SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD
2 Şubat’tan beri Konya E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olan lenf kanseri Veysel Alıcı cezaevinde zor günler geçiriyor. İki ay karantina hücresinde kalan Veysel Alıcı, şu anda 18 kişilik koğuşta 50 kişiyle birlikte yaşıyor. Kanser gibi zor bir hastalığın yanı sıra kalp sorunları da olan Alıcı, sabahları kalktığında ellerini kullanamıyor, vücudunda aşırı derece şişlik bulunuyor.
“KOĞUŞUNDAKİ DOKTOR DURUMUNUN NORMAL OLMADIĞINI SÖYLEDİ”
En son geçen hafta pazartesi günü eşiyle telefonda görüştüğünü ve sesinin çok kötü geldiğini ifade eden Şeyma Alıcı, “Koğuşta bir doktor var. Vücudunun anormal derecede şiş olduğunu ve bol bol su tüketmesi gerektiğini söylemiş. Günde 2-3 saat WC sırası bekliyorlar. Bilerek su içmiyor. Sabahları kalktığında ellerini uzun bir süre hareket ettiremiyor, 5-10 dakika açılmıyor. Cezaevi ortamı ve şartları hastalar için uygun değil. Hem psikolojisi hem fiziksel sağlığı orada daha da bozuldu. Eşimin hapiste ölmesini istemiyorum.” dedi.
“DOKTOR TUTUKLU YAKINLARIYLA GÖRÜŞMEK İSTEMİYOR”
Kalp kapakçığındaki gevşeme nedeniyle eşinin tutuklanmadan önce günde 4 ilaç kullandığını ifade eden Şeyma Alıcı, “e-Nabız’daki sonuçlara bakıyorum. Tam kan sayımı yapılmış, bir de tomografi çekilmiş. Pet taraması yapmamışlar. Değerleri çok yüksek görünüyor. Ben de iyi değilim, bunları düşündükçe, konuştukça kötü oluyorum.” diye konuştu. Alıcı, eşini muayene eden Konya Şehir Hastanesi’ndeki doktorla görüşmek istediğini ancak doktorun tutuklu yakınlarıyla görüşmek istemediğini de belirtti.
“1,5 AY AYNI EŞYALARLA YAŞADI”
Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan Veysel Alıcı en son KHK ile kapatılan Mevlana Üniversitesi’nin idari kadrosunda görev yapıyordu. 27 Ocak’ta gözaltına alındı. Dört gün sonra tutuklanıp Konya E Tipi Cezaevine gönderildi. İlk mahkeme günü belli olmayan Veysel Alıcı’nın ne ile suçlandığı henüz bilinmiyor.
Eşine 1,5 ay boyunca yedek kıyafet verilmediğini, karantina hücresinde aynı kıyafetlerle yaşamak zorunda kaldığını belirten Şeyma Alıcı, “Tutuklandıktan sonra ilk hastaneye götürdüklerinde dönüşte telefon görüşü için izin vermişler. Eşim beni aradı. Hala kıyafetlerinin verilmediğini söyledi. Aynı kıyafetle hasta bir insan ne kadar kalabilir? Avukatımız cezaevine gitti. Yine bir sonuç olmayınca savcıya gittik. Savcı bizim yanımızda müdür aradı. Ondan sonra bir tane daha kıyafet verildi.” diye konuştu.