Korona vakalarındaki sayıların hızla artışı karşısında yeni kural, tedbir ve yasaklar genişletildikçe, toplumun nezdinde öfke, protesto ve nefret söylemleri de artıyor. Bir yandan hergün artan vaka sayısı, beraberinde yeni ve sert kısıtlamaların uygulanmasını zaruri kılarken, öfkeli ve karşıt kalabalıklar da harekete geçiyor.
Özellikle NSW ve Victoria Hükümetleri, artışların önüne geçebilmek için çareyi, akşam belli bir saatten sonra, sokağa çıkmayı yasaklamada buldu. Haftasonu ise her iki eyalette bu kadar uygulamaya konulan önlemi umursamayan kimi aşı karşıtı, kimi kısıtlamalara tepkili guruplar, yine sokaklardaydı. Birkaç hafta önce Sydney şehir merkezinde yapılan protestoların akabinde, vaka sayıları aniden 800 ve üzerine çıkarken, şimdi de aynı yükselişin bir benzeri Victoria’da bekleniyor. Melbourne şehir merkezindeki protestoya çoğunluğu yüz maskesi takmayan yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı ve bugüne kadar düzenlenen karantina karşıtı eylemlerin en büyüğü olduğu kaydedildi.
Bu kadar olumsuzluklar karşısında, NSW Eyaleti’nde aşı olanların sayısının istenilen hedefe doğru ilerlemesi ise sevindirici. Başbakan Gladys Berejiklian bugünkü koronavirüs güncellemesi konuşmasına moralleri yüksek tutma adına bu olumlu gelişme ile başlamayı tercih etti. Basın toplantısında sözlerine NSW’in aşı oranının dünyadaki en yüksek oranlardan biri olduğunu ve devletin 6 milyon aşı hedefine “en az bir hafta erken” ulaşmasının beklendiğini söyledi. NSW’de nüfusun yüzde 55’i ilk doz, yaklaşık yüzde 30’u ise ikinci doz aşısını tamamlamış durumda.
Sydney’in batı ve güneybatısı, Kovid vakalarının en çok artış gösterdiği bölgeler olarak daha sert bir kilitlenmeye maruz kaldı. NSW’de 12 yerel belediye sınırları içerisinde yaşayanlar için açık havada günde sadece bir saat egzersiz yapma sınırlaması da dahil olmak üzere, akşam 9’dan, sabah 5’e kadar sokağa çıkma yasağının da getirilmesiyle, koşullar iyice ağırlaşmış oldu.
Son kapanma kurallarının daha da sertleşmesini gerektiren yükseliş gösteren rakamlar da dikkat çeken diğer bir detay ise Melbourne ve Sydney’deki benzerlik. Her iki şehirde de yüksek oranlar, özellikle Müslüman toplumun yaşadığı semtleri işaret ediyor. Ancak yetkililerin her defasında bu belediyeler içindeki semtlere yaptıkları atıflar ise adeta bölge insanını bezdirmiş durumda. Nefret söylemleri endişe verici hale geldi. NSW’deki Müslüman toplumun yoğun yaşadığı ve sert kısıtlamalar ile karşı karşıya olan bölgelerden Bankstown’da, tren vagonlarının üzerine kırmızı boya ile yazılan NSW Başbakanı Gladys Berejiklian ve Sağlık Bakanı Brad Hazzard’a ölüm şeklindeki yazı, gerçekten kaygı ile karşılanmalı. Melbourne’de de kısıtlamalar altında St.Kilda semtinde gizlice bir nişan töreninin yapıldığının anlaşılması üzerine, düzenleyenlerin ölüm tehditleri aldıkları belirtilmişti.
Çok kültürlü toplumun suçlanmasından vazgeçilmeli
Toplum içerisinde yükselen tansiyonu düşürmede en birinci görev, elbette yetkililere düşüyor. Başbakan ve sağlık bakanının her gün iğneleyerek sıraladığı semtlerde yaşayan insanlar, adeta bunu kendilerine hakaret edilmiş mesabesinde görüyor. Lübnanlı toplumun yoğunluğu ile bilinen Lakemba’da sağlık görevlilerine yardımcı olarak tercümanlık yapan, 25 yaşındaki bir üniversite öğrencisi, Kovid vakalarının yayılması konusunda çok kültürlü toplumun suçlanmasından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu konuda adeta yalvarıyorum diye açıklama yapan Hayfa Bakour, katıldığı ABC’nin 7.30 haber programında “Genellikle insanlarla dolup taşan, yerel işyerlerine gittiğinizde, herkesin sosyal mesafeye dikkat ettiğini, maske taktığını, işyerine girmeden önce check-in yaptığını göreceksiniz” diyerek; insanları ayrıştırmadan, birbirlerine karşı nefret oluşmasının önüne geçilmesi adına, şu önemli açıklamayı yapıyor ‘Artış gösteren sayılarda toplumumuzun kusurlu olduğu veya kısıtlamalara ve kurallara uymadıkları düşüncesi veren bir mesaj yayılıyor. Bence bu çok anlamsız ve zarar verici.’
Avustralya Baş Müftüsü Dr. İbrahim Abu Muhammed’in, aşı olurken verdiği görüntü ve mesajı da mümkün olan en kısa sürede normal hayata dönme, bu musibetin etkisini en aza indirme ve hızlı bir şekilde atlatılması adına gösterilen gayretleri teşvik edici oldu. Baş Müftü, sosyal medya hesabından ‘Müslüman camiamızın tümünün aşı olmasını temenni ediyorum’ dedi.
Tabi Başbakan ve diğer yetkililer yayılan vakalar karşısında neden ve sonuç ilişkisi açısından eldeki istatistiklere göre konuşuyorlardır. Açıklamalarında mecburen yer, mekân, semt, yaş ve diğer benzeri kriterleri gerçekleri göz ardı etmeden söylemeleri gerekiyor. Burada anlatmaya çalıştığımız açıklamalar yapılırken söylem diline dikkat edilmesi yönünde. Diğer taraftan özellikle daha sert kısıtlamaların getirildiği bölgelere haksızlık yapıldığını düşünen siyasiler de var. Mesela Blacktown Milletvekili Stephen Bali, Sydney’in bir kesiminin sahil kumsallarında eğlenip, gecenin geç saatinde fast food restoranlarına gidebiliyorken, kendi bölgesinin kısıtlama altında olmasından dolayı çok öfkeli. Sydney’in batı tarafının, geri kalanından çok daha sert bir karantina altında haksız yere cezalandırılarak kısıtlamalara maruz kaldığını söyleyen Bali, tüm şehrin aynı kısıtlamalar altında olması gerektiği kanaatindeyim. İnsanlara eşit davranılmalıdır.” diyor.
Avustralya ekonomisinin ağırlığını üzerinde taşıyan NSW Eyaleti’nin, bir an önce normal hayata dönmesi, ülkenin diğer eyaletlerine kıyasen daha fazla önem arz ediyor. Herkes için zor bir dönemden geçildiği şu günlerde, yapılacak hareketlerden en iyisinin, karşılıklı saygı içerisinde güven, moral ve sevgi dolu ifadelerin her zamankinden daha fazla dillerden düşürülmemesi gerektiği kanaatindeyim. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au