Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak, 15 Temmuz’la ilgili çok önemli itiraflarda bulundu. Ahmet Albayrak’ın itiraflarına göre bir darbe girişimi olacağını, 15 gün kadar öncesinden biliyorlar. Albayrak, 15 Temmuz’la ilgili Hizmet Hareketi’ni suçladıkları manşetleri de ellerinde hiç bir delil olmadan, ‘hisleriyle’ attıklarını resmen itiraf ediyor. Albayrak, “Zaten beklentimiz eskiden beri vardı. Ne yapabiliriz düşüncesiyle gazetedeki arkadaşlarımızı aradım. ‘Her hangi bir bilgi yok, şu anda bir şey yapamayız’ dediler. Bunun üzerine ben, ‘Paralel subaylar çıldırdılar, ABD destekli bir darbeye giriştiler’ diye manşet atın dedim. Arkadaşlar 22.36’ydı onu internetten duyurdular.” ifadelerini kullanıyor.
Yenişafak’a verdiği röportajda Ahmet Albayrak, Yenişafak Grubunun, Hizmet Hareketi’yle ilgili aylardır yaptığı yayınları hatırlatıyor. 15 Temmuz’dan önce Camia’nın hedef gösterilmeye başlandığını birinci ağızdan itiraf ediyor. 15 Temmuz’dan 15-20 gün önce darbeyi haber aldıklarını söylüyor.
Ahmet Albayrak’ın 15 Temmuz’da yaşananlarla ilgili söyledikleri ise itiraf niteliğinde. 15 Temmuz’da Balıkesir’deki kağıt fabrikasında olduğunu anlatan Albayrak, ellerinde hiç bir delil yokken Hizmet Hareketi’ne iftira attıklarını itiraf etti. Albayrak’ın anlatımlarına göre ‘hisleriyle’ hareket etmiş ve gerçek olmayan manşetler atılması talimatını bizzat kendisi vermiş. Şunları söylüyor Albayrak:
20.30’DA ARADILAR; KALKŞMA OLABİLİR
“Dönüşte yolda, saat 20.30 civarlarında Bursa Orhangazi’nin oralarında koruma arkadaşı aradılar. Hareketlilik olduğunu, darbe girişimi olabileceğini söylediler. Ben de 20.30 civarlarında ‘gündüz darbe mi olur’ düşüncesiyle kardeşim Kazım’ı aradım. O da darbe olduğunu söyledi. Çamlıca turnikelerine geldiğimizde 21.05’ti. Orada trafik kapatıldı. Trafik polislerinin uyarıları sonrası darbe olduğuna kanaat getirdim.”
ZATEN BEKLİYORDUK
“Zaten beklentimiz eskiden beri vardı. Ne yapabiliriz düşüncesiyle bir kaç arkadaşı aramaya karar verdim. Gazeteyi aradım. Saat 21.45’ti. Kimseye ulaşamadım. Cumhurbaşkanımızı aradım, cevap vermedim. Artık tam kanaat getirdiğimde ‘ne yapabiliriz’ düşüncesiyle gazetedeki arkadaşlarımızı aradım. ‘Böyle böyle bir durum var, Cumhurbaşkanımız açıklama yapamıyor, çok acil buna müdahale etmemiz gerekiyor’ dedim. Nasıl bir şey yapabiliriz diye sordum. ‘Her hangi bir bilgi yok, şu anda bir şey yapamayız’ dediler. Bunun üzerine ben, ‘Paralel subaylar çıldırdılar, ABD destekli bir darbeye giriştiler’ diye manşet atın dedim. Arkadaşlar 22.36’ydı onu internetten duyurdular. Bu müzakere tabi 20-25 dakika sürdü. Olur mu olmaz mı tartışması falan.”
HİSLERİMLE KANAAT GETİRDİM
“Yine arkadaşlarla görüşmemizde şöyle bir şey dedim. ‘Tayyip bey milleti sokağa çağırıyor’. Yine arkadaşlar ‘biz bunu atamayız, bir şey olursa mesul oluruz’ dediler. ‘Darbeye karşı millet sokağa döküldü’ desek olur mu dediler, ‘olur’ dedim. Ondan sonra öyle yaptılar. Tamamen hislerimle hareket ettim. O esnada Boğaz Köprüsü kapalı. Rami’de askerler dışarı çıkmaya başladılar. Artık darbe oluyor, bir şeyler yapılması gerekiyor, milleti nasıl ayaklandırırız diye düşündüm. Hislerimle hareket ederek böyle bir başlangıç yapmış oldum. Yapılması gereken bir hareketti. Hatta onu başlatınca Serhat Albayrak’ı aradım. ‘Siz de sizin gruba söyleyin, başlatın bunu’ dedim. Onlar da hemen başlattılar. Güzel bir başlangıç oldu. Millet de sokağa düştü.”