Focus haftalık haber dergisinde “Erdoğan idaresi hiçbir zaman şimdiki kadar sallantıda olmamıştı” başlığıyla yayınlanan makalede, AKP Genel Başkanının fiziksel zayıflıklarının ve hastalık belirtilerinin giderek arttığı, halefi hakkında şimdiden spekülasyonlar yapıldığı kaydedilerek “Ve Türkiye derinden bölünmüş durumda: ekonomi durgun, enflasyon dörtnala gidiyor, yoksulluk had safhada. Ama otokrat pes etmeyecektir.” denildi.
Thomas Jäger imzalı yazıda özetle şu hususlara değinildi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlığıyla ilgili söylentiler uzun süredir ortalıkta dolaşıyordu. 2011 yılında geçirdiği bağırsak ameliyatından sonra kanser olduğundan şüphelenildi; 2017’de İstanbul’da bir camide namaz sırasında bayıldı; bu yılın Temmuz ayında bir konuşma sırasında kısaca uyukladı. Gözlemciler, onun yorgun ve enerjiden yoksun olduğunu belirtiyor. Bunu kanıtlayan videolar tekrar tekrar gösteriliyor. Bu videolarda yürürken eşinden destek alması gerekiyor, yalpalıyor gibi gözüküyor. Bunların doğru olup olmadığını tespit edebilmek çok zor.”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi yükselişi, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasıyla son derece yakından bağlantılıydı. Erdoğan’ın ilk kez Başbakan olduğu 2003 yılında Dünya Bankası rakamlarına göre Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasılası 314 milyar dolardı. Bu rakam 2013 yılında 957 milyar dolara yükseldi. Yani On yılda üç katına çıktı, ancak o zamandan beri istikrarlı bir şekilde düşüyor ve 2020’de 720 milyar dolarda kaldı. İşsizlik bu dönemde nispeten yüksekti ve yüzde 8,4 ile yüzde 13,7 arasında değişti. Son beş yılda yüzde 10’un altına hiç düşmedi ve 2021’in başında yüzde 13.4 idi. Genç işsizliği (15 ila 24 yaş arası) uzun yıllardır yüzde 20’nin üzerinde, genellikle yüzde 30’a yakın.”
“Bu zor ekonomik duruma Türk lirasının değer kaybı eşlik ediyor. Şubat 2021’de 1 euro 8 TL iken bu Aralık başında 15 TL’ye çıktı. Bu da Türkiye’de yaşamı yabancılar için çok daha ucuz, ancak Türk halkı için dayanılamaz hale getiriyor. Çünkü fiyatlar hızla yükseliyor. Enflasyon resmi olarak Kasım 2021 için yüzde 21,3; nüfusun bazı kesimleri için gerekli ürünler bazında hesaplandığında daha da yüksek olduğu tahmin ediliyor. Net asgari ücreti 2825,90 TL, yani 10 Aralık 2021 itibariyle 180,86 euro’ya tekabül ediyordu.”
“Bu arada, ülkede hükümete karşı muhalefet yayılıyor. Çünkü dövizdeki çöküş, Erdoğan’ın emirlerini dinleyen merkez bankasının düşük faiz politikasından kaynaklanıyor. Şu anda Türkiye’de faiz oranı yüzde 15, bu da enflasyonun oldukça altında. Erdoğan artık ilkesel olarak kendisini faiz karşıtı olarak ilan ediyor ve bunun için de dini argümanlar kullanıyor. Sonuç: Türkiye’de refahta ciddi bir düşüş, yoksulluğun önemli ölçüde artması ve bu hükümetin aşağı yönlü sarmaldan bir çıkış yolu bulamayacağına dair yaygın algı… Muhalefet partileri erken seçim talep ediyor. Erdoğan bunu reddediyor.”
“Birkaç muhalefet partisinin bir sonraki seçimlerde ortak blok oluşturması, Erdoğan’ı özellikle endişelendiren bir durum. Son anketlere göre işi hiç kolay değil. Kısacası, artık eskisi kadar çok sayıda kalabalığı peşinden sürükleyemiyor.”