Deutsche Welle (DW) Türkçe ve Amerika’nın Sesi’nin (VOA) web sitelerine mahkeme kararı ile Türkiye’den erişim kısıtlaması getirildi. Karar Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) talebi üzere alındı. Gerekçe ise iki haber sitesinin lisans başvurusu yapmamış olmaları olarak açıklandı. İki haber sitesine de erişim sağlanamıyor.
‘İnternet yayın lisansı’ almadıkları gerekçesiyle, ABD merkezli Voice of America (Amerika’nın Sesi) ve Almanya merkezli Deutsche Welle (DW), RTÜK talebi sonrası mahkeme kararıyla erişime engellendi. İfade Özgürlüğü Derneği’nin projesi EngelliWeb’in aktardığına göre Ankara 1’inci Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Haziran 2022 tarihli kararlarıyla siteler erişime engellendi.
RTÜK, 9 Şubat’ta Amerika’nın Sesi, DW Türkçe ve Euronews Türkçe’ye lisans alması için üç gün süre tanıyacağını, aksi halde sitelere erişimin engelleneceğini bildirmişti.
KARAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİDİR
BBC Türkçe’ye konuşan RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, kurumun Şubat ayında lisans başvurusu yapılması gerektiği yönündeki kararın ardından geçen 4 aylık zamanda herhangi bir işlem yapılmadığını hatırlatarak, “NATO Zirvesi bittikten sonra, yankıları sürerken birden bire bire alınan bu karar hukuki değil, siyasidir” değerlendirmesini yaptı.
Düne kadar ulusal medyaya yönelik uygulanan baskının, bugün artık boyut değiştirerek uluslararası arenaya taşındığını belirten Taşcı, “RTÜK eliyle televizyon kanalları, Basın İlan Kurumu eliyle de gazeteler uzun süredir zapturapt altına alınmaya çalışılıyordu. Ama gerek haber siteleri gerekse de uluslararası orjinli olmaları bakımından iki yayıncıya yönelik alınan bu kararla Türkiye yeni bir eşiği daha geçmiş oldu” dedi.
RTÜK’ün CHP kontenjanından üyesi olan Taşcı, ancak bunun bir son olmayacağını savunduğu değerlendirmesinde, “Antidemokratik uygulamalar özellikle seçime giden bu süreçte daha da artarak, daha da belirginleşerek kendini gösterecektir” dedi. VOA kısıtlama kararını sosyal medya hesabında duyurdu. DW Türkçe’den ise henüz bir açıklama yapılmadı.
VOA NEWS, EURONEWS VE DW TÜRKÇE
RTÜK, 9 Şubat’ta Amerika’nın Sesi, DW Türkçe ve Euronews Türkçe’ye lisans alması için üç gün süre tanıyacağını, aksi halde sitelere erişimin engelleneceğini bildirmişti.
RTÜK’e internet yayınlarını da denetleme yetkisi veren yönetmelik 2019 yılında yürürlüğe girmişti. Yönetmeliğe göre görüntülü içeriğe yer veren internet mecralarının RTÜK’ten yayın lisansı alması gerekiyor. Yazılı içerik üreten siteler, yönetmelik kapsamında değil. DW, lisans için başvurmayacağını belirterek, konuyu yargıya taşıyacağını açıklamıştı. VoA ise alternatif bulunmadığı takdirde RTÜK’e itiraz edileceğini bildirmişti.
RTÜK, Euronews’ın başvurusu üzerine hakkındaki ‘internet yayın lisansı alma’ şartını kaldırmıştı. Karar, Euronews’in yayın lisansı almasını zorunlu kıldığı iddia edilen içerikleri sitesinden temizlediği gerekçesiyle alınmıştı.
Kurul, 21 Şubat 2022’de Voice of America ve Deutsche Welle’ye lisans ücretini ödemelerine ya da hizmetlerine son vermeleri için 72 saat süre vermişti.
BU ÖNLEM, DOĞRUDAN GAZETECİLİK İÇERİKLERİYLE İLGİLİDİR
DW Genel Müdürü Peter Limbourg konuyu şu sözlerle değerlendirmişti: “Türkiye’de yerel medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, şimdi uluslararası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu önlem, programların yayın şekilleriyle değil, doğrudan gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür olasılığını açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız.”
DW Türkçe’nin aktardığı açıklamada, kuruluşun haber sunan diğer uluslararası kuruluşların yanı sıra, Türkiye’de insanların ‘bağımsız bilgi alabilecekleri az sayıdaki kaynaktan biri olduğu’ vurgulanmıştı.
LİSANSLAMA GEREKSİNİMİNİN OLASI TEK AMACI SANSÜRDÜR
VoA’nın açıklamasında ise söz konusu lisans şartının ‘hükümetin beğenmediği haberleri sansürlemesi için getirildiği’ kaydedilmişti. Açıklamada ‘lisanslamanın radyo ve televizyon yayıncılığı için bir norm olduğu’ ifade edilerek şöyle devam edilmişti: “Çünkü yayın spektrumu sınırlı bir kamu kaynağıdır ve hükümetlerin, spektrumu kamu yararına kullanılmasını sağlamak için düzenleme konusunda kabul edilmiş bir sorumluluğu vardır. Buna karşılık internet sınırlı bir kaynak değildir ve internet yayını için lisanslama gereksiniminin olası tek amacı sansürdür.”