Suç örgütü lideri Sedat Peker, yeni paylaşımlarında Burhan Kuzu’nun uyuşturucu ve cinayetten yargılanan Zindaşti ile Orhan Ünğan ile ilişkilerini belgeleriyle deşifre etti. Cumhurbaşkanlığı telefonlarının yasadışı işler için kullanıldığını anlatan ve buna ilişkin belgeler de yayınlayan Peker ayrıca, iki kadının katil zanlısı olmakla suçlanan Ümitcan Uygun’un İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun devreye girmesiyle serbest kaldığını ileri sürdü. Sedat Peker’in anlatımlarına göre AKP, tam anlamıyla suç örgütü haline gelmiş.
Suç örgütü olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkartılan Sedat Peker, uzun bir aradan sonra Twitter hesabından yeni ifşaatlarda bulundu. 1 Kasım 2020’de vefat eden AKP’li Burhan Kuzu’nun Zindaşti’yle hasım olan Orhan Ünğan’nın davasını geri çekmesi için kendisiyle iletişime geçtiğini ileri süren Peker, Burhan Kuzu’ya ‘başka kadınlarla birlikte görüntüleri olduğu’ gerekçesiyle şantaj yapıldığını anlattı. Kuzu’nun uyuşturucu çeteleri ve suç örgütleriyle çevirdiği işleri tek tek deşifre etti.
Burhan Kuzu’nun rüşvet karşılığı bir iş adamına adli tıp kurumundan rapor aldırdığını whatsapp yazışmalarıyla ifşa etti. Yine Kuzu’nun bazı isimlerin devlet bankalarından kredi alması için aracı olduğunu söyledi ve buna ilişkin tape yayınladı.
Sedat Peker Aleyna Çakır’ın ölümünün baş şüphelisi olan Ümitcan Uygun’un serbest bırakılmasını ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sağladığını ileri sürdü. Ümitcan Uygun’un babasının Soylu’nun arkadaşı olduğunu yazdı. Birlikte fotoğraflarını yayınladı.
Sedat Peker’in açıklamaları şöyle:
Kıymetli dostlarım, bugün uzun bir tweet serisi yazacağım. Lütfen sıkılmadan bütün hepsini okuyun. Ayıracağınız sürenin boşa gitmeyeceğinin garantisini size şahsen veriyorum. Ülkemizdeki mevcut sistemin neden işlemediğini, neden çökmek üzere olduğunu bu tweet dizisiyle sizlere anlatabileceğimi zannediyorum. Kimse kusura bakmasın, bu paylaşımlarımın sahibi 40 yaş altında olan genç kardeşlerimdir. 40 yaşını bir gün dahi geçenler sadece misafir statüsündedir.
Çünkü mevcut olumsuzlukların tüm sorumlusu bizleriz, yani 40 yaşının üstünde olanlar
Sosyal medyada bana hakaret eden bir şahsın dayak yeme görüntüleri internette yayınlanınca Ankara’da avukatlık yapan Fidel Okan ismindeki bir kişi bu konuyla ilgili çok yayın yapmıştı. Daha sonra emniyet müdürlüğü bu kişiyi dövenlerle ilgili bir operasyon yaptı.
Emniyet içinden el altından aldığım bilgilere göre Burhan Kuzu’nun emniyeti arama neticesinde bu operasyonun yapıldığını öğrendim. Bir yakınımı Burhan Kuzu’nun yanına yollayıp şahsıma haksızlık yapıldığını söylediğimde Fidel Okan isimli avukatın öğrencisi olduğunu, bu avukatın kendisine gelerek bu konuyu anlattığını, emniyet müdürlüğünü bu sebeple aradığını söyleyerek, “Madem ki bana yanlış bilgi verildi, ben bu konuyu düzelteceğim.” diyerek benim lehime olacak şekilde tekrardan emniyet müdürlüğünü arayarak bu avukatın kendisine gelerek bu konuyu anlattığını, emniyet müdürlüğünü bu sebeple aradığını söyleyerek “Madem ki bana yanlış bilgi verildi, ben bu konuyu düzelteceğim.” diyerek benim lehime olacak şekilde tekrardan emniyet müdürlüğünü arayarak benimle ilgili olumlu şeyler söyledi.
BURHAN KUZU BENİ ARADI VE…
Bunun hemen akabinde de İstanbul’da CVK Bosphorus Otelde kendisiyle buluşarak yüz yüze tanıştık (Bu ilk görüşmemizdi). Kendisiyle samimi olduktan sonraki görüşmelerimizin birinde İran eski Cumhurbaşkanı Haşimi Ravsancani’nin akrabası olduğunu söylediği Roya Abidini isimli bir bayanın İskenderun serbest limanında kayıt dışı çok yüksek miktarda nakit parasının olduğunu, bu parayı limandan çıkarmanın bir sorunu olmadığını (nakit para konteynerde eşya olarak görünüyordu), sonrasında bu bayana koruma sağlamamız yönünde ricada bulundu.
Bu bayanla kendisini Aliye Uzun isimli bayanın tanıştırdığını söyledi. Ben de kendisine “Para eşya olarak görülse de bir gün mutlaka bu ortaya çıkar. Amerika Devleti’yle sıkıntı yaşarız, bu konuya dahil olmamak gerekir. ” dedim.
Aynı sistemle Mersin limanının serbest bölgesine de paraların geldiğini bildiğimi ancak Amerikan federal rezervinin bu paraları takip ettiğini, bu yüzden dahil olmak istemediğimi söyledim. Kendisine de bu olaya dahil olmaması yönünde tavsiyede bulundum.
Aliye Uzun isimli bayanı kamuoyundan şu şekilde hatırlayabilirsiniz, dünyanın en büyük uyuşturucu baronlarından biri olarak bilinen İran asıllı Zindaşti’yle Burhan Kuzu’yu tanıştıran kişidir. Bu üçünün aynı karede olduğu resim basına yansıyınca çok büyük spekülasyonlar olmuştu.
1-Kıymetli dostlarım, bu paylaşımım 50 tweetten oluşmaktadır. Bir tweet serisine en fazla 25 tane sığdırabildiğimiz için 2 tweet serisi halinde yayınlıyorum.
— Sedat Peker (@sedat_peker) August 7, 2021
BURHAN KUZU ZİNDAŞTİ DOSTLUĞU NASIL BAŞLADI?
Bu resmin çekildiği buluşmada yapılan görüşmede Zindaştiye Türk vatandaşlığını alabilir miyiz? konuşuldu (Burhan Kuzunun devlet görevlileriyle bu konuyla ilgili yaptığı görüşmelerde bu şahsın tüm dünyada tanınan uyuşturucu baronu olması dolayısıyla mümkün olamayacağı söylendi)
Burhan Kuzu’yla Zindaşti’nin dostluğu bu şekilde başlayıp devam etti. Zindaşti’ye yönelik yapılan bir saldırıda Zindaşti’nin kızının vefat etmesi üzerine Burhan Kuzu Zindaşti’yi arayarak başsağlığı diledi ve de kendisine dostluklar yapmaya devam etti.
Zindaşti kızının intikamını almak için Orhan Üngan’ın kardeşi İlhan Üngan’ı ve avukatı Kudbettin Kaya’yı öldürttü. Ve daha sonrasında Zindaşti polisin operasyonuyla yakalanıp gözaltına alınarak tutuklandı. Burhan Kuzu’nun devreye girmesiyle henüz davası bile açılmamışken bir gece nöbetçi mahkemenin kararıyla ani olarak serbest bırakıldı (Sırra kadem bastı ve bir daha bulunamadı).
Gazeteci Sayın Fatih Altaylı ve gazeteci Sayın İsmail Saymaz’ın yaptıkları ısrarlı haberlerin neticesinde tüm Türkiye bu olayın Burhan Kuzu’nun talimatıyla olduğunu öğrendi (Zindaşti’yi tahliye eden nöbetçi hakim bunu ifadelerinde açıkça söyledi). Orhan Üngan, Burhan Kuzu’nun kendisi hakkında yaptığı çalışmalar neticesinde bu süre zarfında cezaevindeydi.
Ancak cezaevinde boş durmayarak kendisinin tutuklanmasını Burhan Kuzu’nun sağladığı yönünde birçok bilgi, belge toplayarak yargılandığı mahkemeye sunup tahliye olmayı başardı ve bunun akabinde de Burhan Kuzu’ya Bakırköy Adliyesinde dava açtı. Bu gelişmeleri basının daha doğrusu Fatih Altaylı’yla İsmail Saymaz’ın devamlı haber yapması üzerine Burhan Hoca benimle irtibat kurdu (BUNDAN SONRAKİ GELİŞMELERİN LÜTFEN BİR SATIRINI DAHİ KAÇIRMAYIN)
Ben bir arkadaşımla bir akrabamı arayarak Orhan Üngan isimli kişiyle irtibat kurmalarını ancak mümkün olduğunca benim adımı geçirmeyerek hem Burhan Kuzu’nun hayatına karşı bir düşmanlık beslememesi yönünde hem de Burhan Hoca’nın aleyhinde açtığı davaları geri çekmesi yönünde ricada bulunun dedim.
Orhan Üngan haksızlığa uğradığına inandığı için ilkin olumsuz yaklaşsa da sonra Burhan Kuzu’nun aleyhine Bakırköy Adliyesinde açmış olduğu davayı geri çekti. Ancak rahmetli Burhan Hoca bu sefer de Orhan Üngan’la dost olarak onun ricalarını yerine getirmeye başladı (Bu işler böyledir, bir kere suçun parçası oldun mu ve bunun gelirinin tadına vardın mı dışına çıkamazsın.)
KUZU, ORHAN ÜNGAN’IN DAVASINI DÜŞÜRMEK İÇİN DEVREYE GİRİYOR
Orhan Üngan’ın Bolu Adliyesinde var olan bir davasını kapatmak için Burhan Hoca Bolu Başsavcısıyla görüşmeye gitti. 2020 senesinin temmuz veya ağustos ayında bu görüşme gerçekleşti (Burhan Kuzu’nun HTS kayıtları çıkarıldığında söylediklerimin doğruluğu anlaşılacaktır, ya da Bolu Adliyesinin ziyaret defterine bakıldığında).
Ancak Burhan Kuzu kasım ayında vefat ettiği için bu dosyayı neticeye vardıramamış, dosyanın düşümünü sağlayamamıştır. Fakat dedim ya, bir kere suç dünyasına girdin mi bundan çıkış artık yoktur. Orhan Üngan bu sefer de kardeşini öldüren katillerden biri ve Zindaşti’nin avukatına kırmızı bülten kararı çıkarmak için 2020 senesinin yine temmuz ağustos aylarında Burhan Kuzu’nun Interpol daire başkanıyla görüşmesini istemişti.
Burhan Hoca daha önce dostluk yaptığı Zindaşti’nin düşmanı olan Orhan Ungan’ın her istediğini yerine getirmeye başlamıştır. Interpol daire başkanının randevu defterine bakıldığında ve de Burhan Hoca’nın HTS kayıtları incelendiğinde dediklerimin doğruluğu kanıtlanacaktır.
SÜLEYMAN SOYLU, BURHAN KUZU’YU KULLANARAK AKP’DE KENDİNİ KABUL ETTİRMEK İSTEDİ
Şahsımı suçlamak için Habertürk’te tartışma programına katılan süslü sülü “Ben kudretli bir İçişleri Bakanıyım” diyordu (böylelikle kibire kapılıp en büyük günahlardan birini işledi). İşin en komik yanı ise şu ana kadar anlattıklarım ve bundan sonra anlatacaklarımın tamamından haberdar olan doncu süleymanın Ak Parti’de kabul görebilmek için Burhan Kuzu’nun desteğini alabilmek adına bu olaylara olur vermesiydi.
Öyle ya, kendisi Tayyip Bey’den sonra Cumhurbaşkanı olacaktı. süslü süleymanın deyimiyle Kendimi halka sevdirdim, devlet bürokrasisine kendimi kabul ettirdim ancak bir türlü Ak Parti’ye kendimi kabul ettiremedim olgusunu değiştirmek için Burhan Kuzu’nun başrolünü oynadığı tüm bu suçlara ve anlatacağım diğer suçlara sessiz kaldı.TR724