AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara ile açıklamada bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert tepki göstererek; “Ülkeyi uluslararası anlaşmalara bağlı, hukuka bağlı, adalete bağlı yönetmiyor. O ülkeyi diktatörlükle yönetiyor. İşte onun için ‘Recep Tayyip Erdoğan, diktatördür’ diyoruz. Yasaları tanımayan, uluslararası sözleşmelere beni ilgilendirmiyor diyen, AYM’yi tanımayan bir lider dünyanın neresinde olursa olsun diktatördür” dedi.
Bugün insan hakları dernekleri temsilcileri, siyasi partilerle görüşmeye geldiler. Adalet Komisyonunu’nda bizim de şerhimize rağmen kabul edilen teklif hakkında görüşlerini ilettiler. Teklif, dernek örgütlenmelerine keyfi sınırlamalar getiriyor. Cumhurbaşkanı mafya ittifakının getirdiği sistem; dernek, vakıf ve STK’ları tek bir imza ile kapatabilme yetkisine sahip olacak. Hüküm değil soruşturmalar kapsamında dahi yargı kararı alınmadan, yöneticileri görevinden uzaklaştırılabilecek. İstemedikleri belediyelere kayyım atıyorlar, şimdi derneklerde bir üye takibe alındığı takdirde İçişleri Bakanı isterse onlara da kayyım atayabilecek. İçişleri Bakanı millete karşı değil saraya karşı sorumlu. Bu düzenlemelerin hepsi Anayasa’ya aykırı. Hukukun sonucunu beklemeyecekler.
‘AVUKATLARI MUHBİR DURUMUNA DÜŞÜRECEK’
Avukatları da muhbir durumuna düşürecek yasa teklifi var. Avukat, herhangi bir suçtan dolayı bir araştırma yapılıyor, müvekkili ona anlatıyor, ‘sonucu ne olursa olsun bana bildirecek’ diyor. Avukatı muhbir konumuna düşürüyor. Biz buna da kesinlikle karşıyız. Bu insanları fişleyen, derneklere kayyım atayan, belediyelere kayyım atayan bütün muhalefeti susturmak isteyen bu anlayışa karşı mücadelemizi sürdürüyoruz.
‘KURU EKMEĞE TALİM ETTİRME TEKLİFİ’
Dün bir intihar girişimi daha oldu. Hatay’da gerçekleşti. Hatice hanım adında kardeşimiz intihar etmek istedi. Çalışan çocuklarını işten çıkarmışlar. Hatay Milletvekilimiz Güzelmansur, bu kardeşimiz ile ilgileniyor. Peki kaç tane intihar girişiminde olanla kaç milletvekilimiz ilgilenecek? Açlık sınırı altında asgari ücret ödemeyi taahhüt ederek bunu durdurabilecek mi? Üç grup başkanvekili olarak Türkiye’de asgari ücret ile ilgili kanuni düzenleme olsun istedik. Asgari ücretin işçinin ailesinin de kapsayacak şekilde belirlenmesini istedik. Asgari ücret komisyonu daha demokratik hale getirilsin dedik. Asgari ücret indiriminin kaldırılmasını istedik. Asgari ücret 3 bin 100 lira olsun dedik. SGK verilerine göre Türkiye’de 7 buçuk milyon işçi asgari ücretle çalışıyor, kayıt dışılık ile birlikte asgari ücretle 10 milyon kişi çalışıyor. Yumurtanın 50 kuruştan bir liraya çıktığı, esnaf paketinde esnafa 33 lira günlük verildiği, asgari ücretin de 2 bin 792 lira teklif ettiklerine bakınca akılda bir tek şey kalıyor: AKP milletvekilinin söylediği şey, ‘Onlar kuru ekmek yiyorlarsa tok sayılırlar’ diyorlar ya. Bu teklifin tamamı kuru ekmeğe talim ettirme teklifidir. Onların hiç yüzü kızarmadan bu teklifi getirmesine şaşırmamak gerekir. Onlar ‘muhalefet edebilecek herkesi sindireceğiz’ diyor.
‘BU MİLLET HAK ETTİĞİN YERE GÖNDERİR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Muhalefetin yerli ve millisini kazandırmak bize nasip olacak’ diyor. Şunu diyor; ‘Biz dernekleri, belediyeleri hizaya sokacağız, milletvekillerini tutuklayacağız, çıkarmayacaklar, biz biat eden muhalefet yaratacağız’ diyor. Alaattin Çakıcı gibi mi muhalefet istiyorsun? Milli muhalefet dediğin ‘senin her söylediğin doğrudur’ diyen küçük ortağın gibi mi dizayn edeceksin. Türkiye Cumhuriyeti senin sandığın kadar kolay kurulmadı. Onlar yedi düvele karşı savaştılar, milli değerlerine, çocuklarının geleceğine bir sarayın bir avuç azınlığına mahkum ettirmeyecek kadar yaşanmış tecrübeleri var. Bu millet yeri geldiği zaman saraydan alıp da seni hak ettiğin yere göndermesini bilecektir.