Demirtaş, Kürt sorununun çözümüyle ilgili bağlamından koparılan sözleriyle ilgili açıklama yaptı:” Kürt sorununun farklı başlıkları ve boyutları bulunuyor. Çözüm, anayasal ve yasal zeminde gerçekleşmek durumundadır ve doğal olarak bunun yeri TBMM’dir. Burada da HDP başta olmak üzere siyasi partiler çözümün muhataplarıdır.”
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Kobane davasında “Çözüm için Abdullah Öcalan yetkilidir. Türkiye Cumhuriyeti demokrasi karşılığında Öcalan ile görüşmelidir” açıklamasıyla ilgili tartışma sürerken, Demirtaş Twitter hesabından açıklama yaptı. Demirtaş şunları söyledi:
“Kürt sorununun farklı başlıkları ve boyutları bulunuyor. Çözüm, anayasal ve yasal zeminde gerçekleşmek durumundadır ve doğal olarak bunun yeri TBMM’dir. Burada da HDP başta olmak üzere siyasi partiler çözümün muhataplarıdır.Bununla birlikte, sorunun tüm boyutlarıyla kalıcı şekilde çözülebilmesinin yegane yolu, tüm tarafları yasal zeminde çözüme dahil etmektir.
Bu anlamda, Öcalan’ın çözümdeki önemli rolünü yadsıyan, yok sayan politikaların başarı şansı yoktur. Çözümün sağlanması için her aktörün farklı düzeyde rolü ve önemi bulunmaktadır.Aktörlerin herhangi biri yok sayılarak, karşılaştırılmaya çalışılarak aranan çözüm, çözüm değil ya saf hayal ya da art niyettir.
Bu vesileyle, bizimle çalışma yürüten ve fedakarca dayanışma gösteren avukatlarımız, danışmanlarımız ve parti genel merkezimiz hakkında kullanılan dile, eleştiri sınırlarını aşan ifadelere cevap vermek istemiyorum. Herkesi daha dikkatli ve özenli davranmaya davet ediyorum. Kimse olmayan şeyler üretmesin.
Bu zorlu ve tarihi süreçte komplo teorilerini bir kenara bırakıp canla başla mücadele etmek dışındaki tüm seçeneklere kapalı olacağız ve direne direne kazanacağız. Herkese selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum.
Not: Duruşmanın SEGBİS çözüm tutanakları çıktığında sizlerle paylaşacağız. Haberi yapan gazeteci arkadaşların herhangi bir art niyeti de yoktur, çarpıtması da. Haber eksik, haberdeki sözler bağlamından kopuk olduğundan ve sanki HDP’yi tümden yok sayan bir anlam çıktığı için düzeltme ihtiyacı doğmuştur.”