ve yumuşak başlı olmak bir peygamber ahlakı. Peygambere hakaret, onun değerinden bir şey kaybettirmez. Kötü söz sahibinindir, Hak ve halk nazarında, söz sahibinin değerini düşürür.

Tabi, bu konuda bir de Kur’an’ın tavsiyelerine bakmak gerekir. Kur’an’ın hakaret ve kötü söze karşı nasıl bir tavır alınması konusundaki tavsiyelerini 3 başlık altında toplayabiliriz

  1. Ve cedilhum billeti hiya ahsen – Onlara karşı akıl ve mantıkla mukabelede bulunun. Yani en güzel argümanları kullanarak ikna yolunu seçin.
  2. İdfa es-seyyiate bil-hasene – Kötülüğe karşı iyilikle mukabale edin. Yani onlar size kötülükle yaklaşıyorsa, siz onların kötülüğünü iyilikle savuşturun.
  3. fa a’riz anhum – Onlardan yüz çevirin. Yani, eğer iyilik ve mantıkla yola gelmeyeceklerse, onlardan yüz çevirin, diyaloğa girmeyin, teşrik-i mesaide bulunmayın.

Kuran ve sünnetten alınan ders, bize Müslüman ülkelerin genel manada ortaya koyduğu tehdit ve boykot gibi tepkilerin İslam ahlakına uygun olmadığını, daha çok bir acziyet ifade ettiğini gösteriyor. Halbuki, bu tip krizlerin diyalog, saygı kurallarına karşılıklı riayet ve iyilikle çözümlenme ihtimalinin daha yüksek olduğunu Kur’an ve hadislerden anlıyoruz, vesselam…

 

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

KKTC’ye ‘yavru saray’ önerisi: Makamlar bakışları değiştirir

SONRAKİ HABER

Cezaevinde koronaya yakalanan Hüseyin Özen hayatını kaybetti

BENZER HABERLER

Uncategorized

Gülten Nine de vicdanınızı kanatmıyor mu?

Temmuz 29, 2025
Manşet

Azrail’e Sarılmak İsteyen Adam

Temmuz 28, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

Ben o ağacın talebesiyim!

Temmuz 26, 2025
Sırlı zarf!
YAZARLAR

Rol model bir insan

Temmuz 23, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

“Dede, sen neden hapisteydin?”

Temmuz 23, 2025
Yargıda kriz çatışmaya dönüştü; silahlar patlıyor
Manşet

Devletten ilk somut adım ve kırmızı çizgi

Temmuz 23, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    Başbakan Albanese’den, Japonya’ya mesaj:  Abe, Avustralya’nın dünyadaki en yakın arkadaşlarından biriydi
    Avustralya

    Başbakan Albanese’den Gazze tepkisi: Bu, insanlığa ve ahlaka karşı bir ihlaldir, bunu herkes görebilir

    by adminzaman
    Temmuz 30, 2025
    0

    Avustralya Federal Başbakanı Albanese, Gazze'de yaşanan insanlık dramını yansıtan görüntülerin hiçbir şekilde savunulamayacağını ifade etti. Başbakan Anthony Albanese, İsrail Başbakanı...

    Finans devinin yöneticisi Qasley LePatner, silahlı saldırıda hayatını kaybetti

    Finans devinin yöneticisi Qasley LePatner, silahlı saldırıda hayatını kaybetti

    Temmuz 30, 2025
    MHP, çözüm süreciyle ilgili ‘Terörsüz Türkiye’ ismine yeni ad koydu: “Kardeşlik ve dayanışma komisyonu”

    MHP, çözüm süreciyle ilgili ‘Terörsüz Türkiye’ ismine yeni ad koydu: “Kardeşlik ve dayanışma komisyonu”

    Temmuz 30, 2025
    Adalet çağrısı yapan Saadet Partili Aydın: Cezaevi’ndeki Memduh Boydak’ı ve ağır hasta Hatice Erdem’i ziyaret etti

    Adalet çağrısı yapan Saadet Partili Aydın: Cezaevi’ndeki Memduh Boydak’ı ve ağır hasta Hatice Erdem’i ziyaret etti

    Temmuz 30, 2025

    Gülten Nine de vicdanınızı kanatmıyor mu?

    Temmuz 29, 2025
    İsrail Genelkurmay eski Başkan Yardımcısı Golan: Ordu çocukları hobi olarak öldürüyor

    Gazze’de katledilen Filistinli sayısı 60 bin’i geçti

    Temmuz 29, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM