Diyarbakır’da 15 Mart’tan bu yana düzenlenen Newroz etkinliklerinin finali niteliğindeki kutlamada konuşan Halkların demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’dan dikkat çekici bir “çözüm süreci” mesajı geldi.
9 yıl önce aynı meydan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderilen ve çözüm sürecinde dönüm noktası olarak kabul edilen mektubunu hatırlatan Buldan, “9 yılda yaşananlar çözüm mektubunun güncelliğini ve aciliyetini bizlere gösterdi. Biz HDP olarak, Kürtler olarak 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatının da 2013’te Amed Newrozunda okunan o mektubun da arkasında olduğumuzu ve onu savunduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmasında, “Herkes bu meydana iyi baksın, bu meydandan verilen mesajları iyi okusun” diyen Buldan, “Ankara bu meydanı görsün, Ankara Amed’i görsün” ifadesini kullandı.
‘9 YILDA YAŞANANLAR ÇÖZÜM MEKTUBUNUN GÜNCELLİĞİNİ GÖSTERDİ’
2013’te, çözüm sürecinin devam ettiği dönemde Öcalan’dan gelen mektubun bu meydan okunduğunu belirten Pervin Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sevgili Amedliler, 9 yıl önce 2013’te bu meydanda bir çözüm mektubu okundu. Bu mektup tarihi çözümün yol haritasıydı. İmralı’dan Sayın Öcalan’ın kaleme aldığı bu tarihi deklarasyonun, ortak geleceğin birlikte kurulacağını ilan eden bu mektubun burada okunmasının üzerinden tam 9 yıl geçti. 9 yılda yaşananlar çözüm mektubunun güncelliğini ve aciliyetini bizlere gösterdi. Biz HDP olarak, Kürtler olarak 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatının da 2013’te Amed Newrozunda okunan o mektubun da arkasında olduğumuzu ve onu savunduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”
‘BU İKTİDAR AKLI BARIŞA TECRİT UYGULADI’
AKP’nin Kürt sorununun çözümünden korktuğunu söyleyen Buldan, “Çözümden korkan bir iktidarın bu ülkeyi ne hale getirdiğini hepimiz gördük, görüyoruz. Bu iktidar aklı barışa tecrit uyguladı, bu iktidar aklı demokrasiye tecrit uyguladı. Bu iktidar aklı halkların kardeşliğine, özgürlüğüne, kimliğimize, dilimize, kültürümüze tecrit uyguladı. Demokratik siyasete karşı darbe politikalarını hayata geçiren bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkeyi getirdikleri durum ortada. Bu ülkenin halklarını, işçisini, emekçisini, kadınını, gençliğini açlığa, sefalete, yoksulluğa, işsizliğe mahkum eden bir iktidar var karşımızda. Ama biz bu iktidarın yaptığı bütün zalimliğe, haksızlığa, hukuksuzluğa itiraz etmeye ve bu iktidarı göndermeye buradan söz veriyoruz.
‘KÜRT SORUNU ŞİDDETLE, İNKARLA, ÇÖZDÜM DEMEKLE ÇÖZÜLMEZ’
Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Barıştan başka da bir çıkar yol olmadığını çok iyi biliyoruz. Türkiye’de siyaset yapan herkesin öncelikli gündemi barış olmalıdır. Siyaset bunun için vardır, parlamento bunun için vardır. Herkes elini taşın altına koymalı ve bu ülkenin büyük barışı için mücadele etmelidir. Bunun altını önemle çizmek istiyorum. Bizler biliyoruz ki bugün bu ülkenin en büyük sorunu Kürt sorunudur. ‘Kürt sorunu yoktur’ diyerek bu sorun çözülmez, ‘bu sorunu çözdük’ yalanıyla bu sorun çözülmez. Ama korkarak ve sinerek değil; cesaretle, umutla ve Türkiye halklarının geleceği için, Kürtlerin geleceği için Kürt sorununun acilen çözülmesine ihtiyaç var. Bizler Kürt sorununun da Türkiye’deki bütün diğer sorunların da kadın sorununun da ekoloji sorununun da ekonomik sorununun da, yani yaşanan bütün krizlerin çözümü için elimizi taşın altına koymaya hazırız. HDP anahtar partidir; şu anda ülkedeki kilitlenmiş bütün sorunları çözmek için sorumluluk almayı bilen, üstlenen bir partiyiz.”