Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aysel Tuğluk’a demans hastalığı teşhisi konulmuştu. 16 Haziran’da Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na günü birlik götürülen Tuğluk hakkında rapor çıktı. ATK’nın hazırladığı bu son raporda da Tuğluk için “Cezevinde kalabilir. Üç ay izlenmeli.” denildi.
Aysel Tuğluk, HDP Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevindeyken 29 Aralık 2016’da tutuklanmıştı. Bu sürede demans tanısı konulan Tuğluk’un cezaevinde kalamayacağı belirtiliyor.
Gerçek Gündem’den Filiz Gazi’nin haberine göre; Aysel Tuğluk 16 Haziran’da, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın bilimsel mütalaası ile birlikte cezanın infazının ertelenmesi için Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan başvuru neticesinde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na günü birlik götürüldü. ATK’nın 22 Haziran 2022 tarihinde hazırladığı bu son raporda da ‘cezevinde kalabilir’ denildi.
On kişilik kurul tarafından hazırlanan raporda; Tuğluk’un üç ay süreyle günlük olarak izlenmesinin gerektiği, bu üç ayın sonunda kesin değerlendirme yapılabileceğine dair üç üyenin muhalefet şerhi yer alıyor. ATK’nın bu son raporu da ‘cezaevinde tek başına hayatını idame ettirebilir’ sonucunu içeriyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı ve Aysel Tuğluk’un avukatı Reyhan Yalçındağ, rapor için sert konuştu. Yalçındağ, “Hiçbir şekilde bilimle, etikle, ahlakla, vicdanla alakası olmayan bir rapor. Rapor, gerçeği ters yüz etmek üzerine yazılmış. Kelimelerle laf ebeliği yapılıyor, oyunlar oynanıyor. Bir yandan dosyadaki mevcut bütün tıbbi değerlendirmelere atıfa bulunuyor ama öte yandan bu raporun tekrar hazırlanması süreci yeniden başlatılıyor. Maalesef geçici bir süreyle bile müvekkilimizin cezasının infazının ertelenmesi gerçekleşmediği için insan onuruna yakışır bir şekilde tedavi de ettiremiyoruz.” diyor.
Art arda verilen raporlar üzerine Tuğluk’un avukatları infazın ertelenmesi için başvuruda bulundu. 3 Eylül’de Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Tuğluk’un kendisini kötü göstermeye çalıştığı söylendi ve cezaevi şartlarında hayatını yalnız idame ettirebileceği belirtildi. Tam da bu raporun verildiği gün, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı infazın ertelenmesi kararını söz konusu rapora dayandırarak reddetti.