Zafer Polat-Sydney
Hizmet Hareketi’nin ilklerinden ve camida ‘Samsunlu Hoca’ olarak bilinen Mehmet Ali Şengül’ün hayatı belgesel halinde getirildi. Gazeteci Enes Cansever’in hayatını kaleme aldığı ve editörlüğünü yaptığı ve 3 bölümden oluşan belgesel, KUMSAATİ kanalında yayına girdi.
Belgeselin kurgu, montaj ve grafik tasarımını Hakan Sobacı, metnin seslendirmesi ise Asım Yıldırım yaptı. Geçen yıl, korona rahatsızlığına yakalanarak, 11 Temmuz’da vefat ederek, Almanya’da defin edilen Şengül, Camia’nın saf-ı evvelinde yer alan ve her zaman Hizmet Hareketi içinde, örnek bir şahsiyet olarak biliniyor.
GÖZYAŞI VE ISDIRAPLA NESİLLERİ YEŞİŞTİRDİ:
Son nefese değin hayatını insanlığa adamış, sesi soluğu memleketin güzelliği için harcayan Şengül Hoca, geride silinmez izler bıraktı. Ömrünü dolu dolu geçiren, gözyaşı ve ıstırapla nesillerin yetişmesine ön ayak olan Mehmet Ali Şengül, Anadolu’da İzmir’den Samsun’a giderek yurtiçinde, daha sonra ise Azerbaycan, Almanya ve Avustralya’ya gelerek yurtdışında hicreti yaşayanların ilklerindendir.
76 YILLIK TERTEMİZ BİR ÖMÜR SÜRDÜ:
76 yıllık tertemiz bir hayatın ardından, 11 Temmuz’da ruhunun ufkuna yürüyen ve hareket mensupları tarafından mühim bir yol gösterici olarak kabul edilen Mehmet Ali Şengül, 1960 darbesini takiben Fethullah Gülen Hocafendi ile İzmir Kestanepazarı’nda yolları kesişti. 1980 darbesinden fazlasıyla nasibini alan Şengül, 12 Eylül sonrası 9 ay kadar hapis yattı. O dönemde, Emniyette ağır işkenceye maruz kalan Şengül’e, Hocaefendi’nin bulunduğu mekânı söyletmeye çalışmışlardı.
15 Temmuz Planlı Darbe sürecinden fazlasıyla mağdur olan Şengül’ün, ilk önce yılların emeği emekli maaşına özel eşyalarının yanı sıra, hayır yoluna bağışlanan İstanbul’daki evi ise; gasp edilerek el kondu.
EVİNE VE EMEKLİ MAAŞINA EL KOYAN ZALİMLER:
Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz Planlı Darbe sürecinden fazlasıyla mağdur olan Şengül, AKP rejimince, “terörist” ilan edilerek, başına 4 milyon ödül kondu. Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik yürütülen soykırım uygulamasıyla birlikte, Şengül’ün de, ilk önce yılların emeği emekli maaşına özel eşyalarının yanı sıra, hayır yoluna bağışlanan İstanbul’daki evi ise; gasp edilerek el kondu.
SAMSUNLU HOCA’NIN EVLATLARINA VASİYETİ:
Çileli ömrünün sonunda evlatlarına, onurlu ve bereketli bir hayat bırakmayan M.Ali Şengül Hoca, sürgünde Hakk’a yürüdü. Dünya adına hiçbir miras bırakmayan Şengül, vefatından önce aile ve evlatlarına şu yazılı vasiyette bulunur:
“Vasiyetimdir…
Hayat ve memat Allah’ın yed-i kudretindedir.
Allah bizi dünyaya gönderirken sormadığı gibi, ayrılırken de sorulmayacaktır. Kim nerede, nasıl ölecek sadece Allah bilir.
Allah, imandan mahrum etmesin. Amin…
Kader bizi bir aile yaptı. Allah’ın takdirine saygılı olun.
İslam’ı ve Kur’an’ı hayatımızın merkezine alalım. Kur’an bize nazil olmuş gibi onu anlamaya, hayatımıza uygulamaya bakalım.
Yanılmayan ve yanıltmayan Rehberimiz Efendimiz Hz. Muhammed’dir (sas).
Allah Resulü (SAV) ve Ashab-ı Resulüllahı model yapıp rehber ittihaz edelim.
Oğullarım, kızlarım ve onlar kadar değerli damatlarım ve gelinlerim; ölümle sona erecek dünya adına kalp ve gönül yıkıcı olmayın.
Allah için birbirinizi sevin ve birbirinize destek olun.
Ben sizden evvel dünyadan ayrılır isem Allah emanetini nerede alır ise oraya defnedin.
İnsanız, nefis taşıyoruz, kimsenin kusurunu araştırmayın. Gıybet etmeyin, kin tutmayın.
Hucurat Suresi, İhlas ve Uhuvvet risalelerini belli zamanlarda okuyun, okutun.
Anneniz benden sonraya kalırsa onu gül gibi koklayın. Rencide etmeyin, sizlerin üzerinde benden daha çok hakkı vardır.
Dünya adına sizlere bir şey bırakamadım. Elimden geldiği kadar ahiret hayatınıza destek olmaya çalıştım.
Hizmette şâz fikirlere saygılı olmakla beraber, merkezi şurayla beraber olun. Hepinize, herkese hakkım yoktur ama helal olsun.
Kıyamete kadar Allah neslimizi ve Kur’an hadimlerini ihlas, vefa ve sadakatle hizmette daim eylesin. Amin…
İnşaallah cennette buluşmak üzere hepinizi öpüyorum…
Allah’a emanet olun…” (ZAMAN-Avustralya )