Gezi eylemlerinin 9. yıldönümü dolayısıyla Taksim’e yürümek isteyen kalabalık gruptan 169 kişi gözaltına alınırken İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen kişilerden 4’üne polislerin işkence yaptığı iddia edildi.
Vatan Emniyet’in önünde açıklama yapan avukatlar gözaltında bulunanların büyük çoğunluğunun serbest bırakıldığını ancak 4 kişinin güvenlik şube içerisindeki bir odada işkenceye maruz kaldıklarına tanık olduklarını anlattı. T24’te yer alan habere göre, ifadelerinin alınacağı gerekçesiyle üst kata çıkarılan 4 kişinin tutuldukları odada ters kelepçeyle işkenceye uğradıkları iddia edildi. Olayın şahidi avukatlar, seslerin gelmesiyle üst kata bütün avukatlar ve güvenlik şube amirleriyle birlikte çıktıklarını, polislerin amirlerine bile kapıyı açmadığını söyledi.
“KAPIYI DEFALARCA KEZ YUMRUKLADIK”
Avukatlar adına konuşan Ezgi Önalan, emniyette yaşananlara ilişkin olarak şunları söyledi:
“Dün akşam Gezi Parkı eylemleri nedeniyle gözaltına alınan 169 kişi için dün geceden beri Vatan Emniyet’teyiz. Müvekkillerimizin birçoğunun ifadeleri tamamlandı, ancak 4 kişinin mevcutlu kalacağı, yani sabah savcılığa çıkarılacağı bilgisi bize verilmişti. Biz yukarıda diğer serbest bırakılacak olan müvekkillerimizin ifadelerine devam ederken 4 tane mevcutlu olan müvekkilimiz, nezarethaneden yukarı, ifadelerin alınacağı yere çıkarılarak Güvenlik Şube içindeki bir odaya alındı.
“Bu kişilerin ifadesi mi alınacak” diye sorduğumuzda, “Evet, diğerlerinin ifadeleri bitince bu kişilerin ifadeleri alınacak” dediler. Ardından biz ifade işlemlerine devam ederken koridorda şahit olan arkadaşlarımızın içeriden gelen sesler üzerine ‘ne oluyor burada” diye sormasıyla orada bulunan bütün avukatlar kapıya gittik. Aynı zamanda amirler, polis memurları da kapıya geldi.
Hiçbirimizin sesini dinlemediler. İçeriden “insanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları geliyordu. Amirler kapıyı omuzla açmaya çalıştılar, “kapıyı açın” diye içerideki memurlara bağırdılar. Biz kapıyı defalarca kez yumrukladık ancak içeriden işkence sesleri gelmeye devam etti ve kapıyı bize açmadılar. Amirlerine de açmadılar.
“O AN ODADA BULUNAN DURUMUN DA KAMERA KAYDI ALTINA ALINMASINI İSTEDİM”
En sonunda kapı aralandı bir şekilde. O kapıyı araladık ve içeriye başka bir amir girdi. Muhtemelen içeride diğer polis memurları, işkenceci polislerle bir görüşme yapıldı. Ardından beni içeri aldılar. ‘Bundan sonraki işlemleri gözünüzün önünde yapalım avukat hanım’ dediler. Ancak ben işkenceye seyirci olarak bunu meşru hale getirmek istemedim. Bunun kamera kaydı eşliğinde yapılmasını istedim. O an odada bulunan durumun da kamera kaydı altına alınmasını istedim. Ancak bunu kabul etmediler. ‘O zaman sizi geri çıkaracağız’ deyip beni odadan iterek geri çıkardılar.
“ODAYA GİRDİĞİM ZAMAN TAMAMEN ÜSTLERİ YIRTILMIŞ, PARÇALANMIŞ HALDEYDİ”
İçeride gördüğüm tablo; müvekkillerimizin, daha önce, o odaya alınmadan önce üzerlerinde ufak tefek yırtıklar vardı. Yüzlerinde, boyunlarında darp izleri vardı ancak benim odaya girdiğim zaman tamamen üstleri yırtılmış, parçalanmış haldeydi. Yüzlerinde, alınlarında ve gözlerinin yanında şişlikler, darp izi vardı. Biz, bunları görüntüledik. Bunları kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Biz ifadedeyken, avukatlar olarak buradayken hemen yan odamızda işkenceye devam ettiler. Ardından bu işkenceciler, bizim aramızda yürüyüp ifade almaya devam etmeye çalıştılar. ‘Bunları dışarı çıkarın’ dediğimiz zaman bu işkenceciler korundu. ‘Hayır, onlar o odada değildi’ denildi.