Kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma ve görme eksikliği gibi çeşitli rahatsızlıklar… Cezaevinde bugüne kadar 5 kez kalp krizi geçirdi, 4 defa da anjiyo oldu… Bakıma muhtaç ve yeme, içme, giyinme, tuvalet gibi kişisel ihtiyaçlarının hiçbirini tek başına gidemiyor.
Mehmet Emin Özkan, dört jandarmanın ortasında, elleri kelepçeli, zar zor yürüdüğü halde elinde siyah poşetiyle Türkiye’nin gündemine oturdu. Başta İnsan Hakları Derneği (İHD) olmak üzere birçok insan hakları savunucusu dernek, vakıf ve örgütün “hata mahpuslar” listesinde yer alan Özkan’ın yürek burkan görüntüsünün devamı vardı üstelik: Böyle güç bela yürüyerek götürüldüğü hastanede de elleri yatağa kelepçelendi…
MEHMET EMİN ÖZKAN KİMDİR?
Mehmet Emin Özkan, 1939 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde doğdu. Okuma yazma bilmeyen, hiçbir suç kaydı bulunmayan ve tarımla uğraşan Özkan 1993 yılına kadar da Lice’de yaşadı. Hayatını değiştiren olay ise Türkiye’nin en karanlık yılı olarak kabul edilen 1993’te gerçekleşti.
1993 yılında Lice’nin yakılması ve köyünün boşaltılması üzerine Özkan ve ailesi Mersin’e göç etmek zorunda kaldı. 1996 yılına kadar hakkında herhangi bir soruşturma olmayan Mehmet Emin Özkan, iki itirafçının ifadesiyle gözaltına alınarak yargılandı ve müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
https://twitter.com/AkmNuri/status/1397475102267224076
LİCE DAVASI VE BAHTİYAR AYDIN SUİKASTI
Mehmet Emine Özkan’nın yargılandığı dava insan hakları kurumları tarafından yakından takip edilen davalardan biri. Zira o dava adı Jandarma İstihbarat teşkilatı (JİTEM) ile özdeşleşen Orgeneral Bahtiyar Aydın ve Lice davası. Orgeneral Aydın’ı öldürme iddiasıyla yargılanan ve müebbet hapse mahkûm edilen Mehmet Emin Özkan hakkında, iki kişinin ifadesine dayandırılarak “Bahtiyar Aydın’ın ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıya fiilen katılarak üzerine atılı suçu işlediği” gerekçesiyle dava açıldı. Her defasında olayla ilgisinin olmadığını söyleyen Özkan’a müebbet hapis cezası verildi. Özkan savunmasında, olay anında bölgeye 8 kilometre uzaklıkta olduğunu söylemesine rağmen savunması dikkat alınmadı. 1996’dan bu yana tutuklu olan Özkan yeniden yargılanmaya başlandı.
İTİRAFÇILAR ”İFADEYİ İŞKENCE ALTINDA VERDİK” DEDİ AMA…
Mehmet Emin Özkan’ın yargılandığı davada, itirafçılar büyük önem taşıyordu. Özkan, bu beyanlara dayanılarak müebbet hapse mahkum edildi. Ancak o itirafçılar davanın ilerleyen zamanlarında ifadelerini değiştirdi. İki itirafçı da ifadelerini gördükleri işkence nedeniyle verdiklerini kaydetti. Ancak bu ifade değişikliğine rağmen Özkan hakkındaki karar Yargıtay tarafından onandı.
1996’DAN BU YANA CEZAEVİNDE
Özkan hakkında İnsan Hakları Derneği’nin hazırladığı raporlara göre; 25 yılda 6 ayrı cezaevi değiştirdi. 2014 yılında Lice dosyasının zaman aşımına bir gün kala Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni bir iddianame hazırladı. Bu iddianamede Mehmet Emin Özkan hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. İddianamede tanık beyanları kast edilerek “Bu beyanlara dair tutanaklar ilgili mahkemeden celp edilerek incelenmiş; ancak Mehmet Emin Özkan’ın bu eyleme katıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır” denildi. İddianamede Lice’nin yakılmasının bir JİTEM eylemi olduğu, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında ceza istendi. Yargılama sonucunda Hatipoğlu beraat etti.
Mehmet Emin Özkan’ın avukatları Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak yargılamanın yenilenmesi, infazın durdurularak Özkan’ın tahliyesini talep ettiler. Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi talebini kabul etti. Fakat geçen süre zarfında ‘hangi mahkemenin yetkili olduğu’ konusu netleşmediğinden dosyası Eskişehir, Diyarbakır Adliyesi ile Adana Adliyesi arasında defalarca gidip geldi. Yeniden yargılama Adana Adliyesi’nde başladı.
İDDİANAMEDE FAİL JİTEM
Hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın yargılandığı davanın iddianamesinde, Lice’de yaşanan olayın JİTEM tarafından organize edildiği belirtiliyor. Hatta Bahtiyar Aydın’ın ablası Birsen Aydın da “Fındık İçin Adalet Yürüyüşü” sırasında kardeşinin ‘devlet içindeki karanlık güçler’ tarafından öldürüldüğünü beyan etmişti.
CEZAEVİNDE KALAMAZ RAPORLARI VAR
Özkan, 2015 yılında Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından vücut fonksiyonlarının yüzde 87’sinin işlevsiz olduğu tespit edilerek verilen “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmedi. 2019 yılında tekrar aynı hastanede Sağlık Kuruluna başvuruda bulunan Özkan’a, bu kez “Cezaevinde kalabilir” raporu verildi. İnfazının durdurulması için savcılar üzerinden yapılan başvurular nedeniyle Adli Tıp Kurumundan (ATK) 6 defa rapor talep edildi. ATK’nin hazırladığı 6 raporda da Özkan’ın tek başına cezaevinde hayatına devam etmesinde sakınca olmadığı notu düşüldü.Avukatının Mehmet Emin Özkan’ın infazının durdurulup beraat etmesi talebi de İzmir’de görülen iki askerin yargılandığı davanın sonuçlanmaması bahanesiyle sürekli reddediliyor.MA