NBA yıldızı ve insan hakları aktivisti Enes Kanter: “Benim Tenkil Müzesi’nden tek isteğim Amerika’ya gelip sporculara, şarkıcılara, aktörlere aktaracak bir sergi açması. Bu hikayelerin bütün dünyanın gerçekten duyması lazım. Sizler beni Frankfurt’a davet ettiniz, ben de sizleri Amerika’ya davet ediyorum inşallah.” dedi.
Tenkil Müzesi Derneği, 100’den fazla ülkeden yaklaşık 7 bin 500 yayıncı ve 400 bin ziyaretçinin buluştuğu Frankfurt Kitap Fuarı’na katılarak önemli etkinliklere ev sahipliği yaptı.NBA yıldızı ve insan hakları aktivisti Enes Kanter Freedom, bir gününü Almanya merkezli Tenkil Müzesi Derneği (Tenkil Museum e.V.) Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki etkinliklerine ayırdı. Türkçe ve İngilizce canlı yayın, röportaj ve basın toplantılarına katılan Kanter, Türkiye’de yaşanan insan hakkı ihlalleri başta olmak üzere dünyanın 50’den fazla ülkesinde yaşanan zulümlere dikkat çekti. Kanter, “Frankfurt’a gelmemin asıl sebebi Tenkil Müzesi. Sürekli araştırıyordum, bakıyordum. Tenkil Müzesi projesi Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini, konuyu bilmeyen insanların kalbine dokunabilecek en güzel projelerden biri.” değerlendirmesinde bulundu.
Kanter, müzenin Türkiye’deki insan hakları ihlallerini tüm dünyaya duyurma konusunda önemli bir iş yaptığını vurgulayarak, Tenkil Müzesi Derneği’ni ve sergisini Amerika Birleşik Devletleri’nde Kongre, Senato’da, spor ve sanat dünyasına da sesini duyuracak şekilde sergi yapmak için davet etti. Tenkil Müzesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gonca Kara ve Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Açıkkollu dernek adına aktivist Enes Kanter Freedom’a katkılarından dolayı bir teşekkür plaket takdim etti.
İnsan hakları aktivisti Kanter, Tenkil Instagram hesabı ve Bold Medya’da youtube hesaplarından canlı yayınlanan röportajında önemli mesajlar verdi. Sözlerine “Frankfurt’a gelmemin asıl sebebi Tenkil Müzesi.” diyerek başlayan Kanter şunları anlattı:
“Tenkil Müzesi projesi Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini, konuyu bilmeyen insanların kalbine dokunabilecek en güzel projelerden biri. Bu projeleri ilk duyduğumda o kadar mutlu oldum ki. En önemli şeylerden biri insanların bu konularda empati yapabilmesidir. Bugün dünyada insan hakları ihlali yaşandığını söylediğimiz 50 ülke var. Ama teker teker hikayeleri delilleri ile anlattığımız zaman, işte o zaman insanların kalbine gerçekten dokunmuş oluyoruz.
“TENKİL MÜZESİ’Nİ AMERİKA’YA, SENATO’YA KONGRE’YE SERGİ AÇMAYA DAVET EDİYORUM”
Keşke ben bu Tenkil Müzesini alıp takım arkadaşlarıma da gösterebilsem. Keşke biz bunu alıp Amerika’da Senato’ya da çıkabilsek, White House, Amerikan Kongresi’ne çıkabilsek. Çünkü o kadar güzel etkileyici ve insanın kalbine dokunan bir proje ki; teker teker o objelerin arkasında ansiklopedilerle anlatamayacağınız şeyleri; mesela sadece bir gözlükle, bir pasaportla anlatabiliyorsunuz. Bu proje beni çok heyecanlandırdı. Bana Tenkil Müzesi’nin Frankfurt’taki programından bahsettiklerinde bütün görüşmelerimi iptal ettim. Ben oraya gidip sadece abilere ablalara destek vermek için de değil, aynı zamanda ben buraya gelip hikayeleri dinleyip öğrenmek istedim. Eğer öğrenemiyorsanız etrafınızdaki insanlara anlatamıyorsunuz maalesef. Bu tecrübeyi ilk elden yaşayıp, daha sonra geri döndüğümde takım arkadaşlarım olsun, büyük yerlere gelmiş insanlara anlattığımda çok farklı oluyor. Benim Tenkil Müzesi’nden tek isteğim Amerika’ya gelip sporculara, şarkıcılara, aktörlere aktaracak bir sergi açması. Bu hikayelerin bütün dünyanın gerçekten duyması lazım. Sizler beni Frankfurt’a davet ettiniz, ben de sizleri Amerika’ya davet ediyorum inşallah.”