Almanya’nın önde gelen gazetelerinden olan Frankfurter Allgemeine Zeitung’da yayınlanan yazıda, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın muhtemel bir seçim yenilgisini kabullenerek koltuğu devretmeme ihtimaline ilişkin tartışmalar ele alındı.
Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Rainer Hermann imzalı yazıda Erdoğan’ın iktidara yirmi yıl önce bir ekonomik kriz sonrası geldiği hatırlatılarak, şimdi yaşanmakta olan ekonomik krizin de iktidarın sonunu getirebileceği yorumu yapıldı. Makalede özetle şu hususlara yer verildi:
YOLSUZLUKLA ELDE ETTİKLERİ SERVETLERİ GÜN IŞIĞINA ÇIKACAK
“Ankara’da iyiye alamet olmayan bir cümle dolaşıyor: Türkiye’de normal bir hükümet değişikliği olmayacak. Gelişmiş demokrasilerde tabii olan bir durum (hükümetin seçimle değişmesi) Türkiye’de mümkün olmayacak. Çünkü Erdoğan ve on dokuz yıldır iktidarda olan AKP’si için çok fazla şey tehlikede altındadır. Makamın koruması olmadan Erdoğan’ın, ailesinin ve yakın çevresinin (yolsuzlukla elde ettikleri) tüm zenginlikleri gün ışığına çıkarılacaktır.
Eski partileri çökerten ve 2002’de Erdoğan’ı iktidara getiren ekonomik bir krizdi. Bugün Türk Lirası bir yılda değerinin neredeyse yarısını kaybetti. Erdoğan onu eleştiren muhaliflerine yaptığı gibi piyasayı kilit altında tutamayacağını öğrenmek zorunda kaldı. Şimdi ekonomik durum, onun düşüşünü tetikleyebilir. Enflasyon yüzde 36 ile tüm AKP döneminde hiç olmadığı kadar yüksek. Durum giderek Erdoğan’ı bir zamanlar iktidara getiren krizle benzer hale geliyor. Uzun süre zenginlere para, fakirlere din ve milliyetçilik dağıtabildi. Bugün elinde geriye sadece din ve milliyetçilik kartları kaldı.
ÜLKE KARGAŞA İÇİNDE; KAZAKİSTAN GİBİ OLABİLİR Mİ?
Erdoğan’ın uyguladığı ekonomi ve faiz politikası onu çıkmaza soktu. Ülke kargaşa içinde. Peki Türkiye, büyük fiyat artışlarının yol açtığı öfkenin sokak protestolarına dönüştüğü Kazakistan gibi olabilir mi? Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türklerin protestocu bir halk olmadığını söylüyor. Karar sandıkta verilecek. Bir sonraki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en geç Haziran 2023’e kadar yapılması gerekiyor. Ama yükselen siyasi gerginlik bir seçim arefesinde olunduğu izlenimini doğuruyor.
Erdoğan, bir önlem olarak potansiyel göstericileri 15 Temmuz darbecilerine benzeterek gerginliği iyice arttırdı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bunun üzerine kendisine kasıtlı olarak bir iç savaş çıkarmaya çalışıp çalışmadığını sordu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener, “halüsinasyon gören Erdoğan”a bir psikiyatriste başvurmasını tavsiye etti.
ERDOĞAN SEÇİM SONUÇLARINA BOYUN EĞECEK Mİ?
AKP’nin aşırı sağcı MHP ile ittifakı, anketlerde muhalefet ittifakının gerisinde olsa bile, AKP hala bir zafere inanıyor. Peki Erdoğan kaybedeceği bir seçime girer mi? Seçim sonuçlarına boyun eğecek mi? Ülkedeki tartışmalar, iktidarını devam ettirmek için hangi araçları kullanabileceği sorusu etrafında dönüyor. Savaş durumunda seçimler ertelenebilir. Normal bir hükümet değişikliği çok uzak bir ihtimal olarak görünüyor.”