15 Temmuz Kurgu Darbe Girişi sonrasında Türkiye’de yaşanan hukuk süreç nedeniyle, mazlumların yaşadığı zulmü çeşitli şiirleriyle katkıda bulunan Şair Erhan Bozkurt, kişisel Youtube Kanalı ‘Beyaz Sayfa’da ‘Hüznün Binbir Tonu’ başlıklı yeni bir çalışma yayınladı.
Bozkurt, Hocaefendiyi geçtiğimiz hafta ziyaret etme imkanını bulduğunu belirtti.
ŞİİR UÇAKTA KALEME ALINDI
Ziyaret sırasında ve orada geçen dört günü uzun uzadıya anlatamayacağını belirten Erhan Bozkurt, sözkonusu şiirin satırlarını da ziyaret sonrası geri dönüşte, uçakta kaleme almaya çalıştığını kaydederek; “ Az bir süreliğine Hocaefendi ile birlikte olmanın, bulunduğu ortamda bulunmanın ilham ettirdiği bir kaç satırla resmetmeye çalıştığını belirten Erhan Bozkurt şunları söyledi: Yakın zamanda Pensilvanya’da ikamet eden ve Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ziyaret dönüşünde bu şiiir yazdığını belirten Şair Bozkut; “ Şüphesiz imtihan dünyasındayız, şüphesiz ak olanı kara, kara olanı ak görme de bu imtihanın bir parçası. Fakat insan olarak donanımlarımız bizi bu noktalarda sahil-i selamete çıkaracak cinsten. Yeterki kenara çekilip kendimize, bulunduğumuz konuma çeşitli açıdan bakabilelim. Yani idrak etme, anlama, vicdan mekanizmamızla hakkı yerine teslim etmeye kalıyor. Tam da bu bağlamda baktığımızda Peygamberler ve Allah dostlarının da kıymetleri hakkıyla anlaşılamamış olduğunu görürüz. Onlar insanlığın kurtuluşuna uğraşırken aynı insanlar tarafından gadre uğratılmış, zulüm görmüşler. Muhterem M.Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareket mensupları da böyle bir zulüm yaşıyor. “Hüzünün binbir tonu” ṣiirini benim, ve belki milyonlarca insanın İslam’ı layıkıyla öğrenme ve yaşamasına vesile olan Muhterem Hocaefendiye bir vefa borcu olarak kaleme aldım.O’nun Hak’ka adanmışlığının ispatı olan yönlerinden sadece birine ayna tutmaya çalıştım.
Bu vesileyle kendilerine tekrar sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum.”dedi. ZAMAN-Avustralya
HÜZNÜN BİNBİR TONU!
hüznün binbir tonunu
bakışlarında gizleyen
yağmur gözlüm.
göz kapakların mı daha yüklü,
gökteki bulutlar mı ?
güneş görmemiş cemalin
nurunu gecelerden alır da,
çehrene değen nazarlar
hüznün tonlarına boyanır.
hüznün ki yedi kıtada
yağmur gözlerinden
arta kalan gökkuşağı.
hüznün ki gökkuşağının
yedi renkli şehsuvarı.
ṣahlanır küheylanlar,
binbir tona bulanır da…
yağmur gözlerinin
sağnağında ıslanır.
ufuk da henüz çakmadan
ṣimşekler, yıldırımlar
ṣakaklarına iner hafakanlar.
daha yer yüzüne
düşmeden o ateşten toplar,
önce Senin sineni yakar.
halende döner pervaneler
Biçare çırpınır da,
yağmur gözlerinin
damlasına sığınır.
hüznün ki hüznün tüm tonlarına
bürünen Peygamberin mirası,
hüznün ki ümmetin,
insanlığın kurtuluşu, ihyası.
Seni anlamayan nadanlar
çok geç olur anlar da,
o gün gelir…
yağmur gözlerinin
arkasına saklanır.
hüznün binbir tonunu
bakışlarında gizleyen,
yağmur gözlüm.
hüznün ki hüznümüz
aynı ton da olmasa da.
kabul buyur ne olur,
budur bizim ahdimiz.
kim bilir belki bu kez
yağmur gözlerinde
tebessümler tüllenir.
Erhan Bozkurt-Sydney