Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 27 Temmuz’da Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlediği “CHP KHK’lılar ile Buluşuyor” panelinde konuşan ihraç savcı Vahide Kaya Saylan, 21 yıllık meslek hayatında bir gecede nasıl terörist ilan edildiğini, gözaltı ve tutukluluk süreçlerini, tahliye sonrasında ise toplum içinde karşılaştığı sorunları anlattı.
15 Temmuz’dan sonra 4 binden fazla hakim ve savcı ihraç edildi. O isimlerden biri Vahide Kaya Saylan’dı. Başarılı bir hukukçu olan ve ihraç edilmeden önce Yargıtay üyeliği için terfi alan Saylan, yaşadığı şoku “Ben devlete çok güveniyordum ve devlet yüce bir şeydi. Ama şimdi devlet korktuğum bir şey oldu. Benim bile… Ben hukuk bilen bir insanım.” cümleleriyle ifade etti.
HAKKINDA ÜÇ YIL DAVA AÇILMADI
3 ay hapis yatan Saylan, hakkında 3 yıl dava açılmadığını, çünkü hiçbir şey bulunamadığını söyledi. Üç yıl sonra mesai arkadaşlarıyla telefonda görüştüğü için şüpheli görülen Saylan’ın mahkemesi devam ediyor. Saylan KHK buluşmasında konuştuğu için belki de ceza alacağını belirtiyor.
Hakkari’den çıkan tek kadın savcı olduğunu söyleyen Saylan, “Ben teröriste ceza vermek için eğitildim. Kendime çok güveniyordum. Hakkari’den çıkan bildiğim kadarıyla hala kadın savcı yok. Benim işim önüme gelen dosyayla ilgilenmek ve vatandaşı bekletmeden sorun çözmekti. Bugünkü yargılamaları görünce bununla hala gurur duyuyorum.” diye konuştu.
7 KARDEŞLİ BİR AİLENİN KIZI
7 çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Saylan, 1967’de ailesiyle birlikte Ankara’ya göç etti. Babası işçi maaşıyla kendisini ve bütün kardeşlerini okuttu. “Maddi durumunuz iyi değil, kızları okutma” diyenlere, babasının “Erkekler ekmeğini taştan çıkarır, gider amelelik yapar ama kızların illa ki okuması lazım” dediğini ifade eden Saylan, böyle bir aileden geldiği için gurur duyduğunu ifade etti.
3 AY HAPİS YATTI, SİGORTASIZ ÇALIŞTI
10 yıldır Eskişehir’de görev yapan Vahide Kaya Saylan, 15 Temmuz öncesinde terörle mücadele, çocuk büro ve asayiş büro kendisine bağlı olarak çalışıyordu. 16 Temmuz 2016’da gözaltına alındı. 5 gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklandı. Tahliye olduktan sonra ise bir muhasebe bürosunda asgari ücretle sigortasız çalışmak zorunda kaldı. Hiçbir avukatın kendisini işe almadığını özellikle vurgulayan Saylan, meslektaşlarına sitemini de dile getirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, Eskişehir milletvekilleri Jale Nur Süllü, Utku Çakırözer, İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un katıldığı panelde konuşan Vahide Kaya Saylan’ın, KHK TV’nin Youtube kanalında yayınlanan konuşmasından satır başlıkları şöyle:
“DEVLET KORKTUĞUM BİR ŞEY OLDU, BENİM BİLE…”
“15 Temmuz’da Eskişehir’de görev yapıyordum. 10 yıldır oradaydım. Terörle Mücadele, Çocuk Büro ve Asayiş Şube bana bağlıydı. Bir gecede terörist ilan edildim. Ertesi gün hemen gözaltına alındım. 5 gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklandım. Ben devlete çok güveniyordum ve devlet yüce bir şeydi. Ama şimdi devlet korktuğum bir şey oldu. Benim bile… Ben hukuk bilen bir insanım.
“YARGITAY ÜYELİĞİ İÇİN TERFİ ALMIŞTIM”
Nisan 2016’da Yargıtay üyeliği sıfatını kazanacak terfiyi almıştım ama emekli olmayı düşünüyordum. O yıl adli tatilde kendi rızamla nöbetçi kaldım. Eylül ayında iki yıllık iznimi kullanıp emekli olacaktım. Darbe oldu. Hakkımda 3 yıl dava açılmadı. Çünkü bir şey bulamadılar. Çünkü hiçbir şey yoktu. Sonra iddianamemi gördüm. Hiçbir şey bulamayınca ‘listede adım olduğu için, yeterli şüphe oluştuğu’ gerekçesiyle tutuklandım.
“BÜTÜN MAAŞLARIMI GERİ ALDILAR”
Bulunduğum koğuşa yaşlı ya da başka meslekten KHK’lılar geldi. 18 kişi olduk. Benden medet umuyorlardı. Oysa eğer ben içerideysem benim bildiğim hukuk dışarıda yoktu. Tutuklandığımda lojmandan hemen atıldım. Başsavcının yazısıyla mesai arkadaşlarımıza kimse onlarla görüşmesin denilmiş. Taşınmazlarıma el konuldu. 15 Temmuz dahil bütün maaşlarımı geri aldılar.
“NEDEN İHRAÇ OLDUĞUMU HALA BİLMİYORUM”
Üç ay sonra tahliye edildim. Çünkü dosyam Ankara’ya gittiği gibi tahliye edildim. Aynı yerde görev yaptığım insanlarla irtibatlı olduğum için beni tutuklamışlar. Doğrudur, çünkü onlar da hakim, savcıydı ve adliyede birlikte çalışıyorduk. Telefonla görüşmüşüz. Evet bunlar da doğru ve bunlar da bir suç yok. Danıştay’a dava açtım. Danıştay’a gelen savunma dosyalarında da sadece bu sebepler var. Kurum kanaati denilen şey.
29 Kasım 2016’da kesin ihraç oldum. Hala sebebini tam bilmiyorum. Hakkımda ceza davası devam ediyor. Zaten savcı bey yazmış, ‘şu yok, bu yok’ diye. O zaman ben kendimi nasıl savunacağım? Ben belki bugün burada konuştuğum için ceza alacağım. Çünkü devletten artık çok korkuyorum.
KHK’LILARIN YÜZDE 80’İ MASUM
Ben teröriste ceza vermek için eğitildim. Kendime çok güveniyordum. Çünkü Hakkari’den çıkan başka bir kadın savcı yok. Bildiğim kadarıyla hala yok. Benim işim önüme gelen dosyayla ilgilenmek ve vatandaşı bekletmeden sorun çözmekti ve bununla bugün bile hala gurur duyuyorum, şimdiki yargılamaları görünce.
Tahliye olduktan sonra HSK’ya, Bakanlığa, Meclis’e vs gittim. O zamanlarda KHK ile ihraç edilenlerin yüzde 10-20’sinin masum olduğu söyleniyordu. Hayır, şimdi daha eminim, yüzde 80’i masum. Ceza kanununda suç oluşturmayan eylemlerden dolayı birçok insan tutuklu, hepsi benim durumumdalar.
SİGORTASIZ ÇALIŞTIM, AVUKATLAR BİLE BENİ İŞE ALMADI
İhraç olduktan sonra Eskişehir’den taşınmak zorunda kaldım. Çünkü moralmen çöküntüye uğradım. 3 ay kadar bir muhasebe ofisinde, muhasebe programları öğrenerek asgari ücretle çalıştım. Ama gayri resmi, çünkü korkuyorlar. Hiçbir avukat beni işe almadı. Çocuğumun olmasını çok istiyordum. Çocuğum olmayacak şekilde bir ameliyat geçirdim. Tehlikeli bir hastalığa yakalanmamak için, tedbiren.