Kaya, Hakan’ının babaannesi Meryem Dağdeviren’in, yapılan zulümler karşısında dayanamayarak, lösemiye yakalandığını hatırlattı. Yağmur Kaya, yaşananlara dikkat çekerek; “Herkes bir anne, herkes bir baba, herkesin bir çocuğu var. Ya da herkes günün birinde evlat sahibi olacak. Böyle bir süreçte bu yapılır mı? Ne oldu da bu kadar zalimlik bu kadar zülüm oluyor? Bu çocuğun anneye ihtiyacı var.” diye adete isyan etti.
İşte Yağmur Kaya’nın artıgerçekte çıkan yazısının temamı:
‘Lösemi hastası Hakan’ın annesine ihtiyacı var’
Hakan Dağdeviren 11 yaşında. Geçtiğimiz ay lösemi teşhisi konulan Dağdeviren’in anne ve babası Eskişehir Cezaevi’nde. Gülen Cemaati’ne üye olduğu iddiasıyla yargılanan baba Gökhan Dağdeviren 19 yıl, annesine ise 6 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Sabriye Dağdeviren’in cezası onaylandı, Gökhan Dağdeviren’in cezası ise Yargıtay’da bekletiliyor.
27 Ocak’ta Eskişehir Osmangazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan Dağdeviren’le ya teyzesi ya da 66 yaşında olan babaannesi Meryem Dağdeviren ilgileniyor.
Hakan’ın annesine ihtiyacı olduğunu söyleyen babaanne Dağdeviren, “Löseminin en iyi ilacı moral, Hakan’ın annesine ihtiyacı var. Anne ve babası durumu öğrenince çöktü. Hakan’ın en çok ailesine ihtiyacı var” dedi.
‘HUZURLUYDUK, MUTLUYDUK’
“Anne ve babası 3 yıldır tutuklu. Huzurluyduk, mutluyduk” diyen babaanne Dağdeviren, torunu Dağdeviren’in şahit olduğu olaylar karşısında büyük bir travma yaşadığını ve gün geçtikçe içine kapanıp sessizleştiğini vurguladı. 11 yaşındaki Hakan’ı lösemi teşhisi konulmadan önce bir psikiyatriste götürdüğünü ifade eden babaanne Dağdeviren, “Hakan çok hassas bir çocuk. Hisli bir çocuk. Her şeyi içine attı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ben Hakan’ı psikiyatriste götürdüğümde de, psikiyatrist, Hakan’ın çok büyük bir yük altındaki olduğunu annesini, babasını, kardeşini çok düşündüğünü söylemişti. Onun üzerine öyle bir yük binmiş ki bu çocuk bunu taşıyamaz demişti. Hakikaten taşıyamadı” diyerek, torunu Dağdeviren’in geceleri uykudan çığlıklar atarak, korku içinde uyandığını ya da torununun uyumak istemediğini ifade etti.
‘HERKES BİR ANNE, HERKES BİR BABA’
Babaanne Dağdeviren, torunu Hakan Dağdeviren’in halsizlik ve vücudunda dökülmeler meydana gelmesi üzerine hastaneye götürdüğünü ve yapılan tetkikler sonucu lösemi teşhis edildiğini belirtti. Torununun, 27 Ocak’tan bu yana Eskişehir Osmangazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında olduğunu ifade eden babaanne Dağdeviren, bu tedavi sürecinin yorucu ve zor olacağını vurguladı. Bu yorucu ve zor süreçte torunu Dağdeviren’in annesine ihtiyacı olduğunun altını çizen babaanne, “Bu hastalık herkesin bildiği gibi morale çok ihtiyaç olan bir süreç. Düşünsenize bir anne baba olarak cezaevindesiniz ve çocuğunuzu göremiyorsunuz. Onların sağlığı nasıl olabilir bir düşünün? Siyasetçilerden bunu düşünmelerini istiyorum.
‘NE OLDU DA BU KADAR ZULÜM OLUYOR’
Herkes bir anne, herkes bir baba, herkesin bir çocuğu var. Ya da herkes günün birinde evlat sahibi olacak. Böyle bir süreçte bu yapılır mı? Ne oldu da bu kadar zalimlik bu kadar zülüm oluyor? Bu çocuğun anneye ihtiyacı var. Hakan’ın, annesinin sevgisine, şefkatine, merhametine ihtiyacı var. Biz babaanneyiz, teyzeyiz tutabilir miyiz annesinin yerini? Tutabilir miyiz babasının yerini? Çok bir şey istemiyoruz insanlardan. Biz bu milletin insanıyız, bu memleketin insanıyız. Neden bu ayrımcılık, neden bu kadar bir zulüm? Ben bunu anlamıyorum” diye konuştu.
Anne ve babasının çocukları Hakan’ın lösemi olduğunu öğrendiğinde bir yıkım yaşadığını vurgulayan babaanne Dağdeviren, “Basından ya da bir başkasından öğrenmesinler diye biz kendimiz söyledik. Ama mahvoldular, yıkıldılar. Nasıl yıkılmasınlar ki? Bir evlat ya, bir evlat! Böyle süreçler yaşıyoruz, yoksa biz hastalığın Allah’tan geldiğine inanıyoruz. Hakan’ın gerçekten anneye ihtiyacı var” dedi.