Danışmanlığını Prof. Dr. Duygun Yarsuvat’ın yaptığı, Erkan Karabacak’ın ‘İstihbaratın Ceza Muhakemesi Hukukunda Delil Değeri: Bylock Örneği’ isimli yüksek lisans tezi kabul edilerek Ulusal Tez Merkezinde yayımlandı.
Tezde, Bylock’un elde ediliş yöntemi 2937 sayılı MİT Kanunu kapsamında ele alınarak delil olamayacağı belirtildi. Tezin bir başka önemi de Duygun Yarsuvat gibi tanınırlığı bir yüksek hukukçunun danışmanlığını yapması.
CMK’YA UYGUNLUK MUTLAK ZORUNLULUK
Tezle ilgili detayları hukukçu akademisyen Dr. Gökhan Güneş sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Tezi inceleyen Güneş’in paylaştığı detaylar şöyle: “Tezde, daha önce hukukçuların belirttiği, Bylock delilindeki hukuka aykırı hususlara yer veriliyor. Bunlardan en önemlisi, MİT Kanunun verdiği yetki kapsamında görev icra eden MİT’in elde ettiği istihbari bilgilerin Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) anlamında delil kabul edilemeyeceği. Mahkemeler, CMK’da belirtilen usullere göre yargılama yapmak zorunda. Bir delil CMK’ya uygun elde edilmişse yargılamada kullanılabilir. Delilin yurtiçi veya dışından temini arasında fark olmasa da, CMK’ya uygun elde edilmesi mutlak zorunluluk.”
MİT’İN ALDIĞI İFADE TANIK BEYANI KABUL EDİLEMEZ
Tezde, MİT’in görev ve yetkileri konusunda sınırlar çizilerek, Türkiye’deki tablo resmedilmeye çalışılıyor. Örneğin “MİT istihbarat amaçlı kişilerin bilgilerine başvurabilir ve buna yasal olarak yetkilidir. MİT görevlilerince, yurtdışında ifadesi alınan bir kişinin bu beyanı istihbarı bilgi olarak kullanılabilir. Ancak bu ifade CMK anlamında ‘tanık beyanı’ olarak kabul edilemez” deniliyor.
Tezde, kimlerin tanık olabileceği, ifadelerinin nasıl alınacağının CMK’nın 43. ve devamı maddelerinde yer aldığının altı çizilirken, bu yasal düzenlemelere uygun olmayan hiçbir ifadenin hatta MİT Yasasına uygun olsa dahi, mahkemeler için tanık ifadesi olarak kabul edilemeyeceği vurgulanıyor.
MİT DELİLERİ SİLAHLI ÖRGÜT SUÇUNDA KULLANILAMAZ
Tezde yine, CMK’nın 164. maddesine atıf yapılarak, “MİT’in adli kolluk görevi, yani delil toplama yetkisi yoktur” deniliyor. Ayrıca, MİT’in esas görevinin istihbarat olduğu ve görevini yaparken elde ettiği bilgilerin CMK’ya göre elde edilmesi ve 2937 s. Kanun’un Ek-1. maddesinde belirtilen ‘casusluk suçları’ kapsamında olması halinde delil olarak kullanılabileceği, yani ‘silahlı örgüt’ suçu kapsamında elde edilen istihbari bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı belirtiliyor.
ARAMA VE EL KOYMA (İMAJ)
Tezde, bilgisayar kütüklerindeki arama ve el koyma usulünün CMK’nın 134. maddesinde düzenlendiği belirtilerek, Bylock’a ilişkin verilerin elde edilme işlemlerinin tersinden yapıldığı anlatılıyor. Önce arama ve kopyalama işlemi yapılıp, ihtiyaç duyulması halinde el koyma işlemi yapılması gerekirken Bylock verilerinin bulunduğu hard disk ve flash belleğe hakim kararı olmadan MİT tarafından önce el konulduğu, daha sonra hakim kararı ile maddenin 1. fıkrasındaki arama ve toplama (imaj) işlemi gerçekleştirildiği, ancak el koyma işleminden önce imaj alınmadığı bildiriliyor.
GÖSTERMELİK HAKİM KARARI
Özet olarak, MİT’in çok önceden imajı alınan verileri hukuki göstermek için, sonradan göstermelik bir hakim kararı aldığı ortaya konuyor. Tez, bu yönüyle de delilin hukuka uygunluğunun olmadığını ortaya koyuyor.
HUKUKSUZLUKLARINIZ TEZ KONUSU OLDU, YAKINDA CİLT CİLT KİTAP OLACAK!
1. Danışmanlığını Prof. Dr. Duygun Yarsuvat'ın yaptığı "İstihbaratın Ceza Muhakemesi Hukukunda Delil Değeri: Bylock Örneği" isimli yüksek lisans tezi kabul edilerek Ulusal Tez Merkezinde yayımlanmıştır. pic.twitter.com/8LHtCyiHIZ
— Dr. Gökhan Güneş (@drgokhangunes) March 22, 2021