Erdoğan, başörtüsü adı altındaki anayasa değişikliği teklifini ikna odaları üzerinden savundu: “Allah’ın izniyle bir daha bu millete üniversite kapılarının önlerine kurulmuş ikna odası utancını kimse yaşatamayacak.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü adı altında hazırladıkları Anayasa değişikliğini “Artık hiç kimse sosyal medya üzerinden bir gece yarısı eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecektir. Allah’ın izniyle bir daha bu millete üniversite kapılarının önlerine kurulmuş ikna odası utancını kimse yaşatamayacak” şeklinde savundu.Teklife hiçbir milletvekilinin ‘hayır’ demeyeceğine inandığını belirten Erdoğan, “Böyle bir meselede altını çizerek söylüyorum, ipe un serilmesini ne millet, ne de kadınlarımız affedecektir” ifadelerini kullandı.Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Töreni’ne katıldı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın hiçbir baskıya uğramadan çalışabilmesinin önünü açtık. Allah’a hamdolsun artık başörtülü valimiz de var. Artık silahlı kuvvetlerde başörtülü subaylarımız var ve bütün bunlarla beraber yargıda hamdolsun artık hakimlerimiz, savcılarımız var. Hani ‘olmaz’ diyorlardı. ‘Er veya geç olacak’ dedik ve oldu. İmam Hatip okullarına ve meslek liselerimize yönelik katsayı zulmü gibi adaletsizlikleri ortadan kaldırdık. Kur’an-ı kerimi seçmeli ders olarak okutulmasına imkan sağladık. Darbe dönemi düzenlemelerini tarihe gömdük. 27 Mayıs’tan 12 Eylül ve 28 Şubat’a kadar darbelerin mağdur ettiği toplum kesimlerinin haklarını iade ettik. Hiçbir insanımızın inancından, sakalından, saçından veya hayat tarzından dolayı ötekileştirilmediği bir huzur iklimini ülkemiz genelinde tesis ettik.
‘GEL BUNU BERABER ANAYASAL ZEMİNE OTURTALIM’
Genç kızlarımız, başörtüleriyle devlette, akademide, iş hayatının en üst kademelerinde görev yapabiliyor. Şiddete ve teröre bulaşmadığı sürece hiç kimse inancı ile kariyeri, siyasi görüşüyle meslek hayatı arasında bir tercihe zorlanmıyor. Hukuk ve meşruiyet çerçevesinde herkes istediğini söylüyor, yazıyor, ne kadar aykırı olursa olsun fikirlerini özgürce ifade edebiliyor. Şimdi atacağımız yeni bir adımla kadınlarımızın hak ve hürriyet alanlarını daha da genişletmeyi arzu ediyoruz. Kısa süre önce Meclisimizin takdirine sunduğumuz anayasa değişikliği teklifi yasalaşması halinde bu reform sürecinin adeta zafer tacı olacaktır. Bu düzenleme kabul edilirse artık hiç kimse aklına estiğinde sosyal medya üzerinden bir gece yarısı eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecektir. Allah’ın izniyle bir daha bu millete üniversite kapılarının önlerine kurulmuş ikna odası utancını kimse yaşatamayacak.Kalktın söyledin. Sorun yoktu. Hadi madem bunu söyledin, gel bunu anayasal bir zemine oturtalım beraber. Artık bu ülkede böyle bir sorun kalmasın dedik. Arkadaşlarım ziyarete gitmek istediler. Beyefendiler ve hanımefendi ziyareti kabul etmedi. İşte bunlar bu kadar dürüst. Bunlarda dürüstlük diye bir şey aramayın. Yok.
‘HİÇBİR MİLLETVEKİLİMİZİN HAYIR DEMEYECEĞİNE İNANIYORUM’
Teklifimizle, kadınlarımızın haklarını güçlendirme yanında aile kurumunu, küresel odakların desteğiyle palazlanan ve giderek pervasızlaşan sapkın akımların saldırılarından da korumayı amaçlıyoruz. Özgürlük kılıfı altında toplumun taşıyıcı sütunu olan aile müessesesinin yok edilmesine asla rıza göstermeyeceğiz. İnsan fıtratına aykırı, sapkınlık virüsünün millet varlığımızı daha fazla zehirlemesinin önüne set çekmek istiyoruz. Kadınlarımız, aile yapımız ve geleceğimiz adına hayati önemdeki anayasa değişikliği teklifine akıl, nizam ve sorumluluk sahibi hiç kimsenin hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum.
Son günlerde yaşanan kimi tartışmalar, daha düne kadar sosyal medyadan ahkam kesenlerin yan çizmeye başladığını gösteriyor. Altını çizerek ifade etmek isterim ki böyle bir meselede ipe un serilmesini ne milletimiz ne kadınlarımız affedecektir. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin hiçbir bahanesi olamaz. Beklentimiz gerçekleşmez ve 400’ün altında bir meclis aritmetiği oluşursa, bu durumda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz? Öyleyse millete gideceğiz ve son sözü millet söyleyecek. Kilidi milletimizin iradesi açacak. Gazi meclisimizin ve milletimiz adına görev yapan milletvekillerimizin kadınlarımıza mahcup olacak bir tabloya izin vermeyeceğini ümit ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz tüm kadınlarımızın hak ve hukukunu korumakta kararlıyız.”