Brut adlı bağımsız internet haber sitesine konuk olan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ‘Biz Macaristan, Türkiye değiliz. Kimse bizim otoriter bir ülke olduğumuzu söyleyemez’ diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Dilerim Fransa ve Fransız halkı Macron’dan bir an evvel kurtulur” sözlerine, “Ben bir kişinin şahsına saldırmayı sevmiyorum. İkimizi ayıran önemli bir şey bu. Siyasetçiler arasında hakaret doğru bir yöntem değil” diye yanıt verdi.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkede son dönemde yaşanan polis şiddeti ve getirdiği tartışmalar sürerken, muhabirleri sık sık saldırıya uğrayan Brut adlı bağımsız internet haber sitesine konuk oldu. Brut muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Macron, Fransa’daki islamcı ayrılıkçılık yasası çalışmaları nedeniyle sert eleştiriler aldığı Anglosakson gazetelerinin tavrı karşısında şaşırdığını söyledi.
“Kendisini otoriter sapmaya girmekle” suçlayan yabancı medya karşısındaki duygularının sorulması üzerine Macron, “Ruh halimi anlatmak için burada değilim. Benim için önemli değil. Militan gazetecilerin sunduklarından yola çıkarak yabancı gazeteciler de bizi yargılıyor. Ortaklaşa bu imajı yarattılar. Biz Macaristan, Türkiye değiliz. Kimse bizim otoriter bir ülke olduğumuzu söyleyemez” diye konuştu.
‘SAYGIYA İNANIYORUM’
Brut muhabirlerinin “Türkiye demişken, en iyi arkadaşınız Recep Tayyip Erdoğan, bugün Fransızlar’ın sizden bir an evvel kurtulmasını dilediğini söyledi. Ne dersiniz?” sorusuna, “Ben bir kişinin şahsına saldırmayı sevmiyorum. İkimizi ayıran önemli bir şey bu. Saygıya inanıyorum. Toplumda giderek artan bir şiddet var. Çünkü liderler de şiddet örneği oluyorlar. Siyasetçiler arasında hakaret içeren sözler doğru bir yöntem değil” yanıtını verdi.
İngiliz medyasının da ciddi bir paradoks içinde olduğunu belirten Macron, “Bana çok ciddi saldırıda bulunuyorlar. Özgürlükler konusunda Fransa’ya saldırdılar. Yakın zamanda Fransa kadar özgürlüklere sahip çıkan başka bir ülke yok. Tarih öğretmeni Samuel Paty’nin uğradığı terör saldırısından sonra, ‘çok ileri gittiler, peygambere saygısızlık ettiler, hakaret ettiler’ diye her yerde bizi eleştirdiler. Çünkü biz ifade özgürlüğünü savunduk. Ben bu öğretmeni değil, dini eleştirme hakkını savundum. Çünkü biz her türlü görüşe katılmasak, şok olsak bile karşımızdakinin düşüncesini açıklamasına izin veririz. Ama yapayalnız kaldık. Çok az Fransız entelektüel ve gazeteci bana bu mücadelede katıldı. Çok şaşırdım, çok az destek vardı” dedi.
‘ASIL MÜCADELE ERDOĞAN VE HÜKÜMETİNE KARŞI VERİLMELİ’
Macron, Hz. Muhammed’in karikatürlerini gösterdiği için öldürülen tarih öğretmeni Samuel Paty cinayetinden dolayı Anglosakson medyanın Fransa’yı da eleştirdiğine dikkat çekti.Fransa Cumhurbaşkanı, “Bizim için ‘İslam’ı sevmiyorlar, peygambere hakaret ettiler, şu Fransızlar çok garip’ dediler. Bir şeyler değişim geçiriyor. Yeni ahlaki kurallar geliyor. Bana kalırsa 24’üncü madde tartışması (Fransa’da polisin yüzünün yayınlanmasını yasaklayan yasa maddesi) yanlış bir tartışma. Çünkü biz koymasak o görüntüleri Belçika’da koyacaklardı, yine yayılacaktı. En azından uygulanamayacak bir düzenleme. Asıl ifade özgürlüğü mücadelesinin Erdoğan’ın Türkiyesi’ne karşı verilmesi gerekir. Türk hükümeti ile halkını her zaman ayırıyorum. Türk halkı özgürlüğü seven, özgür bir halk. Ama asıl mücadele Erdoğan ve onun hükümetine karşı verilecek mücadeledir” ifadelerini kulandı.