Cezaevindeki ölümlerin mizah dergilerine kapak olduğu Erdoğan Rejimi’nde KHK’lı polis Mustafa Kabakçıoğlu gibi eski HSYK üyesi Teoman Gökçe de hapsedildiği hücrede yaşamını yitirdi. CHP’nin hazırladığı rapora göre cezaevlerinde 2 bin 670 kişi yaşamını yitirirken, yaklaşık o kadar hasta tutuklu da ölümü bekliyor.
RAPORDA SORUNLAR TEK TEK ANLATILDI
Gazeteduvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Aradığınız Hakka Erişilemiyor-Cezaevlerinde Sağlığa Erişim” başlıklı rapor hazırladı. CHP Merkez Yönetim Kurulu’na sunulan raporda, tutuklu ve hükümlülerin yaşadığı barınma ve sağlık sorunlarına yer verilirken, hak ihlali oluşturan sorunlara karşı atılması gereken iyileştirici adımlar sıralandı.
TUTUKLULARIN HASTA OLUP OLMADIĞINA GARDİYANLAR KARAR VERİYOR
Raporda, Adalet Bakanlığı ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) verilerinden elde edilen rakamlara da yer verildi. Hapishanelerdeki doktor sayısının azlığı ve cezaevindeki personelin kötü muamelesi olduğu belirtilen raporda, cezaevi personelinin “bir şeyin yok iyileşirsin” benzeri söylemleri nedeniyle hükümlü ve tutukluların sağlık problemlerinin tespit edilmesinde güçlükler yaşandığı vurgulandı.
CEZAEVLERİNDE KAPASİTENİN ÜZERİNDE MAHKUM KALIYOR
Raporda, 8 Nisan 2021 tarihinde Lozan Üniversitesi tarafından yayınlanan “Annual Penal Statistics on Prison Populations for 2020” raporu verilerine yer verildi. Bu rapora göre Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi 233 bin 194 olmasına rağmen cezaevinde 297 bin 19 tutuklu ve hükümlü tespit edildi. Cezaevlerindeki kapasite oranlarına göre her 100 yer için 127 kişinin bulunduğu Türkiye’deki cezaevleri, bu oranla Avrupa Konseyi üye ülkeleri arasında cezaevi yoğunluğu bakımından ilk sırada yer aldı.
KALABALIK KOĞUŞLAR SAĞLIK SORUNLARINI ARTIRIYOR
Adalet Bakanlığı verilerine göre 30 Kasım 2021 tarihi itibarıyla, koronavirüsü iznine ayrılan hükümlüler de dahil olmak üzere Türkiye’de toplam 295 bin 754 kişi cezaevinde bulunuyor. 1 Aralık 2021 itibariyle ise 384 ceza infaz kurumunun toplam kapasitesi 266 bin 575 ile sınırlı. Raporda, Türkiye’deki cezaevlerinde koğuşların aşırı kalabalık ve kapasitenin oldukça üstünde kişi bulunmasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşandığı vurgulandı.
CEZAEVLERİNDE BİN 605 HASTA BULUNUYOR
Cezaevlerinde en çok karşılaşılan sağlık sorunları arasında endokrin rahatsızlıkları, nörolojik sistem bozuklukları, kas-eklem sorunları, ürogenital sistem ve solunum sistemi rahatsızlıkları geliyor. İnsan Hakları Derneği’nin 1 Nisan 2021 tarihli açıklamasına göre, Türkiye’de bulunan tutuklu ve hükümlülerin 604’ü ağır olmak üzere bin 605’i çeşitli sağlık sorunları ile mücadele ediyor.
641 MAHKUM İNTİHAR ETTİ
Cezaevlerinde fiziksel etkisini gösteren hastalıkların yanı sıra psikolojik rahatsızlıklara da gereken önemin verilmediğini savunan rapora göre psikolojik rahatsızlıklarla ilgili tedavi talepleri çoğu zaman cezaevi idaresi tarafından kabul edilmiyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) verilerine göre ise 2014’den günümüze intihar eden kişi sayısı 97 olarak kayıtlara geçti. Buna göre son 25 yılda Türkiye’deki cezaevlerinde intihar eden kişi sayısı toplam 641 oldu.
2 BİN 670 MAHKUMUN TABUTU ÇIKTI
Raporda son 25 yılda sağlık problemleri nedeniyle cezaevlerinde hayatını kaybeden tutuklu ve hükümlü sayılarına da yer verildi. Yaşlılık kaynaklı ölümlerin de yer aldığı Adalet Bakanlığı’ndan elde edilen verilere göre 1997 ile 2014 yılları arasında cezaevlerinde 2 bin 545 tutuklu ve mahkûm vefat etti. CİSST verilerine göre ise 2014’den günümüze cezaevlerinde vefat eden kişi sayısı 125 olarak kayıtlara geçti. Buna göre son 25 yılda cezaevlerinde hayatını kaybeden tutuklu ve mahkûm sayısı 2 bin 670 oldu.
GÜNCEL VERİLER KAMUOYUNA AÇIKLANMIYOR
Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerindeki sağlık koşullarına ilişkin istatistikleri tutmadığı, kaç hasta olduğu, kaçının tedaviye erişebildiği yönünde etkin bir çalışma yapmadığı belirtilen raporda “Güncel verilerin hazırlanarak kamuoyuna açıklanması, bu sorun alanının çözümü açısından ilk adım olacaktır” denildi.