Hizmet Hareketi soruşturmaları kapsamında 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onaylandığı için 27 Ekim’de tutuklanıp Diyarbakır Cezaevine götürülen KHK’lı sosyal bilgiler öğretmeni Figen Çapkur (46), büyük oğlu Taha Eren’e mektup yazdı.
Eşi 6 yıldır hapiste olan üç çocuk sahibi Çapkur, 28 Ekim tarihli mektubunda “İlk gün intiharı bile düşündüm. Duvardaki şu yazı ‘Umudunu kaybettiğin an bitmişsindir’ beni kendime getirdi. UMUT. İnşallah çıkacağım buradan.” dedi.
“DURUMUM İÇ AÇICI GÖRÜNMÜYOR”
Özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu belirten tansiyon hastası Figen Çapkur “Bilmiyorum buradan sağlam çıkar mıyım. Bunun bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Artık nasıl yaparsın ne yaparsın bilmiyorum oğlum ama benim durumum hiç iç açıcı görünmüyor.” ifadelerini kullandı.Çapkur sözlerini, oğluna elinden geleni yapmasını tembihleyerek tamamladı.
“Canım oğlum Taha Eren’e
26.10.2021 tarihinde 3 polis eşliğinde bu karantinaya koğuşuna getirildim. Dört duvar arasında yatak ve dolapla tek başıma kaldım ve en çok korktuğum şey böylece başıma geldi. Teklik!
Korkudan banyo bile yapamıyorum. Melike’nin çığlıkları yine başladı, olabildiğince dolaplara vuruyor 4 aydır uykusuzluktan deli olmuş bizler de onun bağırtıları arasında kalıyoruz.
Bugün beni öğle vaktinde normal koğuşa götürdüler, çok mutlu olmuştum ama bu sevincim 10 dakika sürdü. Koğuştakiler karantinadan çıkarılmama itiraz ettiler. “Abla, itirazımız sana değil ama normalde herkes 14 gün karantinada kalıyor” dediler. Yastık, yorgan ve diğer eşyalarımla birlikte beni karantinaya koğuşuna geri getirdiler. Demek ki bu hücrede biraz daha kalacağım. Nasip, bugün daha iyim. Melike’nin çığlıkları arasında intihar etmeyi bile düşündüm ama duvardaki “umudumu kaybettiğim an bitmişimdir” yazısı beni kendimden getirdi. UMUT… İnşallah çıkacağım buradan.
ÖZGÜRLÜK NE KADAR ÖNEMLİ…
Bugün, müddetnamem geldi. Belki de bu yüzden bu kadar kötüyüm bilmiyorum.
Tahliyesi tarihim 22.05.2027 gözüküyor. Koşullu salıverilme tarihi ise 29.10.2025. Anlamadım. Adıyaman’da yattığım 8 ay bunun içinde mi? Ama diyorum ki bu tarihlerde inşallah burada yatmayacağız, daha yakın zamanda çıkacağız. Nice müebbet hapis alanlar şimdi dışarda, hükümlü bir sürü insan serbest kalmış, inşallah bizlerde o şekilde buradan çıkabiliriz.
“BİLMİYORUM SAĞLAM ÇIKAR MIYIM”
Mahir nasıl? Beni düşünmesin kendi hayatına baksın artık. Burada ışık da yok, her yeri zor görüyorum. Bilmiyorum buradan sağlam çıkar mıyım. Bunun bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Artık nasıl yaparsın ne yaparsın bilmiyorum oğlum ama benim durumum hiç iç açıcı görünmüyor. Bugün, evi arabayı satsan acaba beni kurtarabilir misin diye düşündüm. Her şeyin nasıl döndüğünü düşündükten sonra vazgeçtim. Allah, zamanı gelince beni buradan çıkaracak dedim. Sadece biraz gücüm azalmış, belli ki resetleniyorum. Sadece Kuran-ı Kerim okuyorum, siyah poşetim önümde namaz kılıyorum. Bizim çöp attığımız siyah büyük poşet nelere kadir, üzerinde namaza kılıyorum. Seccadem vardı ama girişte aldılar. Gidiş o gidiş seccadem geri gelmedi.
“BU GÖZLER UNUTULMAYACAK NELER GÖRDÜ”
Melike’nin çığlıkları da azaldı. Geçen gün avluya çıktığımızda üzerine Felak ve Nas surelerini okudum. Tabi ki ondan demiyorum ama ilk günlere nazaran daha sakin duruma geldi, geceleri krize giriyor sadece. Ona çok dua ediyorum. Gencecik kız ne hale gelmiş, avluya çıktığımızda bana “Teyze sigara versene” diyor. Sigara içmiyorum deyince de küfürler ediyor. Bazen camdan bağırıyorum “Melike, Allah de bakayım” diye. Sessizce Allah diyor. Özü temiz biri…
Allah!!! Halimize ne kadar şükretsek azdır. Bu gözler, unutulmayacak neler gördü. Acaba Rabbim niye gösteriyor bunları diye düşünüyorum, çünkü umursamayan biri değilim ve etkileniyorum. Sağlıklı olduğumuz için şükredelim. Elhamdülillah, Elhamdülillah, Elhamdülillah.
Sen de bana özel dua etmek ister misin? Burada sabah namazını bazen iki kere kılıyorum. Gün ışığına göre hareket ediyorum. Sabah 8’de sayım olduğunu, sabah 10’da ekmek dağıtıldığını bildiğim için sadece bu saatleri biliyorum.
“BENİM İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPACAĞINA İNANIYORUM”
Bu kadar karışık yazdım, tansiyonum yükseldi. Kalemi birazdan teslim edeceğim, o yüzden acele ediyorum. Twitter’ı yine kullanıyor musun yoğun? Bana resim gönderin. Selma’ya sorarsın, hocalarının numarasını alsın, senin yanına en kısa zamanda gelsin. 15 tatilde olabilir. Onu hiç merak etmiyorum biliyor musun? çünkü iyi olacağına inanıyorum. İnsan içeri düşünce ama… ilk girdiğim zaman (Adıyaman’da) daha çok meraklanıyordum. Şimdi öyle değil, şimdi sadece kendime ağlıyorum, kendime üzülüyorum. Hiç böyle olacağı aklıma gelmemişti.
Benim için elinden geleni yapacağına inanıyorum. Ben erken pes ettim ama sen inşallah etmezsin. Duaya muhtaç garip annenizden sevgilerle.