Irak Kürdistanı bölgesinde TSK’nın PKK’ya yönelik operasyonlarında kimyasal silah kullanıldığı iddialarıyla ilgili “araştırılmalı” dediği için tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Fincancı, “Cizre’de bir çocuk çenesi bulmuştum. Bunun intikamını almak istiyorlar. Benden ve TTB’den kurtulmak istiyorlar. Ne benden ne de TTB’den kurtulamayacaklar. İdam getirirler mi bilemiyorum. Ancak o duvarınız vız gelir bize vız. Biz korkmuyoruz. Bunu biliyorlar ancak toplumu korkutmak istiyorlar. Nerede olursak olalım mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşmada, savcı mütalaasını tekrarladı ve Şebnem Korur Fincancı’nın cezalandırılmasını talep etti.Fincancı’nın tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme, davayı 11 Ocak 2023, saat 10.00’a erteledi.“Savunma değil beyanda bulunacağım” diyen Şebnem Korur Fincancı, duruşmada şunları söyledi:
“Savcı beye teşekkür etmek istiyorum. Çünkü uzun ve bilim dışı ifadeler ile iddianameyi epey sadeleştirmişsiniz. Ama intihalden kurtulamamışsınız. Mütaalanızla ilgili dikkat çekmek istediğim hususlar var. Yaşananların sizin üzerinizdeki etkisini bilemiyorum. Ancak süreç, inanılmaz bir algı ile yürütülüyor. Benim için vatandaşlıktan çıkarılsın deniyor. Kimi kimin vatanından çıkarıyorlar?
‘KİM KİMİ VATANINDAN KOVUYOR’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisi hakkında söylediği, “Vatandaşlıktan çıkarılsın” sözlerine ilişkin de Fincancı, “Vatansız kalsın diyor benim hakkımda. Kim kimi vatanından kovuyor. Kim daha vatansever görecekler. Bu ülke için kim daha fazla yarar getirmiş, biliyorlar” dedi.Fincancı sözlerine şöyle devam etti:
“Tıbbi bir değerlendirmeyi propaganda eylemi olarak nasıl değerlendirebiliyorsunuz? Konuşmamın neresinde silah ifadesi geçiyor? Tıbbi görüşümü bildirip, bağımsız heyetler incelesin dememden nasıl böyle bir çıkarım yaptığınızı çok merak ediyorum!
Küresel bir salgınla karşı karşıyaydık. İnsanların güvendiği kurum, Türk Tabipleri Birliği’ydi. Bu süreçte bazı şeyleri ortaya çıkaran da TTB’nin Merkez Konseyi’nin onurlu insanlarıydı. Onlar ‘TTB kapatılsın! derken meslektaşlarımız bizleri seçtiler. Ben terörist isem hangi örgütten terörist olduğumu çok merak ediyorum. TTB mi? İşkenceye karşı komisyonlar mı? Ya da Filipinler’deki insan hakları örgütleri mi? Hangi örgüt?
İsrail’de de suç işlenince bu benim derdim olur. Onlar suç işlemeye devam ettikçe ben de at sineği olarak sırtlarından inmeyeceğimi ve hakikatin peşinde olacağımı söylüyorum. Yaptığım çalışmalar, Cizre’de bir çocuk çenesi bulmuştum. Bunun intikamını almak istiyorlar. Benden ve TTB’den kurtulmak istiyorlar. Ne benden ne de TTB’den kurtulamayacaklar. İdam getirirler mi bilemiyorum. Ancak o duvarınız vız gelir bize vız. Biz korkmuyoruz. Bunu biliyorlar ancak toplumu korkutmak istiyorlar. Nerede olursak olalım mücadele etmeye devam edeceğiz.Biz yeni hayatlar filizlensin, tüm canlanlılar onurla yaşamını sürdürsün diye mücadele ediyoruz ve tüm suçlamaları reddediyorum.”
Fincancı hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis cezası istendi.