Üç ülke, onlarca şehir geçerek yaklaşık 700 km bisiklet sürdüm. Bazen dik tepeler çıktı karşıma. Çok zorlandım ama pes etmeden bu zorlu yolları tırmanıp aşmayı başardım. Bazen sert rüzgarlar esti her bir taraftan yüzüme yüzüme vurdu tokat misali, beni ve bisikletimi devirmek istedi ama pedallamaktan vazgeçmedim.
Bazense çok keskin virajlardan döndüm. Yeri geldi yağmurla, yeri geldi çamurla ve ıslak zeminle mücadele ettim. Üç kez tekerim patlamasına rağmen yılmadan yola devam ettim. Ancak” Umut İçin Pedal Çevir” sloganıyla çıktığım yolculuğun bitmesine yaklaşık 150 km. Kala küçük bir kaza geçirdim. Yolda çok sık geçmişe dalıp gidiyordum. Türkiye’deki diktatörlük rejiminin mazlum insanlara yaşattıkları hiç aklımdan çıkmıyordu. Bunların birçoğunu da yaşamış biri olarak olanları unutmam imkansızdı.
Yine düşüncelere dalmışken kendimi yerde buldum. Köprücük kemiğim kırılmıştı. Turu tamamlamak için bu şekilde 5-6 km. Bisikleti sürmeye çalıştım ancak çok acı çekiyordum. Heidelberg civarlarında bir hastaneye gittik. Hemen ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Bence önemli bir şey değildi. Lakin kırıktan çok maratonun son iki gününü tamamlayamadığıma üzülmüştüm. Bu eylem benim için çok önemli. Anadolu topraklarındaki sistemli yapılan soykırımın duyurulması ve bu soykırımın durması için yola çıkmıştık. Neyse ki gözüm arkada kalmadı. Turun başından bu yana beraber olduğumuz Bilal, Oğuz ve Alp hedefledigimiz yere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bugün ulaştı. Lahey’den başlayan eylemimiz Strazburg’da son buldu.
Bize yolda birçok insan destek verdi, kadını, erkeği, yaşlısı hatta çocuklar dahi turumuza iştirak etti ve eylemlerimizde slogan attı. Aslında bu süreçte yaşadıklarım ve yaşadıklarımızı bu bisiklet turuna çok benzetiyorum. Hayatımız o düz yollar gibi uzun zaman normal seyrinde devam edip gidiyordu. Bir düzenimiz, olağan bir yaşamımız olmuştu. Birden hayatımızda sert rüzgarlar esmeye başladı her bir yandan. Hepsi de bize karşı, hepsi de bizi hak bildiğiniz davamızdan uzaklaştırmak için.
Fakat biz bu rüzgarlara yenilmeden yola devam ettik, ediceğiz.
O dik yokuşlar gibi karşımıza çıkan imtihanları birbir geride bırakacağız. Hayatımızın en önemli kararlarını keskin virajları dönerek alacağız, alıyoruz. Ve bazılarımız bu yolda çektiği işkencelere, zulümlere dayanamayıp artık aramızdan ayrılsa da bayrağın alınıp yolun nasıl hızla tamamladığını göreceğiz. Göreceğiz, çok güzel günler göreceğiz.