Alman medya kuruluşu Deutsche Welle “yurtdışındaki muhaliflerine yönelik saldırı ve kaçırmalar gerçekleştiren devletler” konulu haber analizinde Türkiye’ye öncelikle yer verdi.
Bugün yayınlanan ve ana fotoğraf olarak bir Türk hapishanesinin görüntüleri kullanılan analiz haberde, MİT tarafından kaçırılarak Kırgızistan’tan Türkiye’ye getirilip tutuklanan okul müdürü Orhan İnandı’nın nasıl kaçırıldığı ayrıntılı olarak ele alındı.
Haberde arabası terkedilmiş halde Bişkek’te bulunan İnandı’nın ortadan kaybolduktan sonra kendisinden uzun süre haber alınamadığı belirtilerek “Haftalar sonra anlaşıldı: İnandı kaçırılmıştı. Haydutlar ya da mafya tarafından değil – Türk gizli servisi MİT tarafından. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi muhaliflerini desteklediği için yasadışı bir şekilde ülke dışına çıkarılmıştı. İnandı, dünyada devletlerin adam kaçırma vakalarından en sonunculardan biri.” ifadeleri kullanıldı.
Haberde ayrıca şu husus vurgulandı: Merkezi Washington’da olan, dünyada belli başlı ülkelerde şubeleri bulunan demokrasi, siyasi özgürlük ve insan hakları konusunda araştırma ve savunuculuk yapan dünyaca ünlü, köklü bir sivil toplum kuruluşu olan Freedom House’ın verilerine göre yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşlarına muhalif oldukları gerekçesiyle suikast, kaçırma gibi tecavüzlerde bulunan ülkeler sıralamasında Türkiye, Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Türkiye’nin ilgili ülkelerle resmi kanallardan hukuki süreçleri takip etmek yerine yasadışı adam kaçırmaları tercih ettiği belirtilen haberde devamla şu hususlara yer verildi: “Freedom House uzmanı Isabel Linzer “Dünyada başka hiçbir ülke son yıllarda bu kadar çok sayıda farklı ülkeden bu kadar çok sayıda iade gerçekleştirmedi” diyor.Bu tür eylemlerin genellikle dünyada fazla duyulmadığını belirten Linzer “Çoğu insan muhtemelen Türkiye’nin Kenya’dan insan kaçırdığını hiç duymamıştır” dedi.
Türkiye bu yasadışı eylemleri gizli yapmıyor. Aksine: Birçok ülke adam kaçırma olaylarını örtbas eder veya reddederken, Türk hükümet yetkilileri Türk gizli servisi MİT’in yürüttüğü yasadışı adam kaçırmalarla övünmekte ve eleştirilere sert tepki vermektedir. Uzmanlar, Türkiye’nin yaklaşımının diğer ülkeler için bir model olabileceğinden korkuyor. Bu nedenle BM müfettişleri halka açık bir mektupta, Türkiye’yi adam kaçırma olaylarını durdurmaya çağırdılar.
Freedom House’dan Linzer, ayrıca İsveç ve diğer İskandinav ülkelerinin, hedefteki muhalif kişiler hakkında bilgi toplamayı açıkça yasaklayan “mülteci casusluğuna” karşı yasalar çıkardığını kaydetti.
Freedom House yetkilisi, yurtdışından insan kaçıran mütecaviz devletin hükümet üyelerine yaptırımlar veya o ülkeye silah ambargoları uygulanabileceğini de belirtti. Bir başka uygun yaptırım diplomatlarının ilgili ülkeden sınır dışı edilmesi olacaktır. Sonuç olarak, Linzer’e göre mesele, bu tür eylemlerin cezasız kalmasını sağlamak ve “‘Hayır, insanları kaçırmak doğru değil’ diyen uluslararası normlar yaratmaktır.”
DW’nin İnandı’nın nasıl kaçırıldığını anlatarak başlayan haberi, son durumunun ne olduğuna ilişkin şu çarpıcı bilgileri vererek sona eriyor:
“Kaçırılan okul müdürü Orhan İnandı davasında şu ana kadar böyle bir sonuç yaşanmadı. Türkiye’nin Silivri Cezaevi’nin Kasım ayında yayınlanan fotoğraflarında İnandı bir kolu sargıda görülüyor. Eşi, cezaevinde işkence gördükten sonra kırılan kemiğin tedavi edilmediğini belirtiyor. Kocası aylardır kolunu kıpırdatamıyor.”