KHK’lı İdari Hakim Eyüp Sarı, hakim ve savcılarla ilgili ihraç listesinin 15 Temmuz’dan çok önce hazırlandığını söylüyor. Sarı’nın verdiği bilgilere göre listede 15 Temmuz’dan önce ölen hakim ve savcıların da olması bunun en önemli delili. Listede yer alan bir arkadaşından da söz eden Eyüp Sarı, “Sanki bir şeye hazırlanılmış gibi. Bizim hakim savcı listelerinde 15 Temmuz’dan önce ölenlerin adı geçiyor.
Listeler 15 Temmuz’dan çok önce hazırlanmış. Bir arkadaşım var evli ama listede ‘bekar’ yazıyor. Liste arkadaş bekarken hazırlanmış. Kimler atılacak, kimler tutuklanacak hepsi planlanarak yapılmış. Ve 15 Temmuz Allah’ın bir lütfu olarak önlerine gelmiş ve plan uygulanmış.” ifadelerini kullanıyor.
KHK TV, KHK’lı İdari Hakim Eyüp Sarı’nın hikayesini paylaştı izleyenlerle. Eyüp Sarı, 15 Temmuz’dan hemen sonra ihraç edilen binlerce hakimden biri. Meslek hayatının başında yaşadıkları Sarı’yı derinden etkilemiş. Zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı görülüyor. 11 yaşında çıktığı köyüne, ‘terörist’ damgası yiyerek 30 yaşında yeniden döndüğünü anlatıyor Eyüp Sarı. Baba mesleği çiftçilikle hayata tutunmaya çalıştığını söylüyor. “Hakim Eyüp Sarı idik, çiftçi Eyüp Sarı olduk. Çiftçilik bizim yabancı olduğumuz bir şey değildi.” diyor.
24 AY TUTUKLU KALDIM
Eyüp Sarı 15 Temmuz’dan hemen sonra, 11 Ağustos’ta ihraç ediliyor, gözaltına alınıyor. 12 Ağustos’ta mahkemeye çıkarılıyor. Mahkeme ‘adli kontrolle’ serbest bırakıyor. Ancak savcının itirazı üzerine yaklaşık 1 ay sonra ‘yakalama’ kararı çıkarılıyor: “Listede adımızın olduğunu duyunca kişisel eşyalarımı toplayıp odamdan çıktım. Bir daha dönmeyeceğimi biliyordum. Eve gittim. Kurbanlık koyun gibi evde polislerin gelmesini bekledik. Savcı bey eski adreste beni bulamayınca aradı. Sizi bulamadık dedi, adresi tarif ettim, geldiler. 11 Ağustos’ta gözaltına alındım. 12 Ağustos’ta mahkemeye çıktım. Adli kontrolle bıraktılar. Ancak itiraz edilmiş. 1 ay kadar sonra yakalama çıktı. Tutuklandım. 24 ay cezaevinde kaldım.”
DURDUĞUMUZ YER BELLİ
Eyüp Sarı, mesleğe 2014 yılı Eylül, Ekim ayı gibi Çanakkale’de başlamış. “Ben hakimlik dışında hiç bir iş yapmadım, tek bir yasadışı faaliyetim olmadı. Hakimlik benim için bir hayaldi, rüyadan uyandım.” diyor. Adının listede olduğunu nasıl öğrendiğini de şöyle anlatıyor: “Liste yayınlanmış dediler. Sabah mahkemeye geldik. Başkan, ‘Arkadaşlar listede olsaydınız şimdiye kadar gelirlerdi’ dedi. 15 Temmuz’dan sonra dosyalara da bakamamıştık. ‘Başkanım madem ismimiz yok, biriken dosyalara bakalım’ dedim. Dosyaları tam bitirdik, yazı işleri müdürü geldi. ‘Başkanım, bakar mısınız’ dedi. Tabi bizde yüzler düştü. Başkan çıktı. Bir kaç dakika sonra geldi, elinde bir listeyle. ‘Arkadaşlar sizin de isminiz var listede’ dedi. Hakime hanım ağlamaya başladı. Ben tabi biraz gülümsedim yani. Çünkü bekliyordum öyle birşey. Çünkü 2 bin 700 hakim ve savcı alınınca zaten dedim bizim de durduğumuz yer belli yani.”
GÖREVDEN ALINDIK DİYE AĞLAYACAK HALİMİZ YOK
“Başkan gülümsediğimi görünce, neden bu kadar rahat olduğumu sordu. Başkanım görevden alındık diye ağlayacak değiliz ya dedim. Rüyaydı bizim için zaten, rüyadan uyandık. Dosyaları bitirmiştik, en azından sisteme (UYAP) girelim de iş bırakmayalım arkamızdan dedik. Bilgisayar girmeye çalıştım. Baktım bilgisayarlarımız kilitlenmiş. Başkana, ‘Artık kusura bakmayın, işler üzerinize kaldı’ dedim.”