Hizmet Hareketi’ne üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında 9 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Hatay Yayladağı Cezaevinde tutuklu olan gazeteci Aytekin Gezici, nisan ayında denetimli serbestlik hakkı kazanıyor.
Fakat Gezici’ye 17/25 Aralık sürecinden bu yana kitaplarıyla ilgili 10’a yakın dava daha açıldığı için hapisten çıkmasına az bir süre kala davalar karara bağlandı. Cezası 9 yıldan 13 yıla çıkarıldı. Yazdığı kitaplar ve tweetleri nedeniyle tutuklanan Gezici, bu kararı öğrenince beş yıldır ilk kez koğuşta sinir krizi geçirdi. Hastaneye kaldırıldı.
15 TEMMUZ’DAN SONRA TUTUKLANDI
Gazeteci Aytekin Gezici’ye yapılan baskılar ve hukuksuzluklar, 2013 yılında başladı. 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra bu konuyla ilgili yazan, söz söyleyen herkesi ‘kolay’ bir şekilde gözaltına alabilmek için makul şüphe yasası çıkarıldı. Bu yasa daha Meclis’ten geçmeden, Resmi Gazete’de bile yayınlanmadan Aytekin Gezici hakkında gözaltı kararı çıktı, evine baskın yapıldı.
Şemdinli İkinci Susurluk Vakası, Derin Devletin Rengi Yeşil, Bülent Ecevit Bir Karaoğlan Masalı, Ergenekon Çelik Çekirdek’ten Susurluk’a Sauna Çetesi’nden Türk İntikam Tugayı’na, The Cemaat gibi kitapların yazarı olan Gezici, 15 Temmuz’dan sonra tutuklanacak gazeteciler listesinin en başında yer aldı.23 Temmuz 2016’da gözaltına alınıp iki gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
MAHKEME BAŞKANI: “ŞERİATA BAKACAK OLURSAK KELLESİ GİDECEK ÇOK ADAM VAR”
Aytekin Gezici’nin yargılandığı Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugüne kadar hiç ortaya çıkmayan olaylar yaşandı. AKP’ye muhalif her görüşten 13 gazetecinin yargılandığı davanın Ekim 2017’de görülen duruşmasına Ergenekon davaları sürecinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Dursun Çiçek katıldı.
Çiçek’in katılma sebebi, Aytekin Gezici ile aynı dosyada yargılanan KHK ile kapatılan Adana Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Rıfat Söylemez, KHK ile kapatılan Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hakan Bülent Yardımcı, Adana Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Taner Talaş, Osman Palamut ve Abdurrahim Haklıkul gibi gazetecilere destek olmaktı. Çünkü bu dava, Adana’daki AKP’ye muhalif, her görüşten gazetecileri susturmaya yönelik bir davaydı.
Mahkemede savunmasına, “Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin” ayetiyle başlayan gazeteci Aytekin Gezici’ye hakim çok sinirlendi. “Şeriata bakacak olursak bu salonda kellesi gidecek çok adam var. Ben de imam hatipliyim.” diye tepki gösterdi.
DURSUN ÇİÇEK HAKİMLE TARTIŞTI, CHP’Lİ VEKİL SALONDAN ATILDI
Hakimin bu sözü üzerine arka sıralarda oturan Dursun Çiçek, “Siz Saray ağzıyla konuşuyorsunuz, adil bir yargılama yapmıyorsunuz.” dedi. O gün mahkemeye tutuklu yakınlarının yanı sıra Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nden ve CHP’lilerden oluşan kalabalık bir gazeteci ve milletvekili grubu gelmişti. En az 30 kişi vardı. CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, Çiçek’in cümlesini tekrarlayınca mahkeme başkanı Özdiş’i salondan attırdı. Ancak Dursun Çiçek’i atmaya cesaret edemedi.
Mahkeme sonrası bir açıklama yapan Dursun Çiçek, bu dosyada suçlu hiç kimsenin olmadığını söyledi.
AYTEKİN GEZİCİ’YE NEYE GÖRE CEZA VERİLDİ?
Sözcü gazetesi köşe yazarı Saygı Öztürk, 15 Temmuz’dan sonra tutuklanacaklarla ilgili 29 Mayıs 2017’de “8 kriter göz önünde bulundurulacak” diye bir yazı yazdı. Bu yazıya göre; Bylock kullanan, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen kişilerle telefonda konuşan, hakkında gizli tanık ya da etkin pişmanlıktan yararlananların ifadeleri olan, talimatı üzerine Bank Asya’ya yeni hesap açtırıp para yatıran, hesabında para artışı olan, KHK ile kapatılan okullarda görev yapan, KHK ile kapatılan kurumlara bağış yapan, çocuğunu kapatılan okullarda okutan herkes bu kriterlere göre yargılanacaktı.
Aytekin Gezici, savunmasında Öztürk’ün yazısına atıf yaparak “Bende Bylock yok, Bank Asya yok, sendika yok, kuruma bağış yok, çocuklarımı kapatılan bir okula göndermedim, hakkımda tanık yok. Yani bu kriterlerin hiçbiri bende yok. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ancak dikkate alınmadı.
13 GAZETECİYİ İHBAR EDEN SELAHATTİN SEKİN KİMDİR?
Aytekin Gezici ve 13 gazetecinin yargılandığı davada, gazeteciler hakkında ihbarı yapan Selahattin Sekin isimli, bir dönem Cihan Medya Dağıtım’da dağıtım işleri yapan, daha sonra AKP’li siyasetçiler desteğiyle Metro TV’yi kurarak televizyoncu olan bir kişi de tanık sıfatıyla dinlendi. Başta Gezici olmak üzere Adana’daki tüm muhalif gazetecilerin tweetlerinden bir dosya oluşturup ihbar eden Sekin, mahkemede ihbar ettiği gazetecilerin sorularına cevap veremedi. Özellikle Gezici için söylediği “Ben hiç görmedim ama gazetede toplantılara katılıyorlardı.” sözüyle tezlerini savundu.Sekin’in yalancı şahitliği ile Aytekin Gezici hakkında hiçbir somut delil bulunmamasına rağmen yazdığı kitaplar ve paylaştığı tweetler delil olarak gösterilerek 9 yıl hapis cezası verildi.
TİRAJİKOMİK YALANCI ŞAHİTLİK
Yargılanan gazeteciler arasında yer alan Rıfat Söylemez, kendilerini ihbar eden Selahattin Sekin’in adının Wikileaks belgelerinde ‘kullanılacak gazeteciler’ listesinde yer aldığını iddia etti.Davanın bir başka şahidi Fatma İnci Gül ise mahkemede tirajikomik bir duruma düştü. Adana’da gazette.com.tr isimli bir gazetesi olan ve yerel gazetecilik yapan Fatma İnci Gül, Gülen Hareketi aleyhine yaptığı haberlerle tanınan Rıfat Söylemez’i ‘cemaatin Adana imamı’ olmakla itham etti. Bunu gazetesinde manşetten haber yaparak tam sayfa yayınladı.
Mahkemede tanık olarak dinlenen Fatma İnci Gül’e, hakim, “İmam ne demek?” diye sordu. Gül, “Kendini gizleyen, deşifre olmak istemeyen biri” diye cevap verdi. İmamın ne anlama geldiğini bilmeyen bir gazeteci ve AKP’ye yanaşarak zenginleşen Selahattin Sekin gibi isimlerin tanıklığıyla yıllardır gazeteciler cezaevinde tutuluyor.BOLD ANALİZ