Havuz gazetesi Sabah’ın yazarlarından Hilal Kaplan, nefret saçmaya devam ediyor.
Medya Trend’in analizine göre, Kanser hastası olmasına rağmen hapis cezası verilen Ayşe Özdoğan’a yönelik saldırılarıyla gündeme gelmişti Kaplan.
Şimdi de 28 Şubat mağduru HDP milletvekili Hüda Kaya’yı hedef aldı.Kaya’nın oğlu Muhammed Mücahit Kaya’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür A.Ş.’ye “çalışan” olarak ile alınmasına tepki gösterdi.
Mücahit Kaya’nın işe alınması üzerinden, CHP ile HDP’nin ittifak yaptığı algısını işlemeye çalıştı.
Fahrettin Altun misali üç beş koltuklu AKP bürokratları ortada dururken, milyarlarca dolarlık ihaleler beşli çeteye peşkeş çekilirken, Saray’ın yıllık harcaması 3 milyar lirayı bulmuşken, Hilal Kaplan diline Hüda Kaya’nın oğlunu doladı.
Çalışan olarak ile alınmasında bir şaibe var mı?
Mücahit Kaya’nın Kültür A.Ş.’de çalışan olmaya liyakati yok mu?
Kaya başka birinin hakkı olan “çalışan” olma konumuna mı getirildi?
Bu soruların cevabını yazmadı.
Peki ne yazdı?
Yine kinini, nefretini, insanlıkla alakasının kalmamışlığını yazdı.
Üstelik Hilal Kaplan, kısa bir süre önce TRT Yönetim Kurulu üyeliğine atanmış olmasının şaibesi hala tartışma konusuyken hedef gösterdi Hüda Kaya’yı.
Bir elinde havuz yazarlığı, diğer elinde TRT Yönetim Kurulu üyeliği….
On binlerce, belki çok daha yüksek rakamda maaş ve Boğaz’da yalı…
Hangi hakla; hangi vasıfla?
Saray dalkavuğu olmayı kabul etmeyen insanların çalışmaya, rızkını helalinden kazanmaya, yaşamaya hakkı yok mu?
Kötülüğün cisimleşmiş, yürüyen hali olan Hilal Kaplan!
Sen önce bu sorulara cevap ver.
Hüda Kaya’nın oğlunun “çalışan” olarak işe alınmasını sonra sorgula.
Mümkün mü?
Değil tabiki.
Çünkü vicdan lazım, adalet hisleri lazım, az da olsa biraz temiz kalp lazım.