Garibe Gezer, Halil Güneş, Vedat Erkmen, Sinan Kaya, Şervan Can Güder, Mehmet Sevinç… Hak ihlallerinin ve keyfi uygulamaların tavan yaptığı Türkiye cezaevleri birer ölüm evine dönüştü.
Tecrit hücreleri dayatması nedeniyle şüpheli ölüm sayısı giderek artarken, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporları ile ağız içi arama, kelepçeli muayene, korona gibi çeşitli bahanelerle tedavisi engellenen hasta mahpuslar ölüme terk ediliyor. Hayatını kaybedenlere ise bir cenaze aracı bile çok görülüyor, en son Manisa Akhisar T Tipi Cezaevi’nde beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Sevinç’te görüldüğü olduğu gibi cenaze imam tarafından yıkanmıyor.
ANF’den Zeynep Kuray’a konuşan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, gelinen yeri, “Sözün bittiği nokta” olarak tarif etti.
‘CEZAEVLERİ TÜRKİYE TARİHİNİN EN KÖTÜ DÖNEMLERİNDEN BİRİNDE’
Meclisteki 600 milletvekili arasında cezaevlerindeki hak ihlalleri konusunda en çok önerge veren milletvekili olan Gergerlioğlu, cezaevlerinde şu an Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kötü dönemlerinden birisinin yaşandığına ama buna rağmen Adalet Bakanı’nın hiç utanmadan ve sıkılmadan ortada hiçbir hak ihlali yok gibi güllük gülistanlık açıklamalar yaptığına işaret etti.
Yapılan bu açıklamalar karşısında şok olduklarını ifade eden Gergerlioğlu, “Bize gelen ihlal haberlerine yetişmekte zorlanıyoruz. Cezaevleri en başta çok dolu, bu doluluktan dolayı bir sorun var. Tecrit ve çok bilinçli yürütülen siyasi baskılar var. Tekli hücre uygulamalarıyla mahpuslar terbiye edilmeye çalışılıyor ve bunun sonucunda depresyona girip intihar ediyor ya da şüpheli bir şekilde hayatlarını kaybediyorlar. Bir hekim olarak bu sürecin insanları intihara sürükleyebileceğini açıkça söyleyebilirim. Yaşanan intihar da olsa bunun arkasında insanı iyice köşeye sıkıştırmak, çıkmaz sokağa sürüklemek var. Esas mesele buradadır, sen insanı alternatifsiz bırakıyorsun” dedi.
‘ÖLÜM GÖZ GÖRE GÖRE GELİYOR’
Sinan Kaya’nın da bu şekilde ölüme sürüklendiğini vurgulayan Gergerlioğlu, yüzde 80 engelli olmasına rağmen 8 ay tekli hücrede tutulduğunu, kötü muamelelere maruz kaldığını, sağlık hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Adalet Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı açıklamayı bir hekim olarak anlamlı bulmadığını söyleyen Gergerlioğlu, “Sinan Kaya, Kobanê olaylarında taş attığı iddiasıyla hapsedilmiş bir Kürt genci. Karaciğer nakli ve aynı zamanda felç yaşamış bir insan. Bu nedenle de konuşma bozukluğu yaşıyor. Ama tek başına bir hücrede bırakılıyor. Ağır hasta olmasına ve defalarca dilekçe vermesine rağmen hastaneye bir kere sevk edilebilmiş. Çırpınan bir insan var içeride. 9 kez intihara teşebbüs etmiş; 16-17 Mart’ta iki kez daha intihara teşebbüs etmiş, 18 Mart’ta götürüldüğü psikiyatri bölümünde acilen hastaneye yatırılması gerektiği belirtilmesine rağmen yatırılmamış ve 19 Mart’ta da Iğdır S Tipi Cezaevi’nde intihar etmiş. Aslında ölüm göz göre göre geliyor” diye konuştu.artıgerçek