NECDET ÇELİK I BOLD
Her şey Londra’dan kalkan 4622 sefer sayılı uçağın hava muhalefeti yüzünden Saraybosna’ya inemeyişiyle başladı. Uçak, ülkenin 200 km kuzeybatısındaki Banja Luka havaalanına indi. Dört kişilik Erdem ailesi için kabus burada başladı.
‘KAYIP’ NOTU DÜŞÜLEN PASAPORTA 6 AY ÖNCE VİZE ALDI
Pasaport kontrolünde Ekrem Erdem’e ‘‘Pasaportunuz için İnterpol’e kayıp ve çalıntı ihbarı girilmiş.’’ dendi. 4,5 yıldır kesintisiz İngiltere’de ikamet eden Erdem’in henüz 6 ay önce Schengen vizesi aldığı pasaport için, Türk İnterpolü 1,5 yıl önce ‘kayıp’ notu girmişti. Buna Sırp polisi de akıl sır erdiremedi, ancak pasaporta el koyup genç iş insanını geldiği ülkeye geri göndermekten başka çözüm olmadığını söyledi.
Ekrem Erdem, eşini ve çocuklarını dört valizle Saraybosna’ya uğurladı. Genç iş insanı o anki duygularını, ‘’Ailemizle buluşacağız diye bolca hediye almıştık. Yakınlarımla buluşamamaktan ziyade bana en dokunan şey, bilmediğim bir ülkede ailemi o kadar eşya ile öylece bırakmak oldu.’’ sözleriyle anlatıyor.
KABUS DOLU BEKLEME MARATONU
Deport için uçağın asıl kalkış yeri Saraybosna otoritesinin izni gerekiyordu. Pasaportsuz Türk vatandaşını Saraybosna kabul etmeyince, uçak Banja Luka’dan yolcusuz ayrıldı.Pasaportu poliste kalan Ekrem Erdem, seyahat ettiği havayolu şirketinin yer hizmetleri birimine teslim edildi. Onlar Erdem’e yer olarak bekleme salonundaki sandalyeleri gösterdi.
34 yaşındaki iş insanı, heyecanla telefona sarıldı, tanıdıklarına danışarak ne yapacağını kararlaştırmaya çalıştı. Tavsiyeyle bulduğu avukat, ilk iş olarak pasaportun Türk makamlarına ulaşmasını engellemek için girişimde bulundu.
LİNKEDİN ÜZERİNDEN ŞİRKET YÖNETİMİNE ULAŞTI
Genç iş insanı, bir Anadolu şehrinin otogarı büyüklüğündeki havaalanında belirsiz bir süre kalmak istemiyordu. Havayolu şirketini durumundan haberdar etmek istedi. Uzunca bir taramadan sonra Linkedin üzerinden önce şirketin bölge müdürüne, ardından merkez yönetim ekibine ulaştı. Hepsine tek tek durumunu özetleyen mesaj yazdı.
Çok geçmeden mesajlarına bölge müdürü ve genel müdür yardımcısı cevap verdi. Bölge müdürü ilk uçakla göndermek için çalışacağını söyledi. Maruz kaldığı politik mağduriyeti anlattığı genel müdür yardımcısı ise Erdem’i, ‘’Durumunla ilgileniyorum, sana yardımcı olacağız. İngiltere ile görüştük, çözeceğiz.’’ sözleriyle umutladırdı. Bu yazışmalardan kısa süre sonra Türk iş insanı, İngiltere’nin Saraybosna büyükelçiliğinden arandı. İngiliz vatandaşı olmadığını söyleyince diyalog olumsuz sonuçlandı.Umutla hayal kırıklığı arasında gel git yaşayan genç girişimci, ‘’İngiltere vatandaşı olsaydım salı günü kalkacak uçağa binecektim.’’ şeklinde iç geçirdiğini anlatıyor.
İLTİCA ETMESİNE RAMAK KALDI
Pazartesi gecesi avukatı ve ailesiyle yaptığı son görüşmede Erdem, ertesi akşama kadar bir gelişme olmadığı takdirde iltica etmeye karar verdi. Banja Luka’da kalışının uzaması durumunda Türkiye’ye deport edilmenin önünü kapatmak için avukattan bu tavsiyeyi aldı.
O geceyi kendini ilticaya hazırlamakla geçirdi. İngiltere’de başvurmadığı bu yolu bir Balkan ülkesinde denemek zorunda kalıyordu. Salı sabahı bu duygular içinde uyandı.
HIZIR GİBİ YETİŞEN TELEFON
Ekrem Erdem iltica başvurusu için saatleri sayarken, öğle üzeri bilinmeyen numaradan arandı. Karşısındaki İngiliz, İngiltere’deki oturum bilgilerini ondan teyid ettirdi, kimlik tespiti yaptı. ‘Pasaportunuzu kaybettiniz mi?’ diye sordu. Erdem, ‘‘Hayır, pasaportumu kaybetmedim, kayıp ilanı da vermedim.’’ dedi.
İş insanı Erdem, yeniden umutlandı. Öğleden sonra bilinmeyen numaradan aynı kişi yeniden arayıp, ‘’Ülkeye pasaportsuz girişinizi onayladık. Dönüşünüzü şirket organize edecek. Ben onlarla görüştüm.’’ deyip telefonu kapattı. Bu görüşmeyi, ‘Hızır’ın yetişmesi’ olarak nitelendiren Erdem, aldığı bilgiyi havayolu şirketinin yöneticisine teyid ettirdi. Ondan aldığı cevapla rahatladı.
SANDALYELERDE UYUDU, DOSTLUKLAR KURDU
İngiltere makamlarından yeşil ışığı alan Erdem, bir an önce dönmek için özel uçak araştırdı. Bir firmadan teklif bile aldı. Ancak, uğradığı işlem ‘deport’ olduğu için bunu seyahat ettiği firmanın organize etmesi gerekiyordu. Firma bu maliyetin altına girmekten kaçındı.
Banja Luka, trafiği az olan bir havaalanı idi. Doğrudan Londra’ya uçuş yoktu. Aktarmalı dönüş için transit ülkeleri pasaportsuz yolcunun geçişine ikna etmek gerekiyordu. Nitekim çarşamba günü Sırbistan aktarmalı dönüş planı, Belgrad otoritelerinden izin çıkmayınca suya düştü.
Yanına aldığı kitapları okuyarak kafasını dağıtmaya çalışan Ekrem Erdem, bir yandan yer hizmetleri ekibi ve havaalanı çalışanlarıyla dostluklar kuruyordu. Nitekim, ikinci gününde onu sandalyeler üzerinde yatmaktan kurtarıp yönetici odasına taşıdılar.
MUHASEBE SIRASINDA GELEN MÜJDE
Perşembe sabahına gelindiğinde iş insanı Erdem, yüzlerce telefon görüşmesi ve duygusal gel gitlerle yorgun düşmüştü. Son görüştüğü ve çok güvendiği dostu ona, “Yapılacakları yaptın, kadere teslim ol’’ tavsiyesinde bulundu.
Ekrem Erdem, pisti gören bir pencerenin önüne oturdu. Bir kağıt kalem alıp 34 yıllık ömrünü göz önüne getirdi. Gerçekleşen ve gerçekleşmeyen hayallerini, hedeflerini yazdı. Kendi kendine bir muhasebe yapıp düşünceye daldı. O anda piste bir uçak indiğini gördü.
Çok geçmeden görevliler geldi ve müjdeyi verdiler. ‘Hazırlan, alandaki uçakla gidiyorsun’ dediler. Heyecanla eşyalarını topladı, tanıştığı herkesle tek tek vedalaştı.
DORTMUND, BÜKREŞ VE SONUNDA LONDRA
İlk yolcu olarak bindiği uçak Dortmund’a ulaştığında, kapıya gelen Alman polisi onun adını anons etti. Herkesten önce onu alıp Bükreş uçağına götürdüler. Yine uçağın ilk yolcusu idi. Bükreş’te bu kez Romen polisi ona Londra uçağına kadar eşlik etti. Sırada bekleyenlerin en önüne geçip uçağa bindi.
Perşembe akşamı Londra’ya hareket ettiği uçakta yaşadıkları gözünün önünden geçti. Ailesiyle, yakınlarıyla güzel bir tatil ummuş, lakin yerel personelin olanca misafirperverliğine rağmen endişe dolu 5 gün geçirdiği bir ortamda kendini bulmuştu.
Aile yakınlarıyla yüzyüze buluşması bir başka bahara kalan iş insanı Ekrem Erdem, aldığı insiyatif nedeniyle İngiltere’ye ‘’Vatandaşı olmadığım halde beni bu badireden kurtardı.’’ sözleriyle teşekkür ediyor. Şimdi sıra pasaportunu geri alma mücadelesinde.
Not: Haberdeki kahramanın ismi güvenlik gereği değiştirilmiştir.