İnsan Hakları İzleme Örgütü, AKPli Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türkiye’de siyasi rakiplerine karşı terörle mücadele kanununu kapsamına giren temelsiz suçlamalar yönelttiği suçlamasında bulundu.
Örgüt, Türkiye’de son dört yılda asker ve polis gözetiminde işkence ve kötü muamelenin artığını da rapor etti.İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2021 raporunda Türkiye’de koronavirüs salgını sırasında da insan hakları ve hukuk devletine yönelik saldırıların sürdüğü belirtildi. Raporda, polis ve asker gözetiminde işkence ve kötü muamele iddialarında dört yılda ciddi artış olduğuna işaret edildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2021 raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde, Türkiye’de insan haklarına ve hukuk devletine yönelik saldırıların koronavirüs salgını sırasında da devam ettiği vurgulandı. Raporda, “MHP ile yapılan ittifak, uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerle çelişen yasaların meclisten alelacele geçirilmesine olanak tanıyor” denildi.
Raporda, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde muhalefet partilerinin etkisizleştirildiğine, hükümetin kamu ve devlet kurum, kuruluşlarını, iktidar üzerindeki denge ve kontrol mekanizmalarını ortadan kaldıracak ve kendi destekçilerine fayda sağlayacak şekilde yeniden şekillendirdiği kaydedildi.
‘MUHALİF GÖRÜLEN KİŞİLERE KARŞI TERÖR YASASI UYGULANIYOR’
Raporda, Erdoğan hükümetinin siyasi rakip veya muhalif olarak gördüğü kişileri “geniş tanımlı terörle mücadele yasası kapsamına giren temelsiz suçlamalarla tutukladığı, yargıladığı ve mahkum ettiği” ifade edildi. Raporda, HDP üyeleri olmak üzere, gazeteciler, muhalefet partilerinden siyasetçiler ve aktivistlerin hedef alındığı ifade edildi. Hedef alınanlar arasında en büyük grubu ise Gülen Cemaatinin oluşturduğu ifade edilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Adalet Bakanlığı verilerine göre 2020 Temmuz’u itibariyle Gülen Hareketi ile bağlantılı olarak terör suçlarından yargılanmakta olan 58 bin 409, soruşturulmakta olan 132 bin 954 kişi vardı ve bunlardan 25 bin 912’si tutuklu olarak cezaevinde bulunuyordu.”
Türkiye’de görsel ve yazılı medyanın çoğunluğunun iktidara yakın grupların elinde olduğunu vurgulanan raporda, “Bu satırlar yazıldığı sırada tahminen 87 gazeteci ve medya çalışanı, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle, terörle mücadele yasası kapsamına giren suçlardan tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyordu” denildi. Raporda, binlerce kişinin sosyal medya paylaşımlarından dolayı Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla karşı karşıya kaldığı kaydedildi.İş insanı Osman Kavala’nın AİHM kararına rağmen serbest bırakılmadığına işaret edilen raporda, devletin üst düzey görevlilerinin homofobik konuşmalarının devam ettiğine dikkat çekildi.Raporda ayrıca polis ve asker gözetiminde ve hapishanelerde işkence yapıldığı ve kötü, insanlık dışı, zalimane veya aşağılayıcı muamelede bulunulduğu iddialarında son dört yılda artış görüldüğü belirtildi.