İşgalci güçlerin dahi aklına hayaline gelmeyecek bir yıkıma imza atıyorlar.
İçi dışı kötülük olan bir rejim.
Partiye veya liderine fenalık yapmak, rezil etmek için bir halkla ilişkiler şirketi aramanıza da gerek yok.
Mevcut propaganda ekibi hakkıyla yapıyor zaten.
***
Türkiye’de iki sağcı, iki de faşist parti var.
Esasen:
Türkiye halklarına iyi hazırlanmış ideolojik bir test yapılsa…
Yüzde 90 ve üzeri sağcı çıkar.
***
İdeolojik kamplar nasıl sıralanır:
Milliyetçi, muhafazakar, liberal, sosyal demokrat, sosyalist, Müslüman, komünist, mukaddesatçı, sosyal adaletçi, ateist, deist, Kemalist, şucu bucu vs.
Bugün Türkiye’de bu mahalle sakinlerinin yüzde 90’ı kendini asla öyle görmese de “faşist” tanımına girer.
Konumu pozisyonu ne olursa olsun, böyledir.
Devlette çalışsın çalışmasın, durum budur.
***
Gömlekler farklıdır sadece, içindeki aynıdır:
Popülizm, sol popülizm, sağ popülizm, elitizm, anti-elitizm, oportünizm, pragmatizm, makyavelizm, filan.
***
“Terör”, “ihanet”, “kripto” gibi tabirlere alışıldı.
Ve bu aşama geçileli çok oldu.
Sırada, “mesafe koyma”, “tepki gösterme” aşamaları var.
İktidarıyla muhalefetiyle ‘inceden’ bunlar işleniyor.
***
Biri bir yerde bir şey demiş veya konuşmuş.
Sen de oradasın ve “suç kabul edilen” laflara itiraz etmemişsin!
Suçtur artık.
Kafadan atmıyorum, bunun için fezleke düzenlenmiş vekil var.
***
Birileri birilerini ötekileştirmiş, selamı sabahı kesmiş.
Sen kesmemişsin.
Görüşüp, görüşmemen önemli değil.
Küfretmen, lanetlemen gerekiyor.
Değilse, “mesafe koymamış” sayılacaksın.
***
Asıl ülkede terör estirenlere mesafe konması gerekirken…
Kırmızı plakalı teröristler kurbanlarını böyle boğazlamaya başladı, tek tek.
***
İnsan hak ve hürriyetlerinin sınırlarını belirlemek, çok zahmetli bir iştir.
Birileri çıkmış,
-Tartışılacak bir şey yok kardeşim,
-Aksini iddia eden sersemdir,
-Karşı çıkan haindir, teröristtir, kriptodur, projedir
… diyorsa.
Bilin ki, otoriteye yaslanmış öyle konuşuyor.
Bilin ki, tartışılsın istenmiyor.
Bilin ki, oyun içinde oyun var.
***
Türkiye’de iki sağcı iki de faşist parti var.
Halkın yüzde 90’ı, hangi kolunu havaya kaldırırsa kaldırsın, sağ pencereden bakar.
1982 anayasasına yüzde 92 boşuna “evet” dememiştir.
***
Bakın:
Türk solu ile Türk sağı arasında bağnazlık yönüyle fark yoktur, literatür farklıdır sadece.
Jenerasyon değişse de kafalar 1970’lerde kalmıştır.
O günlerde nasıl biçimlendiyse öyle.
***
Yer yer…
“Aşırı sağ” hangisi, tartışılır yani.
Aşırılıkta…
Dönemsel olarak biri diğerinin önüne geçer.
İnkâr etseler de…
Sol da sağ da devleti arkasına alıp insanları katletmiştir bu topraklarda.
Yalnızca “şehit” kanlarıyla sulanmamıştır yani…
Milyonları bulan masumun kanı yerdedir.
***
Türkiye’de iki sağcı iki de faşist parti var.
İpucu vereyim:
İktidardakiler faşist, ötekiler sağcı diye bir şey yok.
Bakış açınızı değiştirin.