İzmir’de yaşayan üniversite öğrencisi Elif Yerlikaya’ya sosyal medya paylaşımları nedeniyle TCK’nin 301 ve 216’ıncı maddeleri olan “Türkiye Cumhuriyeti Devletini, kurum ve organlarını alenen aşağılama” ve “halkı kin ve düşmanlığa sevk etme” iddiasıyla soruşturma açıldı. Yerlikaya, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadeye çağrıldı.
‘HOÇÇA ĞALIN BEN GİDİYOM’
Soruşturma dosyasında Yerlikaya’nın birçok paylaşımı suç unsuru olarak nitelenirken, soruşturmaya konu olan paylaşımlardan biri ise dikkat çekti.2016-2017 eğitim öğretim yılı açılışı dolayısıyla dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Erzincan’da bir ilkokula yaptığı ziyarette tahtaya “2016-2017 egitim ögretim yılı hayırlı olsun” yazmış, Yıldırım’ın yazısı imla hataları nedeniyle gündem olmuştu. Yine Yıldırım’ın “ğ” kullanıma atfen sosyal medyada yapılan “Hoçça ğalın ben gidiyom” capsleri de paylaşım rekorları kırmıştı.
Olayın üzerinden geçen 5 yılın ardından bu yıl Eylül ayında Kıbrıs’a yolculuk yapan Yerlikaya, havaalanında çektiği bir fotoğrafı sosyal medyada paylaşarak üzerine “Hoçça ğalın ben gidiyom” yazdı. Yerlikaya’nın bu paylaşımı da suç kapsamında değerlendirilerek soruşturmaya konu oldu.
‘SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM’
Duvar’dan Cihan Başakcıoğlu’na konuşan Yerlikaya, soruşturmaya ilişkin şunları söyledi: “Sosyal medya paylaşımlarım nedeniyle hakkımda TCK 301 ve 216 ‘ıncı maddelerden soruşturma açıldı. Çok fazla tweet var ve suç teşkil eden hiçbir şey yok. Son dönemde Yurtsuzlar eylemlerine ilişkin paylaştığım tweetler de var. Düşünün ki paylaştığım uçak biletine bile dava açmışlar, üzerine ‘Hoçça ğalın ben ğidiyom’ yazdığım için…”
İfadeye çağırılma aşamasında ise birçok sıkıntı yaşadığını dile getiren Elif Yerlikaya şunları söyledi:
“Suçlamaları kabul etmediğini vurguladı. Yerlikaya yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı; “Bir ülkenin eski başbakanının imla hataları sonrası sosyal medyada gündem olan ‘Hoçça ğalın ben gidiyom’ yazısını bir fotoğrafın üzerine yazdım diye soruşturma açıldı. İfadeye çağırmak için eve kâğıt göndermek yerine daha çok taciz ettiler. Eve, okuluma polis gönderdiler. Bu da yetmezmiş gibi bana ulaşma şansları varken avukatları, ailemi tek tek aradılar. Her şeyi kendilerine tehdit olarak görüyor, her ifadeden rahatsız oluyorlar. Onların gözünde öylesine yazdığım bir tweet bile suç teşkil etti. Nerden, kime dava açsak diye bakıyorlar. Yani açık açık bu ülkede hiç kimse fikrini beyan edemez diyorlar.”