Tevrat ve İncil’de evrenin altı günde yaratıldığını ifade eden ayetler vardır. Kur’an-ı Kerim de göklerin ve yerin altı günde yaratıldığını ifade eder (Kaf suresi, 38). Kur’anı eleştirme çabasına giren bazı insanlar, İlahi vahiyde kullanılan ‘günler’ ifadesine yaklaşık 24 saat olan dünya günlerine işaret ettiği varsayımıyla yaklaşarak hem Kur’anı, hem ondan önce vahyedilen kutsal metinlere karşı çıkmaktadırlar. Bu eleştirileri, evrenin yaratılışı sırasında 24 saatlik dünya günlerinin var olmadığını belirten astronomik verilerle kolayca çürütülebilir. Altı günlük yaratılış anlatısı Kur’an’da geçen şekliyle yevm (gün), eyyamin (günler) ifadelerine dayanır. Arapçada ki yevm terimi Türkçeye genellikle “gün” olarak çevrilir. Bununla birlikte, çoğul haliyle sitteti eyyamin ( altı gün) ifadesi, aynı zamanda evre, dönem, çağ veya aşamaları da ifade eder.
Dolayısıyla, yukarıdaki ayette geçen eyyamin teriminin kullanıldığı cümle, bağlamı açısından sadece altı aşama içinde geçen belirli bir süreyle sınırlandırılabilir, çünkü dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi için geçen süreye dayanan dünya günleri ancak dünyanın oluşumundan sonra geçerli olabilir. Dahası, Kur’an’da yevm teriminin bir olayın başlangıcı ile bitişi arasında geçen farklı zaman dilimlerine işaret ettiği başka ayetler de açıkça belirtilmiştir. Örneğin, “Melekler ve ruh, sizin günlerinize [dünya günlerine] göre 50.000 yıl olan bir günde (yevm) O’na yükselir (Me’aric, 4).
Bu ayet, bir olay sırasında geçen zamanın, hız artışını da içeren belirli fiziksel koşullarla orantılı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu kavram, hızın artmasıyla zamanın yavaşladığını ifade eden Einstein’ın Özel Göreliliğine dayanan zaman genişlemesi prensibiyle de desteklenmektedir. Kur’an’da farklı yerlerde ifade edilen yevm teriminin farklı zaman birimlerine tekabül ettiğini şu ayetten de anlıyoruz, Rabbinin katında ki bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir (Hac, 47). Dolayısıyla, gün ifadesi hız ve ortama göre farklı sürelere işaret ediyor.
Buna göre, göklerin ve yerin yaratılışında bahsedilen eyyamin (günler), belirli miktarda zamanın geçtiği altı evre veya aşamaya işaret eder. Buradaki soru, yaratılışın bu altı evresinde geçen zamanın hesaplanıp hesaplanamayacağıdır.
Kur’an tarafından ifade edilen altı evrenin her bir aşamasında geçen zamanı hesaplamamıza olanak tanıyan bir teori önermek istiyorum. Bu teorideki hesaplama, bir başka Kur’an ayetinde açıkça belirtilen bir ifadede ki süreye dayandırılabilir: “De ki, yeryüzünü iki günde yaratanı gerçekten inkâr mı ediyorsunuz… ” (Fussilat, 9). Bu ayet yeryüzünün iki günde yaratıldığına işaret ederken, bir önceki ayet göklerin ve yerin, yani tüm evrenin altı günde yaratıldığına işaret etmektedir. Bu da dünyanın yaratılışın, evrenin yaratılış süresinin üçte biri kadar olduğu anlamına gelmektedir.
Radyometrik tarihlemeye göre dünyanın yaşının yaklaşık 4.6 milyar yıl olduğu tahmin edilmektedir. Kur’an dünyanın 2 günde yaratıldığını belirttiğine göre, yaratılışın 1 günü 4.6 / 2 = 2.3, yani 2,3 milyar yıl olarak hesaplanabilir. Şimdi, evrenin yaratılışı sürecinde geçen toplam süreyi basit bir işlemle hesaplayabiliriz: 2.3 (milyar yıl) x 6 (evre) = 13.8 milyar yıl. Bu işlem, modern astronomi tarafından önerilen tahmini evren yaşı ile birebir örtüşmektedir. Astronomlar, bu sonuca evrendeki en yaşlı
yıldızları gözlemleyerek ve Big Bang’den günümüze kadar evrenin genişleme hızını ölçerek kainatın yaşını tahmin etmişlerdir.
Sonuç olarak, Kur’an Hazreti Muhammed’e (s.a.v.) ve onun aracılığıyla tüm insanlığa indirilmiştir. Dolayısıyla evrenin ve dünyanın yaratılışının Big Bang’den insanların yaratılışına kadar olan bir sürede geçen zamanı ifade ettiğini varsaymak isabetli bir tahmin olacaktır. Bu da şu sonuca varan hesaplamalarımızı desteklemektedir: Jeolojik veriler dünyanın yaşının 4.6 milyar yıl civarında olduğunu göstermektedir. Kur’an, dünyanın 4.6 milyar yıla eşit olan 2 günde (evrede) yaratıldığını vurguladığına göre, 4.6 x 3 = 13.8 milyar yılın altı evreye tekabül ettiğini göstermektedir. Neticede evrenin insanlar için yaşanabilir hale gelmesi için geçen süre budur, yani ayetlerde bahsedilen 6 gün 2.3 milyar yıllık evreler olabilir