Hizmet Hareketine yönelik cadı avı kapsamında tutuklanan ve yaklaşık 15 aydır cezaevinde tutulan 82 yaşındaki Yusuf Bekmezci’nin yargılandığı davada karar çıktı. Yönetici olmakla suçlanan Bekmezci’ye 17 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki bugünkü duruşmaya Yusuf Bekmezci ve avukatları katıldı. Bekmezci, duruşmada devletine ve milletine her zaman hizmet ettiğini tekrar vurguladı.
Bu sözlerinden ardından söz alan avukat ise Bekmezci’nin ilerleyen Alzhaimer rahatsızlığı sebebiyle yaşananları anlayamadığının ve durumdan bihaber olduğunun altını çizdi. “Verdiğiniz beraat ya da cezayı da anlamayacaktır, Alzhaimer hastalığı vardır. Fetullah Gülen hakkında ‘İnsani yönden severim ama yaptıklarını bilmem’ demiştir” ifadelerini kullandı.
Son sözlerin ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, 82 yaşındaki hasta tutuklu Yusuf Bekmezci’ye ‘yöneticilik’ suçlamasıyla 17 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Bekmezci, çok sayıda rahatsızlığı olmasına ve cezaevinde kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olmasına karşın tahliye edilmedi ve tutukluluğunun devamına karar verildi.
CEZAEVİNDE HAYAT MÜCADELESİ VERİYOR
Tutulduğu cezaevinin en yaşlısı olan, ayrıca uyku apnesi, yüksek tansiyon, Alzheimer, ileri derecede işitme kaybı ve prostat gibi birçok hastalıkla mücadele eden Bekmezci’nin sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Kalçasındaki protez sebebiyle merdiven kullanamayan Bekmezci, alt katta bulunan tuvalet ve banyoya giderken çok zorlanıyor. Ayrıca uyku apnesi tedavisi için cezaevi doktoruna müracaat etti. Cezaevinde yapılabilecek bir şey olmadığı belirtilerek nöroloji bölümüne sevki yapıldı. Ancak pandemi sürecinden dolayı hastaneye de gidemedi. Günlük 10 ayrı ilaç kullanması gereken Bekmezci’ye ilaçları da düzenli olarak verilmiyor.
ALZHEİMER HASTALIĞI SEBEBİYLE SAVUNMA YAPAMADI
Alzheimer hastalığı ilerleyen ve unutkanlığı artan Bekmezci, savunmasını sağlıklı bir şekilde yapamadı. Önceki duruşmalarda mahkeme heyetine “Efendim çok özür diliyorum anlatılanlardan çok net bir şey anlamadım, itirazım yoktur, hepinizi saygıyla selamlıyorum, hepimiz insanız, ben neden buradayım, onu dahi bilemiyorum, çok özür diliyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Diğer yandan babasının kendini savunmaktan uzak olduğuna dikkat çeken Bekmezci’nin kızı Şeyma Bekmezci ise “Babam kendini savunmuyor. Bize çok acı gelen tarafı da bu aslında. Alzhaimerin ilerlediğini mahkemedeki o ifadelerinde de görebiliyoruz. Zaman zaman unutkanlıkları oluyor rahatsızlığından dolayı” ifadelerini kullanmıştı.
“BABAM ORADA ÖLÜME DOĞRU SÜRÜKLENİYOR”
Son olarak 12 Mart’ta hakim karşısına çıkan Yusuf Bekmezci’nin tüm rahatsızlıklarına karşın tutukluluğuna devam kararı verildi. Şeyma Bekmezci babasının cezaevinde ölüme sürüklendiğini anlatırken “Uyku apnesi gibi bir hastalığı var. Her an nefes duruveriyor. Prostat hastalığı var. O da onu zorlayan bir hastalık. Çünkü gecede 5-10 defa kalkıyor ve merdivenlerden alt kata inip çıkıyor. Ağrısı, acısı var. Ama çok şikayet etmeyen bir insandır. Kalçasında bir protez var. O protez çok zorluyor onu. Yürürken, inip çıkarken aşırı zorluyor. Oturup kalkarken… Yani neresinden bakarsanız, o şartlarda yaşayacak bir insan durumu yok. Hepsinin ötesinde Alzheimer hastalığının olması, o zaten acı bir durum. Kendinin ne için orada olduğunu bilmiyor. O şartlarda her şey hep aynı, tekdüze bir yaşam olması hastalığını ilerletiyor” ifadelerini kullandı.