ENSAR NUR | STRAZBURG TR724
Fransa’da Bozkurtlar (Loups gris) olarak bilinen ‘aşırı milliyetçi’ Ülkü Ocakları grubu Le Point dergisinin bu haftaki sayısının kapağına ‘Erdoğan’ın Avrupa’daki askerleri’ başlığıyla taşındı.
2005-2015 yılları arasında Fransız Le Monde gazetesinin İstanbul muhabirliğini yapan Guillaume Perrier tarafından kaleme alınan yazıda, ülkücü hareketin Avrupa’daki yapılanması, karıştığı suçlar ve toplumsal barış için oluşturduğu tehditler inceleniyor.Guillaume Perrier ülkücü hareketi şiddet yanlısı, faşist, militarist, milliyetçi; Yahudi, Ermeni ve Kürt düşmanı olarak nitelendirdi.
Makalede, ülkücü hareketin derin devlet ve mafyalarla olan ilişkisi de incelenirken, Abdullah Çatlı’nın 1983’te Paris’te Ermeni militanlara karşı düzenlediği saldırılardan, Mehmet Ali Ağca’nın 1979’daki Abdi İpekçi suikastinden ve 1981’deki Papa’ya suikast girişiminden bahsediliyor. Güncel olarak ise Deniz Poyraz’in katili terörist Onur Gencer’in ve nefrete çağrı suçundan cezalandırılan ve Decines provokatörü olarak bilinen Ahmet Çetin’in ülkücü hareketle olan bağlantılarına dikkat çekiliyor.Yazıda AKP-MHP ittifakının kurulmasıyla birlikte ülkücü militanların Erdoğan rejiminin dayandığı direklerden biri olduğuna ve Erdoğan’ın bu militanlar vasıtasıyla Avrupa’yı istikrarsızlaştırmaya çalıştığına değiniliyor.
‘Ülkücü hareket terör örgütleri listesine alınmalı’
Irkçı ve aşırı sağcı olarak nitelendirilen Ülkü Ocakları, Avrupa’yı kaygılandırıyor. Kasım 2020’de çıkarılan bir kararname ile radikal faaliyetlerinden dolayı Fransa’da yasaklanan hareket için aynı durum Almanya’da ve Hollanda’da da gündeme geldi. Nitekim geçtiğimiz mayıs ayında Avrupa Parlamentosu, Ülkücü hareketi terör örgütleri listesine almayı önerdi.
Makalede Alman istihbaratının hazırladığı bir rapora da değiniliyor. Ülkücü militanların sayısının Almanya’da 20 bine yakın olduğu ve dolayısıyla Neonazileri bile geride bırakarak Almanya’nın en büyük aşırı sağcı radikal grubu olduğunun altı çiziliyor.
‘Sadakate ve itaate dayanan bir hiyerarşi var’
Yarım yüzyıldır aktif olan ve katı bir hiyerarşi etrafında örgütlenen, genellikle kültürel derneklerin arkasına gizlenen aşırı milliyetçi hareket, Avrupa genelinde temsilciliklere sahip. Güvenlik gerekçeleriyle adını gizli tutmak isteyen bir akademisyen ise, daha önce uyarılmamış dışarıdan bir gözlemcinin bu harekete aidiyeti karakterize etmesinin zor olduğunu çünkü bozkurtların ağzı sıkı ve disiplinli kimseler olduklarının altını çiziyor.
Perrier, dernek isimlerine bakıldığında da bu radikalizmin izlerini görmenin zor olduğunu söylüyor. Örneğin, Paris bölgesinde ülkücü hareketin ana merkezlerinden biri olan “Gagny Türk-Fransız Dostluk Derneği”nin ismi bozkurtların ideolojisini yansıtmaktan çok uzak. Alman Yeşiller milletvekili Irene Mihalic ise hükümetin Ülkü Ocakları’nı uzun süre boyunca masum ve folklorik olarak değerlendirdiğini ancak bu ocakların Almanya’da tolere edilemeyecek derecede radikalizm yaydığının görüldüğünü söylüyor.
Ülkücü derneklerin hiyerarşik yapılanmasını da inceleyen Perier’in makalesine göre, Frankfurt’ta bulunan Avrupa Türk Konfederasyonu Avrupa’daki tüm bu ağı yönetirken, ülkeler bazında ise Türk Federasyon temsilcilik yapıyor. ‘Başbuğ’a bağlı ‘Reis’ler aracılığıyla yönetilen yapılarda, sadakat ve itaat hiyerarşinin temelini oluşturuyor.
Yazıda Avrupa’daki yapılanmada görev alan ülkücülerin ayni zamanda suçla ve yeraltı dünyasıyla iç içe olduğu da vurgulanıyor. Örneğin, Erdoğan destekçisi Cojep derneğinin eski başkan yardımcısı Veysel Filiz’in 2020’de 100 kilo eroin ile yakalandığı okuyucunun dikkatine sunuluyor.Le Point önceki sayılarında da Erdoğan’ı kapağına taşımış ve ağır şekilde eleştirmişti.
Le préfet P.MAILHOS condamne fermement les dégradations commises cette nuit contre le CNMA et le Mémorial du génocide arménien de #Decines. Il apporte tout son soutien à la communauté arménienne.
Tout sera fait pour retrouver les auteurs de ces profanations. pic.twitter.com/0xb3SAvLsd— Préfète de région Auvergne-Rhône-Alpes et du Rhône (@prefetrhone) November 1, 2020