HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir saatlik konuşmasında ‘128 milyar dolar nerede’ sorusunun cevabını veremediğini ifade etti.
Beştaş, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Beştaş, günün en önemli gelişmesinin kabine değişikliği olduğuna işaret ederek, “Son günlerde hızlıca yaşadığımız meseleler, bu iktidarın ve ortağının oluşturduğu Cumhur İttifakının çöküş döneminin ortalarında olduğunu bir kez daha ortaya koydu” dedi.
Ticaret Bakanının şirketinin olmasının etik olmadığını kaydeden Beştaş, “Siyasi etik açısından da halk için koyduğumuz etik kurallara da aykırıdır. Ticaret Bakanı ticaret yapıyor. Bir yandan ticareti düzenliyor bir yandan kendisi daha fazla para kazanmak için işte dezenfektan üreten firması var. Peki, başka dezenfektan üreten firmalar ne yapacaklar, serbest olarak rekabet edebilecekler mi? Hayır.” diye konuştu.
Ülkenin şirket gibi yönetildiğini söyleyen Beştaş, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı’nın kendisi de şirketleri çok seviyor, şirket gibi yöneteceğim diyordu. Gerçekten ‘Cumhurbaşkanlığı Şirket Sistemi’ bir kez daha ispat edilmiş oldu. Kendileri tekçi, dilleri tekçi bu iktidarın ama uygulamaları ve elleri çoğul gerçekten. Çokçu bir elleri var. Nasıl? Şirketlerle, rantlarla ve ihalelerle uğraşan bir iktidar var karşımızda. Bir yandan tekçiyiz diyorlar, diğer yandan çoklu maaşlarla, ihalelerle ve benzeri mekanizmalarla çokçuluklarını ifade ediyorlar.”
CUMHURBAŞKANI 128 MİLYARIN CEVABINI VEREMEDİ
Beştaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir saatlik konuşmasında bir şeyi 128 kez anlattığını, ‘128 milyar dolar nerede’ sorusunun cevabını vermediğini ifade ederek, “Bugün şuna da değinmeden geçemeyeceğim. Cumhurbaşkanı bir saat grup toplantısında konuştu. Ne mi dedi? Doğrusu ben bir şey anlamadım. Bilmiyorum vatandaş bir şeyler anladı mı? Bir şeyler anlattı, bir şeyi 128 kez anlattı, ‘128 milyar dolar nerede’ sorusunun cevabını vermedi” dedi.
‘GOEBBELS’İ BİZE SATMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Beştaş, iktidara Meclis’te ve diğer alanlarda Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’i kendilerinin anlattığını ifade ederek, “Şimdi Goebbels’i bize satmaya çalışıyorlar. Goebbels’in politikalarını kendileri anlatıyor ama alıcısı yok. Bu yalanlarına müşteri arıyorlar bunu da dezenfektan veya özel okul gibi sanıyorlar ya da otel gibi sanıyorlar. Ama müşteri bulamıyorlar. Bu yalanlar dezenfektan değil ki satılsın. Açıkçası herkes bu yalanlara kanacak olsaydı, zaten şimdi kimse itiraz etmiyor olacaktı ve bu iktidar çöküş değil yükseliş dönemini yaşıyor olacaktı.” diye konuştu.
‘EZİCİ ÇOĞUNLUK BAŞKA BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTİYOR’
Türkiye yurttaşlarının ezici bir çoğunluğunun en büyük hayali başka ülkede yaşamak olduğunu söyleyen Beştaş, “Mültecilik potansiyeli var 84 milyonun ezici çoğunluğunda. Çünkü burada aç yoksul işsiz çocuklarına bakamıyor. Her an ölüm tehlikesiyle, her an tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıya. Yurt dışında bir hayat yaşamak istiyorlar. Bu iktidar insanları ülkeden kaçıracak zemini hazırlıyor aslında. Ya cezaevine atmakla ya parasızlıkla ya açlıkla tehdit ediyor. Peki bundan faydalanan kim? AKP’li belediyeler. Yani hem kaçma zeminini oluşturuyor hem de kaçacaklara da “rant karşılığında biz kaçırırız” diyorlar.” dedi.
‘SİZİN BELEDİYELERİNİZ İNSAN KAÇAKÇILIĞI YAPIYOR’
AKP’li belediyeler eliyle insan kaçakçılığı yapıldığını anlatan Beştaş, şunları söyledi: “Hani ‘oh’ çekenler vardı ya, bir ara gündem olmuştu. Neye ‘oh’ çekiliyordu sözde iddiaya göre bizim kayyım atanan belediyelerimiz, Kandil’e, örgüte, şuraya buraya para gönderiyormuş. Şimdi gönderemiyorlarmış, birileri ‘oh’ çekiyordu. Yani o meselede bir kez daha söylüyorum tek kuruş paranın belediyelerimiz tarafından bir yere gönderildiğine dair bir delil de yok, bir dava da yok, bir mahkumiyet kararı da yok. Ama şimdi bu ‘oh’ çekenlere soruyoruz, sizin belediyeleriniz insan kaçakçılığı yapıyor, para karşılığında yapıyor, hem de kamu kaynaklarını kullanarak yapıyor.”