Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Strasbourg’daki genel kurul toplantılarında dün akşam tartışılan “Osman Kavala’nın Durumu” başlıklı karar tasarısı, bugün genel kuruldaki işaretli oylamada ezici çoğunlukla kabul edildi.AP’nin Hristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol grupları tarafından ortaklaşa kaleme alınan karar metninde, Türk hükümetinin Kavala davasındaki tutumunun Türkiye’nin AB üyelik sürecini tamamen sonlanma aşamasına getirdiği mesajı verildi.
Kararın bu bölümünde, “Osman Kavala davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bağlayıcı kararına açıkça meydan okuyan Türk hükümeti, AB üyelik sürecini yeniden başlatmaya veya yeni müzakere başlıkları açmaya ve açılmış olanları kapatmaya dayalı her türlü umudu kasten yok etmiştir” ifadelerine yer verildi.Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin “Türkiye’de temel hak ve özgürlükler, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında gerçek anlamda iyileşmeye bağlı olması gerektiği” not edildi.
BORELL: BU TRAJİK SONUÇ SADECE TÜRKİYE’NİN İÇ MESELESİ DEĞİLDİR
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada Gezi davasında Osman Kavala ve diğer sanıklar hakkında verilen ceza kararlarını eleştirdi.Borrell konuşmasında, “Bu davanın yoğun bir şekilde siyasileştirilmesi, ciddi endişelere neden olmaktadır. Sistematik olarak Türk yargısının bağımsız olmadığına dair yeni bir örnek teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.
Kararla ilgili, “Bu trajik sonuç, sadece Türkiye’nin bir iç meselesi değildir. Bu konu Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve katılmayı arzu ettiği Avrupa Birliği’nin temel değerleriyle ilgilidir” diyen AB dış politika şefi, “Birçok usule aykırılık dolayısıyla kusurlu olan bu yargılama ve karar, Türkiye’nin temel haklar alanında daha da geriye gittiğini gösteren endişe verici işaretlerin bir yenisidir” ifadelerini kullandı.