MAHMUT AKPINAR-TR724.COM
Nobel barış ödülünü hak eden, her kesimin tereddütsüz ve ittifak ederek aday göstereceği bir isim Ömer Faruk Gergerlioğlu.
AKP iktidarının zulümlerine karşı tek kişilik ordu gibi mücadele etti. Hiçbir parti, hiçbir kurum, hiçbir kesim Gergerlioğlu’nun tek başına ortaya koyduğu performansı gösteremedi. Kimseyi ayırmadan, kimseyi dışlamadan bütün mazlumlara kol-kanat gerdi. Kendisi de KHK’lı olan Gergerlioğlu KHK’lıların sesi oldu. Mağdura kimlik sormadı. Tehditlerden, ithamlardan, şantajlardan yılmadı. Ömrünü İnsan haklarına adamış bu adam, zulmün tavan yaptığı son dönemde hak savunuculuğu nasıl olur hepimize gösterdi. Ve bunu üslubunu bozmadan, kimseye küfretmeden, tahriklere kapılmadan, sükûnetle, vakarla, kararlılıkla yaptı. Bir hekim olarak her yaralı gönlün yardımına koştu, her mağdurun imdadına yetişti.
O Türk ama Türkçü değil. O iyi bir Müslüman ama İslamcı değil. O HDP’den milletvekili ama Kürtçü değil. O alışageldiğimiz siyasetçilerden değil. Gösterişsiz, mütevazı, samimi. 600 milletvekilinin içinde milletin vekili olma payesini hak eden nadir kişilerden. Parlamenterlerin gözünü lidere diktiği, grup başkan vekilinin ağzına baktığı bu dönemde, o hakikatten şaşmıyor, Hak’tan başkasına eğilmiyor. Herkesin “beni temsil ediyor!” dediği bir adam. Partilerin etkisiz olduğu, muhalefetin yetersiz kaldığı, sivil toplumun sindiği, insan hakları kuruluşlarının mahallesini gözettiği, TBMM’nin sembolik hale geldiği, gazetecilerin ya yandaş olduğu veya hapislere doldurulduğu ifritten bir dönemde dağ gibi durdu Gergerlioğlu. Koca koca adamlar, yılların siyasetçileri, sendikacıları, yazarları, kanaat önderleri sustu, sindi ama o susmadı, sinmedi, korkmadı.
Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla AKP’nin medya ve trol ordusunun kimyasını bozdu. Tek başına devasa bütçesi olan medya organlarından öte gazetecilik yaptı. Tek başına bütün muhalefetten etkili muhalefet yaptı. Tek başına tüm insan hakları derneklerinden güçlü ses verdi. Tek başına bütün KHK’lılardan fazla KHK zulmünü gündeme taşıdı.
“Öteki mahalleden”, sol kökenli, Kemalist seküler vd. birisi olsaydı AKP Gergerlioğlu’ndan bu kadar çekinmezdi. Bir şekilde itibarsızlaştırır ve azgın kitlesinin önüne atardı. O muhafazakar mahalleden çıkmış, kendisini Müslüman/dindar olarak tanımlayan, herkesin tanıdığı bir isim. Yıllarca askeri vesayet karşısında Milli Görüşçülerin, AKP’lilerin, türbanlıların haklarını savundu. Tam da bu özellikleri rahatsız ediyor AKP’yi ve Erdoğan’ı. Söyledikleri herkesi etkiliyor, ama muhafazakar mahallenin ciğerine işliyor. Erdoğan, toplumun vicdanı olan bu adama takacak bir kulp bulsaydı, 50 defa takardı.
Onun temiz ve gerçek dindar olması, muhafazakar ve dürüst olması, insani duygularını yitirmemiş olması AKP’nin kirli siyasetçilerini çıldırtıyor. Makama, paraya tamah etmeyen, satın alınamayan, korkmayan bir adam olması din tüccarlarını çok rahatsız ediyor. Çünkü onun hakkı haykıran sözleri ölü vicdanlarına iğne gibi batıyor. Zira Gergerlioğlu kalbi katılaşmışların, yüreği nasır bağlamışların bile muhasebe mekanizmasını harekete geçiriyor. Onun duruşu muktedirlerin rahatını kaçırıyor, konforunu bozuyor. Onu sustursalar zulüm saltanatında kendilerini daha rahat hissedecekler. O konuştuklarıyla insanların bam teline dokunuyor. O’nun soruları, sorgulamaları iktidar nimetlerine gömülmüş güç sarhoşlarının beynine kıymık gibi saplanıyor. O susarsa vicdanlar susar sanıyorlar.
Aslında Gergerlioğlu dünün mağduru, bugünün mağrurlarına ayna tutuyor. Muktedirlere ve yandaşlarına kirli, vicdansız, yozlaşmış yanlarını gösteriyor. Onları gerçekle yüzleştiriyor. Ama bundan rahatsız oluyor, aynayı kırmayı tercih ediyorlar. Çünkü kendileriyle yüzleşecek cesaretleri yok!
Gergerlioğlu adı üstünde adil ve faruk bir adam. Kendi mahallesinin zulümlerini meşrulaştırmadı, yok saymadı. Onlarla anlaşma yoluna gitmedi. Aksine dindar geçinenlerin, İslamcılık üzerinden makamlar, imkanlar devşirenlerin gerçek yüzlerini ifşa etti. Vicdan kırıntısı taşıyanlar ondan rahatsız oldular, zira o konuştukça içlerinde bir yerler kanıyor. İşte tam da bu nedenle susturmak istiyorlar Gergerlioğlu’nu. Bu Hak adamı konuşamasın, hakikatleri haykıramasın diye üzerine yürüyorlar. Ülkenin vicdanının susturmak istiyorlar.
(Eğer kaldıysa) AKP’lilerin içindeki insaflılar, dindarlar, muhafazakarlar bu adamın susmaması için elbirliğiyle çalışmalı ve onun sesini yükseltmeli. Zira bu adam konuştukça dindar-muhafazakar kesimin onuru, itibarı bir nebze kurtuluyor. O’nun varlığı muhafazakar mahallenin toptan zulme payanda olduğu algısını yıkıyor. “Dindarlar” diye yapılacak genellemelerin, peşin hükümlerin önüne geçiyor. O bir imam hatipli ama iktidar için din adamlarının kürsüleri, mihrapları kirletmesine, ilahiyatçıların zulüm fetvalarına karşı çıkıyor. Yarın, “Dindarlar iktidar oldu, herkese zulmetti” dendiğinde “Hayır zulme direnen, dindar bir adam vardı!” denecek. Başta AKP’liler, cemaatler olmak üzere herkes bu adamın arkasına saklanacak. “Hepimiz öyle değildik, Hakkı savunanlarımız da vardı!” diye teselli bulacak, vicdanlarını rahatlatacaklar. Gergerlioğlu duruşuyla zulüm etiketinin toptan muhafazakarlara yapışmasına engel oluyor, dindarların şerefini, onurunu kurtarıyor.
AKP’liler hipnotize ettikleri tabana kendi dilinden konuşan, aynı frekanstan sinyal gönderen ve uyanmasına sebep olan bu adamdan çok rahatsız. Vicdanlara hitap etmesin, uyuttukları kitleye ulaşamasın diye susturmak istiyorlar. Zira Gergerlioğlu devletin tüm imkanlarını ilkesizce kullanan AKP’yi tek başına mağlup etti. çünkü Gergerlioğlu’nun söylediği bir dane-i hakikat AKP’nin harmanlar dolusu yalanını yakıp kül ediyor. Oysa onlar muhafazakar mahalleyi uyutmaya devam etmek istiyor. Vicdan sahibi, kalem erbabı, sözü etkili bütün muhaliflere yaptıkları gibi O’nu da zindana atmak istiyorlar.
Dindarlar, muhafazakarlar, cemaatler, imam hatipliler! Gergerlioğlu’nu bütün gücünüzle sahiplenin, savunun! Devran döndüğünde “Bizim mahalleden de zalime direnen, zulme karşı yiğitçe mücadele verenler vardı” diyebileceğiniz çok seçenek yok!