EMİR KORKMAZ-KRONOS
ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz Çarşamba günü, hükümetinin dış politika ve güvenlik önceliklerinin anlatıldığı ‘Geçici Stratejik Rehberlik Belgesi’ni açıkladı. Kılavuzun adeta her satırında “demokrasi” vurgusu gözden kaçmazken, Kongre baskını ile darbe alan ülke imajının tazelenmesi adına önemli bir projeksiyon çiziliyor. Dış politikada en dikkat çeken başlık yükselen Çin’e karşı takınılacak tavır olarak göze çarpıyor. Siber güvenlik ve dijital tehditlerle ilgili çalışmalar da öncelikler arasında listeleniyor. Belgede, ABD’nin yükselen Çin’in yarattığı zorluğun üstesinden gelmesi için kendi demokrasisine yatırım yapması ve Amerikan iş gücünü desteklemesi gerektiğinin altı çiziliyor.
MİLLİYETÇİLİK VURGUSU
Kılavuzun girişinde Biden’in “Bugün, Amerika’nın kaderi, kıyılarımızın ötesindeki olaylarla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı. Küresel bir salgınla, ezici bir ekonomik krizle, ırksal adalet kriziyle ve derinleşen bir iklim acil durumuyla karşı karşıyayız. Yükselen milliyetçilik, gerileyen demokrasi, Çin, Rusya ve diğer otoriter devletlerle artan rekabet ve hayatımızın her yönünü yeniden şekillendiren teknolojik bir devrimle karşı yüz yüzeyiz. Bu dönem, benzeri görülmemiş zorlukların olduğu, aynı zamanda eşsiz fırsatların olduğu bir zamandır, ” ifadeleri dikkat çekiyor.
HEMEN HER SAYFADA ÇİN VAR
24 sayfalık belge ile Biden ekibinin Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni hazırlarken ABD’nin dış politika ve güvenlik politikalarını belirleyen kurumlara rehberlik etmesi amaçlanıyor. Yıl içinde yayımlanması beklenenen asıl belgenin ipuçlarının yer aldığı metindeki vizyon, teknolojik saldırılarla mücadeleden iklim değişikliğine kadar çeşitli zorlukların üstesinden gelmenin yollarını bulmayı içeriyor. Belgenin en dikkat çeken yönlerinden biri, neredeyse her cephede, Birleşik Devletler’in Pekin’deki komünist hükümetle mücadele edeceğinin açıkça ifade edilmesi. Belgenin satır aralarında, Çin’in, “istikrarlı ve açık uluslararası sisteme ciddi bir şekilde meydan okuyacak ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güce sahip tek ülke” olduğunun altı çiziliyor. Uygurlara yapılan zulüm, Tibet bölgesindeki baskı ve Tayvan’a yönelik tehditler de kılavuzda sıralanıyor.
DEMOKRASİ VURGUSU
Başkan Biden ve üst düzey yardımcılarının birçoğunun Başkan Barack Obama yönetiminde çalışmasına rağmen, yeni yönetim dış politikada bazı belirgin farklı öncelikler de benimsedi. Bunların arasında hem yurtdışında hem de ABD’de demokrasinin yenilenmesi ve savunulması vurgusu öne çıkıyor. Bu çerçevede Biden’in, “Dünyamızın gelecekteki yönü hakkında tarihi ve temel bir tartışmanın ortasındayız. Şimdi her türlü şüpheyi ortadan kaldıran bir açıklıkla demokrasinin halkımıza istikrar sağlayabileceğini göstermeliyiz. Modelimizin tarihin kalıntısı olmadığını kanıtlamalıyız,” ifadeleri dikkat çekiyor. Belgeye göre Biden yönetimi, ABD demokrasisinin yeniden canlandırılması, Çin’in önderliğindeki otoriterlerle daha büyük küresel mücadele için çok önemli bir adım.
DARBELERE ŞARTLI İZİN
Biden yönetimi, bugüne kadar adı Latin Amerika ülkelerinden İran’a kadar birçok ülkede darbelerle anılan ABD yönetiminin eski tutumuna eleştirel bakıyor. Askeri müdahalelere kapı kapatılmasa da darbe “diplomatik süreçlerin ardından son çare olarak başvurulacak bir yöntem” şeklinde tanımlanıyor. Bir askeri müdahale için gereken şartlar da “amaç ve hedefin net, erişebilir olması, uygun araçların varlığı, ABD değer ve hukukuna uygunluğu ile halkın rızasının mevcudiyeti” olarak sıralanıyor.
TRUMP DÖNEMİ TAMİRATI
Kılavuz belgede, “Bizimki de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki demokrasiler giderek daha fazla kuşatma altında. Bu eğilimleri tersine çevirmek, ulusal güvenliğimiz için çok önemlidir.” ifadeleri yer alıyor. Trum döneminde ülke içinde büyük yara alan kurumların tamiratı da hedeflerin arasında: “Hukukun üstünlüğünü yeniden taahhüt edeceğiz, anayasal güçler ayrılığına ve yargının bağımsızlığına saygıyı yeniden sağlayacağız ve federal kolluk kuvvetlerinin, istihbarat topluluğunun, diplomatlarımızın, memurlarımızın ve askerlerin apolitik doğasına olan inancımızı yenileyeceğiz.”diyor belge. İsim vermeden, diplomatik bir dille verilen vaatler aslında, Trump yönetiminde temel normlardan ne kadar uzaklaştığını gösteriyor.
ESKİ DOSTLARA GÜL UZATIYOR
Kılavuzda yeni dönemde, Trump yönetiminin aksine, Avrupa Birliği ve İngiltere ile ilişkilere de önem verileceği vurgulanıyor. Tüm ABD yönetimlerinin ortak noktalarından olan, Ortadoğu’da İsrail’in güvenliğinin öncelik olduğu belirtiliyor. İsim vermeden, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki faaliyetleri hatırlatılarak, “ABD müttefiklerinin ABD değerlerine aykırı hareket etmesine gözü kapalı destek verilmeyeceği” uyarısı yapılıyor.
SİBER GÜVENLİK VE DİJİTAL TEHDİT VURGUSU
Biden yönetimi, ulusal ve küresel güvenlik için en önemli gündemleri arasında siber güvenlik ve dijital tehditlerinin yer alması dikkat çekiyor. Özellikle son yıllarda, Rus hackerlerin seçimleri etkilemeye yönelik girişimleri, Çin ve Kuzey Kore kaynaklı saldırıların artması bu önceliklerin belgede yer almasının temel nedeni. Kılavuza göre, Biden yönetimi, güvenliği, ekonomik rekabet gücünü ve değerleri artırmak için yeni teknolojiyi kullanmayı hedefliyor. Kılavuz, “siber uzayda kapasitemizi, hazırlığımızı ve esnekliğimizi güçlendirerek siber güvenliği birinci öncelik haline getireceğiz” diyor.
‘ÇİN SİBER HIRSIZLIK YAPIYOR’
ABD’nin siber konularda uluslararası müttefiklerle ilişki kurma taahhüdünü yenileyeceği ve tehdit aktörlerini “yıkıcı, yıkıcı veya başka bir şekilde istikrarsızlaştırıcı siber faaliyetlerden” sorumlu tutacağı ifadeleri yer alıyor. Siber hırsızlık ve ekonomik rekabet gücü ile ilgili olarak Çin’in ABD’ye yönelik tehdidinden de açıkça bahsediyor.
‘TEDARİK ZİNCİRİ ÇOK KIRILGAN’
Kılavuza göre, “Amerikan işçilerini inciten, gelişmiş ve gelişen teknolojilerimizin altını oyan ve stratejik avantajımızı ve ulusal rekabet gücümüzü aşındıran haksız ve yasadışı ticaret uygulamaları, siber hırsızlık ve zorlayıcı ekonomik faaliyetlerle karşı karşıyayız. Kritik ulusal güvenlik teknolojileri ve tıbbi malzemeler için tedarik zincirlerimizin güvenli olmasını sağlayacağız.” deniliyor.