Yaklaşık 5 yıldır Silivri’de tutuklu olan eski Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya, yargılandığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması olayı ve Selam Tevhid dosyasından beraat etti. Sarıkaya, beraat etmesine rağmen Fidan’a ve dönemin başbakanı AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ve seçilmiş hükumete kumpas kurmakla suçlanıyor.
Bold Medya’dan Sevinç Özarslan önemli bir habere imza attı. Özarslan’ın haberine göre MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırdığı için iktidara ‘kumpas’ kurmakla suçlanan dönemin Cumhuriyet Savcısı Sadettin Sarıkaya, kendisine yöneltilen bütün suçlamalardan beraat etti.
Kamuoyunda, ‘Selam Tevhid’ soruşturmasında binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı verdiği iddia edilen ‘55 eski hakim ve savcı davası’ olarak bilinen davada karar, geçtiğimiz haziran ayında açıklandı. O davada yargılanan Sadrettin Sarıkaya, MİT krizi başta olmak üzere hakkındaki suçlamalardan beraat etti.
BÜTÜN SUÇLAMALARDAN AKLANDI
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Mehmet Öztunç kalp krizi geçirdiği için 30 Haziran 2021’de yazılan davanın gerekçeli kararı üç ay önce, Kasım 2021’de açıklandı. Karara göre Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya teşebbüs, devlet sırrını açıklamak, suç uydurmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, zincirleme şekilde kişisel verilerin izinsiz kaydedilmesi, suç delillerini gizleme, yok etme veya değiştirme, zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik ve zincirleme şekilde görevi kötüye kullandığı iddia edilen Sarıkaya, bu iddiaların hepsinden yeterli delil bulunamadığı için aklandı.
CEMAAT ÜYESİ OLDUĞU İDDİASIYLA 11 YIL HAPSE MAHKUM EDİLDİ
17 Şubat 2017’den beri Silivri Cezaevinde tutuklu olan Sadrettin Sarıkaya, sadece mahkemede aleyhinde tanıklık yapan meslektaşları Abdullah Şahin, Hüseyin Kaplan, İbrahim Okur, Mecit Gürsoy, Dursun Ali Gündoğdu’nun “Birlikte dini sohbete gidiyorduk, o da cemaat üyesi.” dediği ve Bylock kullandığı iddiasıyla 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
SELAM TEVHİD DAVASINDAKİ ROLÜ
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu’nun 24 Ağustos 2016’da verdiği kararla ihraç edilen Sadrettin Sarıkaya hakkındaki iddialardan ilki, Selam Tevhit-Kudüs Ordusu Terör Örgütüne yönelik yapılan soruşturmayla ilgili.
Başta Erdoğan olmak üzere 61. hükumette yer alan bakanlar ve Hakan Fidan dahil çok sayıda isim hakkında ‘dinleme kararı’ aldığı ileri sürülmüştü. Hakkındaki iddiaları yalanlayan Sarıkaya, mahkeme ifadesinde şunları söyledi:
SELAM TEVHİD’İN ‘TERÖR ÖRGÜTÜ’ OLDUĞU YARGITAY KARARIYLA SABİT
“Selam Tevhid isimli terör örgütü ile ilgili birçok yargı kararı bulunuyor. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de kararlarında bu yapılanmayı terör örgütü olarak kabul etti. Selam Tevhid soruşturmasının 2010/1074 ve 2011/762 olmak üzere 2 ayrı soruşturma dosyası şeklinde yürütülüyor. Bu soruşturmanın esas savcısı değilim. Nöbet sırasında bir talep ile önüme geldi ve İstanbul Üniversitesinde görevli bir kişi hakkında birinci kez fiziki teknik takip kararı talep ettiğim için soruşturmaya dahil edildim. Kamuoyunca tanınmış kişiler hakkında dinleme talebinde bulunmadım.”
ATILI SUÇLARIN HİÇ BİRİNİN UNSURU OLUŞMAMIŞTIR
“Ayrıca örgüt lideri konumundaki Hüseyin Avni Yazıcıoğlu ile yüz yüze ve telefon görüşmesi yapan TAPE’lerden anlaşılacağı üzere örgütsel faaliyette bulunduğuna dair ciddi deliller bulunan bir kişi hakkında Cumhuriyet savcısı olarak fiziki ve teknik araçlarla izleme tedbirini talep etmem gayet doğal. Dünyanın hiçbir yerinde yargısal faaliyetlerin konu edildiği böyle bir iddia bulunmuyor. Üzerime atılı suçların hiçbirinin unsurları oluşmamıştır.”
9 HAKİM SAVCININ HANGİ KRİTERLERE GÖRE SORUŞTURMA DIŞI BIRAKILDIĞI AÇIKLANMADI
“15 Temmuz 2016 darbe girişiminden önce örgütle ilgili verilmiş ve kesinleşmiş bir yargı kararı yok. İddianamede hakkımda hem örgüt kurma hem de örgüt üyeliği iddiası bulunuyor. Bir kişinin ya örgüt üyesi ya da örgüt kurucusu olabilir. İkisi bir arada iddianamede olamaz. Ayrıca örgüt üyeliğine ilişkin iddianın somut bir şekilde delillendirilmemiştir. Soruşturmaya 63 hakim savcı ile başlandı. Ancak 9 hakim savcının, hangi objektif kriterlerle soruşturma dışı bırakıldıkları açıklanmadı. Bu eşitlik ilkesinin ihlalidir.”
HAKAN FİDAN’I İFADEYE ÇAĞIRMASI
Sadettin Sarıkaya hakkındaki ikinci iddia, MİT Başkanı Hakan Fidan, eski müsteşar Emre Taner, müsteşar yardımcısı Fatma Afet Güneş, Hüseyin Emre Kuzuoğlu, Yaşar Hakan Yıldırım ve Mustafa Özer’i ifadeye çağırarak MİT ile PKK arasında bir ilişki kurduğu ve Oslo görüşmelerini basına sızdırdığı için yargı yetkisini kötüye kullanmak, suç uydurmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ve devlet sırrını açıklamaktı.
Sarıkaya, Hakan Fidan’ı makamına değil ifadeye çağırdığını, ayrıca emrindeki kolluk görevlilerini de Fidan’ı almaları için göndermediğini, bunun havuz medyasının uydurması olduğunu söyledi. Bu soruşturmayı bir savcı olarak görevden alınana kadar yürüttüğünü, kimseden talimat almadığını kaydetti. Her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve bu suçları işlediği sabit olmadığından bu iddialardan da beraat etti.Sarıkaya’nın ceza aldığı tek dava Gülen Hareketi mensubu olduğu için terör örgütü üyesi ilan edilmesi.