Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Masumiyet Karinesi ve Yargı Bağımsızlığı’ başlıklı sempozyumda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, masumiyet karinesinin önemine vurgu yaptı.
“Hâkim ve savcılarımızın, anayasal ve yasal yetkilerini aşabilecek ve yargıyı siyasi polemik içine çekebilecek söz, tutum ve davranışlardan kaçınması gerekir” diyen Arslan, yasama ve yürütme mensuplarının ‘yargıyı etkilemeye’ veya ‘itibarsızlaştırmaya’ dönük söz, tutum ve davranışlardan uzak durması gerektiğini ifade etti.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE MASUMİYET KARİNESİ
Arslan, “Evet, cübbeyle siyaset olmaz ancak cübbesiz yargılama da olmaz. Yargı bağımsızlığının ve masumiyet karinesinin korunması, devam eden yargılamalar konusunda hassasiyet gösterilmesini gerektirmektedir” ifadelerini kullandı. Arslan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Yargı bağımsızlığının ve masumiyet karinesinin etkili şekilde korunması, devlet organları arasındaki ilişkinin kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Unutmayalım ki demokratik hukuk devleti, herkesin hukukunun ve hududunun belli olmasını gerektirmektedir. Bu nedenle yasama, yürütme ve yargı organlarının Anayasayla kendilerine çizilen sınırları aşmadan görevlerini yerine getirmeleri hukuk düzeninin korunması ve idamesi bakımından son derece önemlidir.
HAKİM VE SAVCILARA UYARI
Bu bağlamda hâkim ve savcılarımızın, anayasal ve yasal yetkilerini aşabilecek ve yargıyı siyasi polemik içine çekebilecek söz, tutum ve davranışlardan kaçınması gerekir. Hepimize düşen, hüküm verirken giydiğimiz cübbelerin mehabetine uygun davranmaktır.
‘CÜBBEYLE SİYASET OLMAZ’
Aynı şekilde yasama ve yürütme mensuplarının da yargıyı etkilemeye veya itibarsızlaştırmaya dönük söz, tutum ve davranışlardan uzak durması gerekir. Evet, cübbeyle siyaset olmaz, ancak cübbesiz yargılama da olmaz. Yargı bağımsızlığının ve masumiyet karinesinin korunması, devam eden yargılamalar konusunda hassasiyet gösterilmesini gerektirmektedir.
‘KİŞİNİN YARGILANACAĞI YER MAHKEMELERDİR’
Son olarak belirtmek gerekir ki, modern hukuk düzenlerinde kendisine herhangi bir suç isnat edilen kişinin yargılanacağı, aklanacağı veya mahkûm edileceği yegâne yer mahkemelerdir. Yargı sistemimiz kendi bünyesinde denetim ve telafi imkânı sağlayan itiraz, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına da sahiptir. Dolayısıyla başta sosyal medya olmak üzere farklı mecralarda yargısız infaz veya aklama yoluna gidilmesi sağlıklı ve adil bir yargılama sürecini zehirlemektedir. Bundan kaçınmak hepimizin ortak sorumluluğudur.”