İzmir’in tanınmış hayırsever esnaflarından Yusuf Bekmeci’nin vefatı nedeniyle, Fethullah Gülen Hocaefendi bir taziye ilanıyla, sevenlerine başsağlığı dileklerinde bulundu. Hocaefendi, “Elli beş senelik dostum, kardeşim, yol arkadaşım” diye ifade ettiği Yusuf Bekmezci’nin vefat haberini öğrenmenin hüznü ve teessürü içinde olduğu belirtti. Merhum Bekmezci’nin önemli vasıfları olan vefa, sadakat, samimiyet, ihlas ve hizmet hayatı boyunca yapageldiği fedakârlığa işaret eden Gülen, şahsi ibadetlerine karşı hassasiyetinin altını çizendi. Gülen mesajında; “Her biri adeta mızrak gibi sineme saplanan binlerle mazlumiyet ve mağduriyetin hâsıl ettiği elemlerle meşbû kalbim, elli beş senelik dostum, kardeşim, yol arkadaşım Yusuf Bekmezci Beyefendi’nin zindanlardaki çilesinin, ruhunun ufkuna kanatlanarak nihayet bulduğunu öğrenmenin hüznü ve teessürüyle çarpıyor.”dedi.
Merhum Bekmezci, Edremit’in tanınmış esnafı Hacı Arif Çağan’ın tabutunu taşırken.
55 YILLIK HİZMET HAYTINDA MİLİM SAPMA YAŞAMADI
Bekmezci’yi tanıdığı günden beri samimiyet, sadakat ve hizmet aşkından milim sapmanın yaşanmadığının altını çizen Fethullah Gülen mesajının devamında; “ Tanıdığım günden beri vefasına, sadakatine, samimiyetine, hizmet aşkına, ihlâsına, hasbîlik ve fedakârlığına şahit olduğum aziz kardeşim, yürüdüğü yoldan milim sapmadan istikametini hep korudu. “Namaz kılan” nadir insanlardan biriydi. Ben onu hem namaza olan düşkünlüğüyle hem de vaaz kürsülerinin altından kalbime dokunan hıçkırıklarıyla hatırlayacağım. İbadet hassasiyetini ve takvasını hizmet yolundaki azim, gayret ve ciddiyetiyle taçlandıran bu müstesna insan, aynı zamanda tükenmek bilmeyen enerjisiyle herkese örnek oldu.” dedi.
Yusuf Bekmezci (sağbaşta) Hayatı Yavuz (sağdan ikinci) ve Hacı Kemal Erimez (sağdan üçüncü) Kazakistan’ın Almatı şehrinde açılan ilk kollejin Müdüresi Nurgize hanımla.
ORTA ASYA’YA İLK HİCRET EDEN OLARAK ARKADAKİLERE ŞEVK YOLU AÇTI:
Yusuf Bekmezci’nin, Türkiye’den yurtdışına ilk hicrek ettiğine dikkati çeken Gülen; “ Orta Asya’ya ilk hicret edenlerden olarak da arkadan gelenlere şevk yolunu gösterdi.”dedi. Pekmezci’nin diğer binlerce masum ve mağdur Hizmet Hareketi mensubu gibi; o da, bu ifritten süreçte zulümden nasibini aldığını, zindanda tutulduğunu ve mazlum olarak hakka yürüdüğünü kaydetti.
TAZİYE MESAJI’NIN TAM METNİ:
İşte Gülen’in, Yusuf Bekmezciyle hakkındaki başsağlığının tam metni;
Her biri adeta mızrak gibi sineme saplanan binlerle mazlumiyet ve mağduriyetin hâsıl ettiği elemlerle meşbû kalbim, elli beş senelik dostum, kardeşim, yol arkadaşım Yusuf Bekmezci Beyefendi’nin zindanlardaki çilesinin, ruhunun ufkuna kanatlanarak nihayet bulduğunu öğrenmenin hüznü ve teessürüyle çarpıyor.
Tanıdığım günden beri vefasına, sadakatine, samimiyetine, hizmet aşkına, ihlâsına, hasbîlik ve fedakârlığına şahit olduğum aziz kardeşim, yürüdüğü yoldan milim sapmadan istikametini hep korudu. “Namaz kılan” nadir insanlardan biriydi. Ben onu hem namaza olan düşkünlüğüyle hem de vaaz kürsülerinin altından kalbime dokunan hıçkırıklarıyla hatırlayacağım. İbadet hassasiyetini ve takvasını hizmet yolundaki azim, gayret ve ciddiyetiyle taçlandıran bu müstesna insan, aynı zamanda tükenmek bilmeyen enerjisiyle herkese örnek oldu. Orta Asya’ya ilk hicret edenlerden olarak da arkadan gelenlere şevk yolunu gösterdi.
Bu ifritten süreçte zulümden o da nasibini aldı. Pek çok hastalığına rağmen zindanda tutulmaya devam etti. Ve her bir ânı ibadetle, takvayla ve hizmetle dolu ömrünü mazlûmen ve -inşâallah- şehit olarak tamamladı. Elli beş senedir hep beraber yürüdüğümüz bu yolun sonunda, aziz kardeşimin gerçek dostlarla vuslata vesile son yolculuğunda, yanında bulunamamanın hicabı içindeyim. Tesellim, “bir tek maksat ve vazifede sa’y eden hakikat ve ahiret kardeşlerinin ihtilâf-ı zaman ve mekânın sohbet ve ünsiyetlerine bir mâni teşkil etmediği” muştusudur.
Bu vesileyle zulmün tez zamanda nihayet bulmasını, bütün mazlum ve mağdurlara ferec ve mahreç lütfetmesini ve zalimlere verdiği mühleti sonlandırmasını Rabbimiz’den niyaz ediyorum. Çok kıymetli dava arkadaşım, dostum ve kardeşim Yusuf Bekmezci Beyefendi’ye Cenâb-ı Erhamü’r-Râhimîn’den rahmet ve mağfiret diliyorum. Onunla kader birliği etmiş ve kalbi kalbim gibi teessür içinde olan bütün yol arkadaşlarına taziyelerimi arz ediyor, refîka-i hayatları ve evlatları başta olmak üzere yakınlarına ve tüm sevenlerine sabr-ı cemîl niyaz ediyorum. M. Fethullah GÜLEN” Zafer Polat-ZAMAN Avustralya