Affinity Kültürlerarası Diyalog Vakfı’nın, Avustralya’da gelenek haline getirdiği ‘Parlamento Dostluk ve Diyalog İftarı’ bu yıl da 150 seçkin davetlinin katılımıyla gerçekleşti. Parlamento iftarına Çokkültürlülük ve Spor Bakanı Dr. Geoff Lee, İşçi Partisi Gölge Bakanı Sophie Cotsis, Milletvekilleri, Yargı mensupları, Kraliyet Donanması üyeleri, Emniyet Teşkilatı, farklı inanç gurubu temsilcileri ile çok sayıda ülke konsolosu, eğitim, iş, sanat ve medya yöneticileri katıldı. ABC’nin önemli isimlerinden Philippa McDonald’ın sunuculuğunu yaptığı iftar programı, Kur’an-ı Kerim ve ezan okunmasıyla başladı.
Diyalog Vakfı Koordinatörü Ahmet Polat, programda yaptığı konuşmada, iftara katılan misafirlere teşekkür etti. Bu sene 12. ‘Parlamento Dostluk ve Diyalog İftarı’nın verildiğini hatırlatan Polat, farklı inanç ve kültüre sahip insanların yıllardan beri biraraya gelerek, ideal bir platform meydana getirdiğini söyledi. Polat; “Ramazan barış ve evrensel değerleri temsil eden önemli bir zaman dilimidir. Geleneksel haline gelen iftarlarımıza katılan siz değerli misafirler, insanlık faydası üzerine kurulu bir bahçenin farklı renkleri gibi, aynı ortamda ayrı birer güzellik oluşturuyorsunuz. Affinity ailesi ve yönetimi adına, katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim”dedi.
Çokkültürlülük ve Spor Bakanı Lee
BAKAN LEE: AFFINITY FARKLI İNSANLARI BİR ARAYA GETİRMEKLE ÖNEMLİ HİZMET YAPIYOR
Affinity’nin, her yıl farklı insanları, aynı değerler etrafında bir araya getirterek, diyalog ve barışa önemli katkı sağladığının altını çizen Çokkültürlülük ve Spor Bakanı Lee, hükümet adına teşekkürlerini belirtti. Dr. Geoff Lee, ev sahibi olarak yaptığı konuşmada, bakanlık olarak Affinity ile yıllardan beri verdikleri ortak iftar davetinin bu yıl da gerçekleştiğini kaydetti. COVID-19 nedeniyle geçen yıl bunun yapılamadığını ve zor bir süreci geride bıraktıklarının altını çizen Bakan Lee; “12. Parlamento Dostluk ve Diyalog İftarı’nda hepinizi ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Hükümetimiz adına Affinity’e teşekkür ediyorum. Ramazan, başkaları için iyilik ve yardımlarda bulunduğumuz önemli bir zaman dilimidir. Affinity Intercultural Foundation, yıllardır dünya dinlerinin temelini oluşturan temel insani değerleri anlamak ve takdir etmek için tüm toplumlardan insanları bir araya getiriyor”diye konuşan Çokkültürlülük ve Spor Bakanı Geoff Lee, COVİD-19 salgının, önlenmesinde Müslüman toplumun ve Affinity gibi sivil toplum örgütlerinin, katkılarına dikkat çekti.
COTSIS: MÜSLÜMAN TOPLUMU TEMSİL ETMEKTEN GURUR DUYUYORUM
NSW Eyalet İşçi Partisi Kamu Hizmetleri Gölge Bakanı Sophie Cotsis de yaptığı konuşmada, Ramazan’ın tefekkür ve bir hayır ayı olduğunu hatırlatarak; ”Seçmen bölgemde yaşayan Avustralya Müslüman toplumunu temsil etmekten gurur duyuyor, kendim ve ailem adına size aile ve arkadaşlarınıza güzel ve huzurlu bir Ramazan diliyorum. Affinity, her yıl birbirinden güzel programlara imza atıyor. Bu önemli çalışmalarından dolayı Affinity Intercultural Foundation üyelerine çok teşekkür ederim’dedi.
Avustralya Müftüsü Dr. İbrahim Ebu Muhammed
Avustralya Müftüsü Dr.İbrahim Ebu Muhammed de, temsilcisi aracılığıyla gönderdiği konuşma metninde, zorluklarla başa çıkmada birlikteliğin önemini vurguladı. “Müslümanlar ve gayrimüslimler olarak hepimiz, toplumumuzun sorunlarını ele almak, çözümler sunmak ve ortaya çıkan yeni zorluklarla başa çıkmak için birlikte çalışmalıyız” diyen Dr. Ebu Muhammed “Avustralya’nın ilerlemesine katkımız, dini ve ahlaki sorumluluğumuzdur. Allah’ın esenliği, rahmeti ve bereketleri hep sizlerle olsun” dedi.
Avustralya’nın ilk kadın spor muhabiri Tracey Holmes
HOLMES: BERABERCE, HUZURLU BİR DÜNYA İÇİNDE YAPACAK ÇOK ŞEY VAR
Gecede konuşan Avustralya’nın tanınmış gazetecilerinden Tracey Holmes, bilhassa Affinity Diyalog Vakfı’nın her yıl düzenlediği dostluk ve diyalog iftar yemeğinde bu kadar seçkin misafirlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Affinity’nin programlarının, insanlar arasında sosyal uyum ve güveni oluşturmaya katkı sağladığını altını çizen Holmes, ”Hayatın her kesiminden, farklı inanç gruplarından ve kültürel geçmişlerden gelen bir çok kişi var ama hepimiz bir aradayız. Umutsuzluğa kapılacak çok şey var. Ama burada hepimiz güzel şeyler paylaşmak üzere birlikteyiz. Farklı dünya görüşlerine sahibiz ancak huzur içinde bir sofrayı paylaşıyoruz. Dünya görüşlerimiz değişik ama barış içinde birlikte, aynı ortamı paylaşıyoruz. Politika yapmıyorum bu gece. Siyasetten hiç bahsetmiyorum. Ben insanlardan ve insanlıktan bahsediyorum. Tüm farklılıklarımıza rağmen birlikte paylaştığımız zeminden bahsediyorum. Elbette hepimiz aynı yaşam tarzına sahip olamayız, hepimiz aynı şekilde düşünemeyiz. Ama beraber ve huzurlu bir dünya için yapacak çok şey var. Oğlumun, Yahudi, Müslüman, Hristiyan ve diğer başka dinlere mensup arkadaşları var. Farklı, din, ırk ve düşünceye sahip ama aynı gelecek etrafında bizi buluşturan Affinity’e çok teşekkür ederim”dedi.
ENES KANTER: SPOR, AYRIMCILIĞI DEĞİL, KUCAKLAŞMAYI TEŞVİK EDİYOR
Programa NBA oyuncusu Enes Kanter de, görüntülü olarak programa katılarak, Ramazan ayının, önemine işaret etti. Orucun sadece yememek ve içmemek olmadığını hatırlatan Kanter, aynı zamanda başkasına karşı empati kurmada önemli bir fırsat sağladığını belirtti. Enes Kanter; “Spor, etnik, dini veya kültürel farklılıklara rağmen hayatın her kesiminden insanları, neşelendirmek ve takdirini kazanmak için yapılan önemli bir faaliyettir. Spor ayrıca ırkçılığı ve bölünmeyi reddederek, birliği kapsayıcılığı ve kucaklaşmayı teşvik etmelidir. İşte bu düşüncelerle, huzur içinde bir dünyanın olmasını arzu ediyorum”diye konuştu.
İnsan Hakları Aktivisti Craig Foster
ESKİ FUTBOLCU FOSTER: BU SALONDA SAYGI GÖREN VE GÖSTEREN İNSANLAR BİR ARADA
Eski futbolcu ve İnsan Hakları Aktivisti Craig Foster de, iftar programından dolayı ev sahiplerine teşekkür ederek; “Bugün bu salonda, herkes kendi inancını uygulamakta, kendi inançlarına sahip olmakta. Bu akşam biz burada, saygı gören ve saygı gösteren Avustralya toplumunu görüyoruz. Bundan daha önemlisi, bir araya gelmek, birlikte oturmak, oruç tutmak, aynı anlayışı inşa etmek çok önemli. Karşılıklı diyaloglar kurarak, insanlar arasındaki engelleri yıkmak ve önyargıları kırmak çok daha önemli. Sözle değil, eylemle, hareketle bunu ortaya koymalıyız. Hemen yanımdaki kişinin de Avustralya’nın bir parçası ve bana eşit olduğunu kabul etmek ‘gerektiğinde sizin için mücadele edeceğim’ diyebilmektir. Bu adımlar sadece çokkültürlülük, çeşitlilik ve kapsayıcılık değil. Böyle bir tavır ve tutum, sadece diğer insanlara ve diğer inançlara hoşgörü göstermiyor, onları kabul ettiğini tescilliyor. Aslında birlikte daha iyi olduğunu gösteriyor. Asıl bu durum, gerçek çokkültürlülüktür. Kısacası, hoşgörüye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” dedi. Zafer Polat ZAMAN-Avustralya